2015 genel seçimlerinin Haziran 2015 ayında yapılması veya daha erkene alınarak Nisan 2015 ayında yapılması gündeme gelirken Urfa'da artık siyaset kazanı kaynamaya çoktan başladı bile. Siyaset kulislerinde isimler kulaktan kulağa fısıldanırken bazı isimler de artık açıktan açığa kulis çalışmalarına başladı bile.

Kurulduğu günden bu tarafa Urfa'da milletvekili kontenjanını neredeyse silip süpüren AK Parti bu kulis çalışmalarının merkezi olurken kendisini Kobani rüzgarına kaptıran HDP'den şu an ses seda çıkmıyor. Öte yandan tabanı olmayan diğer partilerde milletvekilliği yarışında çok fazla umutlu olmadıkları için ancak dostlar pazarda görsün havası ile belki seçime hazırlanacaklardır.

Önümüzdeki günlerde daha da kızışacak milletvekilliği yarışında AK Partide 3 dönem şartından dolayı aday olamayacak vekillerin yerine kim gelecek? Hali-hazırdaki kaç milletvekili yerini koruyacak? soruları şimdiden sorulmaya başladı bile. Şehirli mi? Köylümü? Feodal mi? Aydın mı? Cemaatçi mi? Gibi tartışmalarının bolca yaşanacağı önümüzdeki günlerde yine her seçimde karşılaştığımız aday adayı profilleri ile karşılaşacağız.

Bu yarışta da önümüze;
Milletvekilliği, Belediye, Belediye Meclisi olmadı muhtar adaylığı gibi her şeye aday olan adaylar
Bende partidenim, beni aday göstermezler ama ileride iyi bir makama tayin olurum diyen adaylar

Bende partidenim, beni aday göstermezler ama iyi ihale alırım diye düşünen adaylar
Partide yeniyim, ama bu vesile ile partideki yerimi sağlamlaştırırım diye düşünen adaylar

Partiliyim, olmazsa ileride projelerden köşe olurum diye düşünen adaylar
Valla ben istemedim, STK'lar (ımız) beni ısrarla istedi diyen adaylar

Vs. vs. gibi aday profilleri yine bolca çıkacak.
Kendilerine basın danışmanı (!), yellehçi, şakşakçı gibi gibi bir kadro oluşturup ilk iş olarak medya kuruluşlarını gezecek olan bu tipler bu çalışmalarında da duygusal sebeplerden dolayı basın desteğini de (gazını) arkalarına alarak sahalara ineceklerdir ki son günlerde böyle bir örneği görmeye başladık bile.

Aday gösterilmek için veya aday adaylığından rant devşirmek için bazıları her yolu kendisine mübah görünce bu ahlaksız rekabet içersine girmek istemeyen dürüst ve onurlu insanlar siyasetten geri duruyor. Hele hele bu rantiyeci tipler kendilerine rakip olarak gördükleri insanları dedikodu, medya gibi araçlarla karalayarak saf dışı etme işinde mahir oldukları için dürüst ve aydın insanlar hepten siyasetten uzak duruyor.

Memleketin, hangi görüş ve ideolojiden olursa olsun dürüst, aydın ve yetkin insanlara ihtiyacı var. Siyaset artık memleketin önünü açacak bir kurum olarak görülmeli ve artık hak ettiği saygınlığı kazanmalıdır. Yoksa dedelerimizin, babalarımızın ve bizlerin gördüğü Zübük karakterli siyasetçi ve siyasetçi namzetlerini torunlarımızda görmeye devam edecektir.