Sivil Toplum Kuruluşları(STK); devletin kurumlarının dışında, bağımsız olarak vatandaşların gönüllülük esasına göre bir araya gelerek politik, sosyal, hukuki, kültürel, mesleki vb çalışmalar yapmak üzere oluşturdukları kuruluşlardır.

Kar amacı gütmeyen gelir kaynağını bağış veya üye aidatının oluşturduğu dernek, vakıf, oda, sendika platform gibi adlar ile isimlendirilen bu STK'lar katılımcı demokrasinin olmazsa olmazlarındandır. Adına kısaca STK denilen bu sivil örgütlere her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı üyelik koşullarına sahip ise üye olabilir, oy kullanabilir ve STK yönetiminde görev alabilir. Batı ülkelerinde bir bireyin üye olduğu STK sayısı ortalama 25 iken bizde bu rakam hayli gerilerde.

STK'ların sosyolojik ve istatistikî boyutlarını konunun uzmanlarına bırakıp Urfa'da STK'ların durumuna değinmek istiyorum. Dernekler masasının verilerine göre Urfa'da yaklaşık 900 dernek, oda, sendika, vb. STK var.

Var da, Urfa'ya Urfalılara hangisinin ne kadar hayrı var? Ona bakmak lazım. Gerçekten Urfa ve Urfalılar için bir şeyler yapmaya çalışan çalışkan ve özverili insanlardan müteşekkil STK'ların varlığına tanıklık ettik ve ediyoruz. Urfa'nın turizmine, kültürüne, tanıtımına katkı sağlayan, fakir, fukarasına yaz kış demeden yardım eli uzatan STK'lar üstlendikleri görevlerle devletin yapmadığı yapamadığı veya göremediği alanlarda büyük boşlukları dolduruyorlar. Yine Bu STK'lar faaliyetleri ile sosyal patlamaların önüne geçtikleri için bir nevi sigorta görevi görürken bir yandan da toplumsal aklın ve hızın örneğini ortaya koyuyorlar.

Peki bütün STK'lar toplum yararı için mi çalışıyor? Nerede.. Kişisel amaçlar veya ortak hırslar için kurulmuş bir sürü STK var. Kuruluş amacı ile hiçbir alakası olmayan, sadece tabelası bulunan STK'lar olduğu gibi, sadece seçim zamanları boy gösteren STK'lar da var. Bunun yanı sıra seçim zamanı siyasilere şirin gözükmek için, menfaat temin etmek için var olan STK'lar da var. Bunların yanı sıra kendisini Urfa'nın sahibi gören bazı elitist insanlardan müteşekkil STK'ları da anmak gerekiyor.

Bu STK'lar içlerine kimseyi almazlar ve siyasetten ekonomiye her alanda Urfa'nın sahipleriymiş gibi davranırlar. Üç beş garibanı üye gösterip devletin sosyal ve ekonomik projelere verdiği destekten nemalanan göz açıkların kurduğu bazı STK'ları unutmamak lazım. Esnaf odalarının büyük bir kısmı ise başlı başına bir yazı konusu zaten. O zaman şu soruyu sormak gerekiyor hangi STK? Nasıl bir STK?

Bir yandan gerçekten halisane duygu ve amaçlarla bir araya gelen insanların oluşturduğu STK'mı? Yoksa toplumun, devletin sırtından geçinmek isteyenlerin kurdukları STK'mı? İsim vermeye gerek var mı derseniz? Gerek yok derim. Sadece şov yapanlara, zırt pırt demeç verenlere, siyasetçilerin yanında fotoğraf karesine girmeye çalışanlara bakın yeter.

Demokratik toplumda vatandaş sadece oy verip evine dönen insan değildir. Katılımcı demokrasilerde vatandaş oy veren, üye olduğu STK'lar vasıtası ile siyasi görüşü için, ekonomik refahı için, çevre için kültürü için mücadele eden, lobi faaliyetleri yürüten donanımlı bir bireydir. 150- 200 Bin insanın okuryazar dahi olmadığı Urfa da bu bilinç düzeyinden bahsetmek zaten çok zor.

Bizim toplumun önünü açacak, Urfa'nın temel değerlerine sahip çıkacak, vizyonu olan gerçek STK'lara ihtiyacımız var. Umarım bu manada gerçek STK'larımızın sayısı artar.