Acısıyla tatlısıyla geçen bir yılı daha geride bıraktık. 2021 Türkiye'de daha çok ekonomik gelişmelerin konuşulduğu, tartışıldığı bir yıl oldu. Döviz kurundaki saldırılar neticesinde ahlak yoksunu stokçu ve fırsatçıların da katkılarıyla, vatandaş büyük sıkıntı çekti.
**
İğneden ipliğe her şey anormal bir fiyat artışına uğradı. Yaklaşık 2 buçuk yıl söylemde kalan stokçularla, fırsatçılarla mücadele hamlesi, yılın sonuna doğru icraata dökülmeye başladı. Asgari ücrette sevindiren bir artışa gidildi. Döviz kurunu dengelemek için yeni bir sisteme geçildi.
**
Fiyatlarda da ufak çaplı düşüşler yaşanıyordu ki sevincimiz kursağımızda kaldı. 2021'in son gecesi son dakika haberleriyle sarsıldık. Elektriğe yüzde 50 ile yüzde 127 arası zam. Konutta kullanılan doğalgaza yüzde 25, ticari kuruluşlarda kullanılan doğalgaza yüzde 50 zam. Motorine 1 lira 29 kuruş, benzine 61 kuruş, LPG'ye 78 kuruş zam. Köprü ve otoyollara ortalama yüzde 25 zam.
**
Ekmeklik buğday fiyatına yüzde 23 arpa fiyatına ise yüzde 24 zam. Özel İletişim Vergisine yüzde 36.2 zam. Motorlu Taşıtlar Vergisine yüzde 25 zam. Emlak Vergisine yüzde 18.10 zam. Dahası var mı bilmiyorum.
**
2 buçuk 3 yıldır stokçuların, fırsatçıların zulmüne uğramış, her türlü sıkıntıya katlanmış vatandaşa revamı? İnsanlar döviz kurunun düşmesi ve denetimlerin artmasıyla artık indirim haberleri beklerken, bükülen sırtlara yeni yükler bindirmek neden?
**
Açıklamaya çalışanlar var. Mesela 'Avrupa'da daha fazla zam geldi' diyorlar. Peki, Avrupa'nın hangi halkı bu millet kadar cefa çekiyor? Hangi halkı bu millet kadar vergi ödüyor? Hangi Avrupa halkı bir otomobil almak için bir ev parası ödemek zorunda kalıyor?
**
Olaylara iyimser yaklaşmaya çalışsak da, insan aklıyla alay eder adımların atılmasına kızıyoruz. Ülke sıkıntıdayken dövizden para kazanan, o kapı kapanınca döviz bozdurup faize para yatıran ahlak yoksunlarının iaşe masraflarını neden namusuyla geçinmeye çalışan vatandaşlara yüklüyorsunuz?
**
Anlamak elde değil. Selam ve dua ile kalın sağlıcakla…