Osmanlı dönemlerinde kötü örnek teşkil edecek her hareket, adet Avrupa da olsa bile yasaklanırdı. Her kötü hal, davranış, ahlak dışılık, toplumumuzun yozlaşmasına sebep olan, gayri İslami yaşam tarzlarını elbette ki batıl İslam düşmanları olan, ahlaki olarak çökmüş ve kokuşmuş batıdan almaya devam ediyoruz. Bu ahlaksızlıkları cumhuriyetin kuruluşundan itibaren, tek dişi kalmış vahşi medeniyetlerden almaya başladık ve onlara benzemeye devam ediyoruz.
Yeni nesil nasıl olur diye sorarsanız pek Ümitvar olduğumu söyleyemem. Yazı konusu olan gençlik belki de gezi zekalı olacak, yada Kemalist, belki ateist, yada ateşe tapan veya ineğe tapar. Kim bilir? Manevi ahlak olmazsa, Allah muhafaza düzeltilmesi çok zaman alıcı ve o kadar da zor olacak hayati hatalara çocuklarımızın düşmesine izin vermeyelim lütfen.
Son yıllarda ilk önce bir kaç üniversitede başlayıp ve diğer üniversitelerin tamamını kısa sürede kuşatan mezuniyet törenleri ve şimdilerde buna balo'su da eklenerek dinimizde haram olan her hareket ve çirkeflik yapılmaktadır. Namus kavramının bir anlam ifade etmediği bu tür etkinlikler lise ve ortaokul hatta ilkokul seviyesine de inmiştir.
Geleceğimizin mimarları olacak olan çocuklarımızı ahlaksızlığa, hayasızlığa, arsızlığa daha doğrusu namussuzluğa alıştıran, namussuz gizli eller var. Yetkililerce acil önlem alınmazsa ülkemizin geleceği olacak olan bu çocuklar tehlike altındadır. Böyle nesil ülke geleceğinin teminatı olamaz. Bu tür gençliğin ülke, vatan, yurt diye bir derdi de endişesi de olmaz. Çünkü ahlaktan, namustan, ardan yoksun olan bir nesilin olmazsa olmazları da olmayacaktır…
Mezuniyet törenlerinde kızlarımız neden soyunuyor ve sözde Müslüman aileler buna neden müsaade ediyor anlamak mümkün değil.
Ne kadar soyunursan o kadar özgürsün mantığı sapık bir gençliğin yetiştirilmesine vesile oluyor. Mezuniyet, doğum günleri, birşeyler bahane edilerek yapılan balo kutlamaları ve buna benzer günlerde çıplaklık, alkol tüketimi, uyuşturucu kullanımı sınır tanımayan tepişme (dans) ile kendinden geçen karma gençler arasında hiçbir haya perdesi kalmaksızın ahlaksızlık aleni bir şekilde ayyuka çıkıyor.
O güne kadar beklide hayatlarında hiç soyunmayan kız çocukları, o gün kendini özgürleşmiş hissediyor ve alabildiğince açık giysi kıyafetlerle güya özgürlüğünü sergiliyor…
Ağır makyajla anne babanın bile tanımakta zorlandığı, cesur her tarafı açık sözde elbiseler, yüksek topuklu ayakkabılarla akıllı telefonlarını yarıştıran bu kızların on dört, on beş yaşlarında olduğuna inanmak gerçekten çok zor. Bu çocukları Müslüman anne ve babalar yetiştirmiyor mu?
Mezuniyet gününe veya bir doğum günü partisine kadar kızının açık giyinmesine mini kıyafetlerle dolaşmasına izin vermeyen ebeveynler nedense o gün buna müsaade ediyor anlamış değilim. Neymiş efendim kızı okulu bitirmiş. Sanki dünyadaki açlığı son buldurtacak bir keşif yaptı!
Sanki kanserin çaresini o buldu! Okuduğu okulu bitirdi sadece mezun oldu. Yani kendine düşen görevi yaptı. Daha dur hayata yeni başlayacak ve siz anne babalar, çocuğunuza hayat boyu lazım olacak olan ar perdesini törenlere kurban verip yırtmaya çalışıyorsunuz.
Özellikle annelerin kullandığı terim "Ben yaşayamadım, kızım yaşasın" mantığından vazgeçmezseniz yarın ağlamamak için çok geç olabilir. Bu düşünce, bir saç teline bile zarar gelmesini istemediğiniz çocuğunuzun sadece bu dünya hayatında yaşaması içindir.
Oysa her anne baba o çok sevdiği çocuğunun ebedi olan Ahiret hayatını da düşünmelidir.
"Bir defadan bir şey olmaz" diyerek yapılan haramlar, binlerce defa ile tekrar edileceğini unutmamak, göz ardı edilen İslam'ın emirlerinin sonu hep hüsranla bitmiştir.
O güzelim kızlarımız yarınların anneleri olacak, gelecek nesilleri onlar yetiştirecek. Her anne baba kızlarının Hz. Meryem gibi iffet timsali olmasını istiyor. Ama çocuklarını yetiştirirken bu şuuru veriyor mu?
Tertemiz gül kadar saf ve fıtratlı doğan çocukları, gösteriş, özenti ve kirlenmiş toplum algısına ayak uydurarak Müslüman kimliğinden uzaklaştıranlar Allah indinde hesapları ağır olacak.
Bu memleketi gavurlaştırmaya çalışan İslam düşmanlarını Allah'da tarih de sizi affetmeyecek… İmanlı nesiller yetiştirilmesi dileklerimle.