Pıssık (kedi) Hacca gitmek ister amma, büyük bir problemi vardır, bu problemin mutlaka halletmesi gerekir. Aksi halde hacca gitmek anlamsız hale gelir. Çünkü Pıssık kul hakkına tecavüz etmiştir.

Pıssık kendi kendine şimdiye kadar bir çok sıçanın hakkını hukukunu çiğnedim, şöyle bir tövbe edip gönül rahatlığıyla Hacca gideyim. Sıçanlarla helalleşeyim der ve bir tespih alır eline, başına da bir sarık, bu haliyle gelir sıçanların yerine.

Pıssık yüksek sesle sıçan kardeşler! ' şu hele halime bir bakın, eski halimden hiç eser yok,

Hacca gitmeye karar verdim, artık ıslahı nefis ettim. Sizinle helalleşmek için ocağınıza geldim hele bir dışarı çıkın da, ben yoluma siz yolunuza, bundan sonra benden asla zarar gelmez yurdunuza.'

Sıçanlar pıssığın haline dikkatlice bakmışlar taaccüpte kalmışlar pıssıkten böyle bir çağrı gelmesini duyunca çok sevinmişler, ancak yine de tereddüt etmişler, acep ne yapsak, ne etsek diye. Yaşlılar bir araya gelip bir danışma meclisini kurmuşlar. Uzun uzun fikir alışverişinde bulunmuşlar, amma bir türlü karar verip, geçmişteki felaketi yaşadıklarından maalesef bir türlü bir sonuca varamamışlar.

Bunun üzerine genç ve cesur bir sıçan ileri atılmış ve demiş ki, ben fedai olacağım bakalım bu pıssık ıslahı nefis etmiş mi. etmemiş mi? Hele halimizi bir seyredin de sonucu hep birlikte görelim demiş. Sıçanların ihtiyar heyeti de bu teklifi memnuniyetle kabul etmiş..

Öyle ya bu pıssığı tecrübe etmek ve gerçek halini anlamak gerek.

Fedai genç sıçan çıkmış yuvasından, geçmiş pıssığın karşısına, bakmış pıssıkte hiç hareket yok, atlamış sırtına, basmış kuyruğuna pıssık sanki eski pıssık değil, genç sıçan bağırmış yuvanızdan çıkın kardeşler! Bu pıssık ıslahı nefis etmiş korkmayın, çekinmeyin demiş.

Bunun üzerine sıçanlar sevinçle çıkmışlar yuvalarından sıra sıra dizilmişler pıssığın karşısına.

Pıssık demiş ki; halimi görüyorsunuz. Elimde tespih başımda sarık, , amma velakin geçmişte sizinle çok hukukumuz oldu, hakkınızı helal edin bana, ben de şu gönül rahatlığı ile varıp gideyim Hacca.

Sıçanlar tam sevinirken pıssık bir teklif getirmiş ve demiş ki: bakın sıçan kardeşler! Hacca gitmeden evvel size ben de bir nasihatte bulunayım sizinle birlikte bir sevap daha kazanayım,

Sıçanlar çok muhterem pıssık efendi, 'söyle ne söyleyeceksen söyle, merakla dinliyoruz biz seni' demişler.

Pıssık demiş ki; ' sizden bir ricam olacak, sizler de benim gibi günahkarsınız, birlikte tövbe edelim, demem o ki, bundan sonra siz de delmeyin hiç kimsenin çuvalın'

Bunun üzerine sıçanlar; biz çuval delmesek aç kalırız, çoluk çocuğumuzun geçimini nasıl yaparız deyince , pıssık de madem siz tövbe etmiyorsunuz öyle ise bende tövbemi bozdum , sıçanların girdiği deliği kapatmış , elindeki tesbihi ve başındaki sarığı fırlatmış , sıçanlara ; haydi bakalım bundan sonrada siz eski yolunuza bende eski yoluma demiş ve pıssıge tam yakışan bir helalleşme hikayesi de burada sona ermiş.