Bir ülkede kanun bir olur mesela hırsızlık ya suçtur veya değildir.
Türkiye de evliliğin bir erkek ile bir kadının bir araya gelmesiyle diye diye tarif edilir. İkinci evlilik ise yasaktır.
Hâlbuki bir adam bir geneleve gitse, istediği kadar ayrı ayrı kadınlarla bir araya gelse ve cinsi münasebette bulunsa suç değildir. Ha birde bu gibi yerlerin kapısında aynı zamanda polis veya bekçide nöbet tutmaktadır. Öyle ya devlet imkanları dahilinde kontrolsüz bir iş yaptırır mı hiç..
Evet, benim güzel kardeşlerim, Kemalizmin batıdan ithal ettiği ve halen yürürlükte olan kanunları işte böyle bir şey Hele bu kanunları gücünüz varsa kaldırmak için bir teşebbüs edin, karşınıza adeta yeri göğü titreten bir muhalefet çıkar.
Kur'anı Kerimin ayetleri ve buna bağlı olarak Hz. Peygamberin bir hadisi var; Küfre rıza küfürdür, zulme rıza zulümdür.
Tarihin hiç bir devrinde kadın satıcılığı yapmak isteyenlere resmi belge veren bir devlet ve kadına uygulanan bu kadar aşağılayıcı vahşet hiç olmamıştır. Erkeklerin şehvetini tatmin için kendini para ile satmak nasıl bir felakettir Ancak başına gelen bilir. Bir odaya adeta bir esir gibi konulmuş, tek başına yaşayan ve erkeklerin şehvetini tatmin için müşteri bekleyen kadınlar, kimi kokmuş kimi ahlaksızın ahlaksızı olan bazı erkeklerle beraber olmak.. Nasıl bir hayat. nasıl bir vahşet.. birde böyle bir yere düşmüş o kadının ailesi ve yakınlarını bir düşünelim acaba onlar ne hale gelir. Hayatları kararıp zehirlenmez mi?.
Batakhanelere düşmüş kadınların yanına gidip onların hayat hikâyelerini yazmak büyük bir hizmete vesile olur. Emin bir çoğunun hayat hikayesi o kadar hayata dokunan acıklı, çaresiz, mutsuz ve ibretlerle doludur, vicdanı olanları hüngür hüngür ağlatır. Adliyede görev yaptığım için yaşanmış bazı hikâyelere şahit olmuşumdur.
Çok enteresan bir şey daha aklıma geldi, Defterdarlıkların duvarlarına asılmış şöyle bir levha göze çarpar.. VERGİSİ ALINAN KAZANÇ MUKADDESTİR diye yazılıdır. Yani başka bir ifadeyle kadın satıcılığından da alınan vergi böylece mukaddes olmaktadır. Çünkü bu devletin mayası birçok haramlarla yoğrulmuştur.
Bir hikayeyi bir dostumdan dinlemiştim, zavallı bir kadın la bazıları anlaşmışlar ve onu götürüp ırzına geçtikleri halde parasını ödememişler, Kadın etrafa bağırıp feryat ediyormuş. İmdat! Bunlar beni bilmem ne etti ama paramı da vermediler. Bunu duyan bir görevli kadının yanına gelir kadın durumu anlatır, görevli kadına şöyle der, arınla namusunla bu iş yapsan, vergini ödesen hiç bu hale düşer miydin? Bu mantığı basit zannetmeyin, birçoğunun zihinleri bu hale gelmiştir.
Bir zamanlar Ermeni asıllı genelev patroniçesi Manukyan hatırladığım kadarıyla 1980 li yıllarda Türkiye'nin vergi rekortmeni idi ve devlet tarafından kendisine bu hizmetlerden dolayı takdir belgesi bile verilmişti. Bir miting esnasında bu ülkenin darül karmakarışık olduğunu söylemiştim Yine şark tabiriyle MA ele değil?
Haydi kalın sağlıcakla..