'Çiçeğin kaderidir güneşe bakarak olmak ve yine ona bakarak solmak…' diyor Mevlana hazretleri. İslam güneşi ile yoğrulup, olgunlaşan Şehit çiçeklerimiz ve yine onunla yaşayıp, onun uğruna katillerin kirli elleriyle dallarından bir bir kopartılarak solduruluyorlar.
Ey Mısır sen nasıl bir memleketsin ki, zindanlarında Yusuflar, başında firavunlar eksik olmuyor. Son firavun Sisi ve zalim hakimlerinin geçenlerde idam ettirdiği Müslüman Kardeşler (İhvanü'l Müslimin)' den 9 genç kardeşimizin ölüm haberi yüreğimizi dılhun etmiştir.
İhvanü'l Müslimin'e savaş açmış olan firavun sisi'nin zalim hafız esad'ı kendine rehber edinip başlattığı yok etme projesini gerçekleştirmek için türlü işkencelerle, başsavcı Hişam'ın öldürülmesi suçunu isnad ettiği 28 kişi hakkında idam kararını onatıp, idamların bir kısmını da uygulaması kesinlikle kabul edilemez.
Şehit olanlardan Mahmud El Ahmadi'nin mahkeme salonunda kameraya yansıyan görüntülerinde hakime; 'burada herhangi birini seçin ve ona elektrik verin. Size Enver Sedat'ı (1981' de ölen eski cumhurbaşkanı) öldürdüğünü bile kabul eder. Bize o kadar çok elektrik verildi ki bundan sonraki 20 yıl Mısır'a yeterliydi.' Dediği görülüyor. Akılla izah edilemeyecek zulümlere maruz kalan ve bu şartlar altında zorla itiraf ettirilen iftira hangi insan hakları kitabına, hangi kanuna, hangi yasaya sığar.
İdamlarla, işkencelerle Müslümanları sindirmeye çalışan gafiller unutmayın ki, oğluna son vedasında 'Şüphesiz biz Allah'tan geldik ve O'na döneceğiz. '(Bakara-156) ayetiyle sebat gösteren ve 'oğlum şehit oldu.' diyerek Allah'a şükreden bir annenin dik duruşu karşısında ezileceksiniz. Mahkeme salonunda oğlunun dişini çıktığını el hareketiyle şehit edilen babaya anlatmaya çalışan bir annenin ahı iki cihanda yakanızda olacaktır. 12 Aralık 2013'te haksız bir şekilde idam edilen İslam Hareketi liderlerinden Abdulkadir Molla'nın tarihe geçen şu sözleri zalimlerin kulaklarında çınlayacaktır. 'Suçum Allah'tan başkasına kulluk etmemekti. Bize kulluk et dediler, bende asın dedim.'
Mısır'ı ikinci bir Suriye'ye dönüştürmeye çalışan katil sisi ve destekçileriyle mücadele yönteminde sabırlı ve uzun soluklu bir siyaset güdülmelidir. Baas zihniyetiyle ülkeyi zalimden zalime verasetiyle idare etme hayali kuran sisi, olası bir ayaklanmada zulüm kardeşi olan esad köpeğinden farklı hareket edeceğini kimse beklemesin.
'Allah'ım! Ümmetin suskunluğunu sana şikayet ediyorum.' Diyen Şeyh Ahmed Yasin ile nasıl yüzleşeceğiz? Suskunluğumuzun vebal olduğunu unutmayalım.
Çünkü Susarak ölüyoruz…