Telaffuz etmek kolay… Yirmi yıl yaşamak ve bu yaşamı sürdürmenin azmini topluma sunmak… Göz açıp kapayınca kadar geçen yirmi yıl…

Ancak bu geçen yılların bizden aldıkları, bizim kaybettiklerimiz, bize kazandırdıkları ve bizim paylaştıklarımız. Heyecanımız, maceralarımız, anılarımız, öğrendiklerimiz, duygu selinin beraberinden getirdiği dostluk, hepsi gazetenin sayfalarında aktı, berrak bir nehir gibi içtik yudum yudum…

İşte GAPGündemi'nin doğumu, yaşadığı serencamlar ve bu güne kadar gelmesinin acı, tatlı anıları, yaşadığı ekonomik sıkıntılar, toplumla paylaştığı bilgi, hepsini yirmi yıla sığdırmış. Bu hikaye böyle bitmez. Daha yaşayacak ve yaptıkları ile nasıl tarihe mal olduysa, bundan böyle yaşayarak toplumla kazanımlarını paylaşacak, yeni ufuklara; kültürel, sosyal ve toplumsal hizmetleri sürdürmektir gayesi....

GAPGündemi gazetesini çok insan tanıdı. Bu gazete sayesinde çoğu kimse nice kalem erbabı ile hasbıhal etti. Bu hepsi emekle, zihnini yormakla, bedenden bir şeyler katarak gelindi bu günlere…

Sizler prıl pırıl bir gazeteyi okurken onun mutfak kısmını bilemezsiniz. Mizanpajı, dizaynı, haber yetiştirme, röportajlar, hazırlanmasında emek verenlerin her sayfasında alın teri olduğunu bilmelisiniz. Okudukça, o, kelimelere saygınız, değer vermeniz fazlasıyla önem kazandırır.

Çoğu kimseler GAPGündemi gazetesinin ciddiyeti sayesinde kendi yaşamında yeni rotalar çizdi. Konfüçyüs'ün sözüyle devam ediyorum. Okuyanlar, yazanlar; kendilerine yeni bir yol açtı, kimisi yeni bir yol buldu, kimisi yoldan çekildi. Ama gazete hep yoluna devam etti. Karalamalar, iftiralar bir işe yaramadı. Bugün toplumda ses getiren, isim yapmış nice kalem üstadının bu sayfalar arasında kendini bulmasına borçludur.

Halkın haber özgürlüğüne ses katmak, yolsuzlukla mücadele, demokratikleşmeye, toplumsal ilerlemeye katkı sunmak, insan haklarının sahiplenilmesinde ve okunmasında üzerine düşeni yapmak gazeteciliğin şanındandır. Bir gazete ideolojik ve milliyetçilik yaklaşım yerine; barışı, kardeşliği, hayatın mantalitesini dikkate alarak yaşamını sürdürüyorsa o gazete yaşamın döngüsü içinde daima başarılı olur.

Boş ve iddialı lafları hiçleyip, toplumsal döngüye hizmet katmak, yalan yanlış bilgi paylaşımından arınmak, asparagas haber yerine okuyucuyu yaşamın gerçekleri ile buluşturmak, gazetenin başlı başına yapması gereken mecburiyetlerdir.

Güçlü bir edebi ses, çalışmalarına farklılık katma çabası, gazetenin yaşamasına ve ömrünü sürdürmesine delalettir.

GAPGündemi gazetesini tanıyıp okumaya başladığım ve bilahare yazı yazmak için kolları sıvadığım günden itibaren, bu gerçekler hep benim duygularımı okşamıştır. Zaten bu gazete de çekici yazılar, farklı bakış açısı beni gazetenin büyülü sayfaları arasına girmeme neden oldu.

Onun içindir ki bu söylemi sizlerle paylaşmayı önemserim. Bir toplumun uygar olması, özgürlüklere sahip çıkması, o, toplumun yazı hayatı ile orantılıdır. Eğer gazeteler baskı ve bir buyruk altında ise hiç kimse insanca yaşamanın erdeminden bahsedemez.

Susmak yerine dobra dobra konuşmak, erdemli bir yiğit tavrıyla; dürüstlüğü, doğruluğu, samimiyeti kendine şiar edinen gazeteyle, okuyucuyu buluşturmak başlı başına insanlığın ve gazetecilik mesleğinin önemli meziyetlerindendir.

Gazete çıkarmak hükmi bir kimliği toplumla buluşturmaktır. İnsanın onuruyla, haysiyetiyle yaşaması ne kadar erdemli ise bir gazeteye bu vasıfları vermek, o derece mühimdir. Bu akıl ister, cesaret ister, ciddiyet ister, samimiyet ister… Bu sevgiyle olur, bu saygıyla kazanılır, hoşgörü ile şekillenir.

GAPGündemi'nin yirminci yılını kutlarken, gazetenin yüklendiği misyon, gelecekte fazlasıyla anlaşılacak ve topluma mal olacaktır.

Baskı, zorbalık ve şiddete boyun eğmemek, egemen sınıflara hizmet etmemek, dinsel gelişmelere katkı sunmak, siyasetin edep ölçülerinde şekil bulması her gazetenin görevi olsa da bunu umursamayanlar çoktur.

Medeniyetlerin beşiği Urfa'da peygamberlerin konup göçtüğü, derin izlerle insanları yaşamın gerçekleriyle buluşmasına neden olduğu, birlik ve beraberlik ruhunun gelişmesine büyük katkısı olmuştur.

Toplumun istikrarını anlamlandırma, yaşam ruhunun kararlığı içinde bizleri düşündüren ve yazmaya sevk etmeye mecbur etmiştir.

Bu gerçeklerden hareketle biz de üzerimize düşeni yapmak da hep makro düşünmeyi şiar edinmeliyiz. Başarı gazete çalışanlarının, mutluluk hepimizin olsun…