Molla Nasreddın'e evladı nisbetinde yakınım uzun vakit.

Aradan yüz yıllar geçmiş.

Elimde bir soy kütüğü yok.

Biri dese ki doğru söylemediğimi, ne denir?

Molla Nasreddin'e " Dede" demek bizim için şeretir, biline.

Kalkıp Noel Baba ile bizim Molla arasında benzerlik kuran olsa, dilimizin altındaki baklanın ıslanma şartı ortadan kalkar gibi.

Herkesin dedesini tanıma hakkı vardır.

Kimi kökenini King United'e bağlı bilir kimi Ötüken'e kimi Roma'ya kimi Çin'e...

Herkes kendince kimi sebeplere dayandırır, fikrini.

Ben " Dedem Molla Nasreddin" derken, konuyu açmak istiyorum, doğrusu.

Dedem Korkut da boy boylar soy soylar.

Benim Molla Nasreddin Dedem, kimsesiz bırakılmış, itibardan düşürülmüş.

Noel Babalarını yere göğe sığdırmayanlar ayrı konu.

Dedem Molla Nasreddin'e dair söylenen ve söylenecek çok...

HOCA MI MOLLA MI?

Kimi onun isminden sonra ünvan olarak Hoca'yı kullanır.

Kadı için " Hoca" denmez, doğrusu.

Hoca, Huace'den bozma Farşça kelimedir.

Muallim, Arapça kaynaklıdır.

Muallim, " Öğretmen" ile değiştirilmiştir, sonradan.

Medrese ehli olduğu için " Müderris" diyene de rastlanmaz.

Yine de " Molla" ifadesi ile anılıyor, kıymeti bilinence.

Kimi unvanlar mülga kapsamına alınınca " Molla" yerini Hoca'ya mı bıraktı?

Bir komedi dizisinde " Hoca camiide" repliğini unutanımız yoktur, sanırım.

Eğer Nasreddin " Hoca" ise camide görevli olması lazımdı.

Hem "Hoca" ile kast edilen " İmam" birbirini karşılamayan kelimeler.

" İmam Nasreddin" yerine " Nasrettin Hoca" denmesi bir hafiflik olmaz mı?

Kadı birine " Hoca" denmesi ne tuhaf!..

Lisede öğretmene " Hoca" denmesi biraz tuttu gibi. Ortaokula da indi, bu.

Biri çıksa " Teacher Nasrettin!.." diye fıkra anlatsa kendi diliyle, bizim bildiğimiz mekânlarda?

My Teacher Nasrettin!..

Nur topu gibi bir buluş!..

Çağdaş ve ince zekâ ürünü.

Adeta " Küçük Nasrettin, bir gün kuyu başına gidip ..." ile başlayan fıkralarla ingilizce fıkralar ...

Batılı Teacher Nasrettin'e hamburger de yedirir, asitli içecek de...

Onu Paris'e de Londra'ya da götüren yok muydu, fuarlar çerçevesinde?

GÖL MAYA TUTAR MI?
Hatta tiyatro dünyasından(?) kimileri bilmem kimin kavuğunu giyip göl kenarında marketten alınan yoğurtla maya çalma âyinleri yapmadı mı?

Deseniz " Yoğurt halis-muhlis köy yoğurdu olsaydı" ve ekleseniz, " bu yerlilik olurdu."

Yoğurdun vitamini, proteini ve yağı ne ola?

Gölde balık yaşamıyorsa, kurbağa yoksa, kuş sazlığında yuva kurmuyorsa...

Yapay göllere maya çalınıyorsa niyet belli akîbet hayır olur mu?

UNVANLAR NİÇİN TEPETAKLAK?
Yazacak çok şey var, dünden bu güne dair...


Her şeyin mana itibarıyla tepe taklak olduğu dönemde ne müderris kaldı ne hoca...

Yerini ordinaryus profesörler, doçentler aldı, sonrasında dekanlarla rektörler.

Dekan ne?

Rektör ne anlama gelir?

Bu apayrı bir husus...

Gelelim, Molla Nasreddin'e.

Hakkında bir araştırmamız daha tamamlanmadı.

MOLLA NASREDDİN TANINIYOR MU?
Molla Nasreddin, bir çok ülkede tanınır ve saygı.görür, halkın vicdanında.

Bahsedilen Nasreddinle bilinmek istenen, merkebe ters bindirilen Nasreddin arasındaki farkı bilmeyenlere.sözümüz yok, doğrusu.

Dine, inanca yardım eden ise Nasreddin, Nasrettin ne olur?

Molla iken nasıl " Hoca" denir?

Söylenecek söz çok, aslında.

Bizde piyasada mebzûl miktarda fıkra kitabı var, Molla ile ilgili.

Her şey güzel de böyle muhterem ve bilgin olan zata yakıştırılan bir çok fıkra için ne demeli?

Unutulmamışsa, halen hatırlanıyorsa bir sebebi olmalı.

Darb-ı Mesel haline gelmiş Molla Nasreddin Sözleri , fıkralarda mündemiç.

Derleyen Molla Nasreddin'i masal kapsamında ele alırsa, ilk düğme yanlış ilikle buluşur.

Farklı ülkelerde "Mollayı Meşhûr" Nasreddin Hoca'nın farklı bir şahsiyeti vardır ki artık fıkralarla ele alınmaması lazım gelir.

Maalesef, akademik (?) âlemde Molla Nasreddin, ha?kıyla kabul görmüş değildir.

HÂKİM NASREDDİN ve EĞİTİM...
Bir Kadının halkla anlaşılabilir dille meseleyi halletmesi karşısında el üstünde tutulması gerekirken folklorik malzeme olarak görülmesi üzücüdür.

Halkın vicdanında hakla adaleti sağlayan Molla Nasreddin'i ilmî vasfıyla tanıtmama, sürekli komiklikle çocuklara tanıtma, gülme malzemesine indirgeme anlayışı içine düştüğümüz halin tercûmanıdır.

Molla Nasreddin'in zaman içinde tuhaf hikâyelere malzeme edilmesi, uçakla seyahat dahil komikliklere meze yapılması affedilemez.

Bilge bir insanı, bu çağda anlamaktan uzak düşen günümüz insanının durumu geçmişle bilgiyle bağı kalmamışsa ne demeli?

Onaltı sene İngilizce öğretilen ve sadece beş-altı cümle bilebilme becerisi elde eden, birden ona kadar rakamla renklerin ismini ezberleyen, "Ali Babanın Bir Çiftliği Var" uydurma şarkısıyla uyutulan gençlerin tarzanca konuşma tarzına eş değer bilgi birikimiyle ne yapılabilir?

Konuştuğu dilin ne olduğunu bilmeyen çocuğun " fıkra" adı altında anlatılan küçük hikâyelere gülmeyişine sinirlenenler, bilgi sahibi olduklarıyla övünür, edeble terbiyeyle ilimle irfanla bağlarına vurgu yapar, milliyetle inanç bağlılığını vurgular.

Bu tarz kimseler bilmelidir ki Molla Nasreddin bir ilim adamıdır, hukukçudur. Kalkıp kendilerine komiklik malzemesini Molla Nasreddin'de arama meşgalesine girmesinler.

Beyhude uğraştır, bu.

Aynaya bakıp sûretlerine gülsünler, daha muhterem olurlar.

Pamuk Prenses ve Yedi Cücelerle Pembe Başlıklı Kızla büyütülen nesle ve torunlarına geleneği, göreneği, örfü, inancı fıkralarla anlatma, olsa olsa bağlı kayıkta boşa kürek çekmekle eş değerdir.

Biri çıksa da Molla Nasrsddin,'in günün ifadesiyle palyaçoluğa indirgenişinin yüz karalığı olduğunu ifade etse!..

Durum ve vaziyet, bu.

Biliriz de eşekler konuşmaz.

Bilinsin ki turşuyu kuran biz isek, turşu severlere satışını yapmak zor durum değildir.

Keloğlan Masalları ile Molla Nasreddin'i eş tutanların elleri ve dili kurusun.

Biz ne deriz, kim ne anlar?

Yoksa Molla Nasreddin, doksan yaşını geride bırakıp öldürülen Ahî Evran mı?

O dönemin korkusu ile ismi değiştirilerek bu güne mi getirilmiş?

Ahî Evran kim?

Bilmeyen esnaflardan teşekkül eden esnaf odalarının yetkililerine suâl eylesin.

Acaba esnaf teşekküllerinin çoğu bunu biliyor mu?

Papucun dama atılması meselesi ne?

Esnafın dükkânının geçici ya da tümüyle kapatılması hangi gerekçeye dayandırılıyor?

Molla Nasreddin, " Nasrettin Hoca" olduğu zaman ölmüşse, kadılığı da unutulmuştur...

Hangi ülkede kadılığı ile ünlü bir insan, komik adam şekline dönüştürülür ?

Tahmin edemiyoruz, doğrusu.

Bizde böyledir, işte.

İşte'si fazla, kısaca " Böyledir!.."

İnsanımız, halen adına uydurulan, uydurtulan fıkralarla meramını anlatırken, Molla Nasreddin'in hikmetli sözleri niçin şerhli ele alınmaz, değerlendirilmez?

DEDEM MOLLA NASREDDİN
Nizamü'l-Mûlk'ün Siyasetnâmesi misali fıkraların şerhlerinden bir baş ucu kitabı kaleme alınmaz?

Molla Nasreddin'i bu şekilde ele almazsak, ilim ve irfan ehli ne düşünür?

Bu zat, hayalî kişilik mi?

Hep kendini bilmişler, yazılarına başlarken birisinden söz aktarmayı alışkanlık haline getirir.

Bu tarz kişiyi ne kadar bilgili gösterir, anlatılamaz!...

Molla Nasreddin'e ait bir şeyler var mı, arşivlerde?

Bu belgeler korunmuş mu yoksa kaybolmuş mu?

Mesele oldukça önemli.

Konumuz ne Celâleddin-i Rûmî hususunu ne de başka bir meseleyi kaşımak...

Haza mesele bu!...

Molla Nasreddin, "Nasrettin Hoca" olarak alaya vesile olacak, gülünçlük veren bir tiplemeden uzak tutulmalı, yetkililerce saygı duyulan, hürmete lâyık biri olarak da aydıncıkların beyninde yer almalıdır.

O " Nasrettin Hoca bir gün..." diye başlayıp süren halk zevki devam etse de Merhûmu yerden yere çalan, vuran, küçük düşüren kimileri kendilerini çok iyi bilir.

Utanmasalar sakalını kesip, pantolon giydirterek yeni bir imajla pazarlayacak olanlar çıkabilir, ileride. O zaman sarık da kalkar, doğal olarak.

Tekrar Soralım, Molla mı Hoca mı?

Nasreddin mi Nasrettin mi?

Bir tarafta televizyon talk-showmenleri itiraz edecek, buna.

Bu nazik dönemde Molla Nasreddin'e itibarı iade edilmelidir, âlim-bilgin-hukukçu olarak.

Bunun bir de hukukçularla ilgisi var.

Molla Nasreddin, avukat değildi, hâkim idi, " Kadı" olarak.

Kalkıp hukukçular bir karara varabilir, konu hakkında.

İş, bu kadar uzar mı?

Bilemeyiz.

Bakıla ve görüle.

Molla Nasreddin için ne sempozyumlar ne etkinlikler düzenler, üniversiteler...

Bizi kuyuya taş atmakla suçlayan akıllılar varsa, bu güne kadar ne yaptıkları sual olunur.

Dedem Molla Nasreddin'e ait söylenecek çok söz var...