Muska ilgili 'hoca, şıh molla ' adı altında çevrelerin de yaşanan olayları bileniniz, çoktur. Muska nedir? diye soran birisine verilecek cevap; Muska; hastalıktan, nazardan, cinlerle şeytanların musallat olmalarından ve benzeri musibetlerden korunmak amacıyla bir kağıda yazılarak muşambaya sarılan ayet, dua veya sözlerin yazılı olduğu materyaldir. Bir hadisi örnek alarak muskanın ciddiye alınmaması için bilmeniz de yarar vardır. 'İçerisin de sihre ya da küfre ihtimali bulunan anlaşılmaz sözleri okuyarak (hasta) tedavi etmek, muska takmak ve sevgi ilacı yapmak şirktir.' (Ebu Davud, Tıb, 17)
Bazı hastalıkları, kötülükleri ve nazarı uzaklaştırmak için boyna asılan veya üstte taşınan yazılı kağıt; üç köşeli şekil de katlanmış şey; üç köşeli bir nüsha manalarında kullanılır. Arapça 'nüsha' (benzeri ayni kopya) kelimesi Türkçeye muska olarak geçmesine rağmen halen çevremizde yaşayan halklar arasında müska, nuska şeklinde telaffuz edilir.
Ayrıca benzer yazılan ve daha genişçe katlanan Hamayli diye bir muska çeşidi vardır. aslı hamaildir bu da yüklenmek 'hml' kelimesinden türemiştir. Hatta türkülere geçmiş 'hamayli boynundayım./ orda değil burdayım' gibisinden
Muska ve benzeri şeyler İslam öncesi toplumlarda özellikle Yahudilerin yaşadığı bölgeler de yaygın olan bir alışkanlık olduğunu yaptığımız saha çalışmasında öğrenmiş olduk. Bu batıl inançlar zamanla bir gelenek olarak tüm dinlerin arasına girmiştir. Halen de bu gelenek bir inanç biçiminde sürdürülmektedir. 'Vahabi kelimesinin insanlar da oluşturduğu antipatiden dolayı kendilerine 'Selefi' diyen vahabiler muska yazmanın ve taşımanın haram, küfür, hatta şirk olduğunu iddia etmektedirler.'
MUSKA SANA KAR ETMEZ
Şıhın birine gelen bir kadın şıha 'kocasının onu her gün dövdüğünü, kocamı uysallaştıracak bana bir muska yap' der. Şıh da kadına bir muska yazar ve onu götürüp eve asmasını tavsiye eder. Akşama gelen kocasına muskayı gösterip. 'Bak muska yaptırdım bundan böyle seni eşek gibi yapacağım' deyince kocası kalkar kadının bu saygısızlığını yine kaba bir şekilde hal yoluna gidecekken, kadın muskayı alıp şıhın yanına gelir. 'Al muskan başını yesin, kocam beni yine dövdü.' deyip muskayı şıhın üstüne atar. Şıh kadının yüzüne bakar 'sende bu surat varken muska sana kar etmez' der.
ALTINI ISLATAN ÇOCUK
Sırası gelmişken muska ile ilgili yaşanmış bir olayı daha paylaşayım. Şıh, biri ile bir arkadaşı köyden geçerken karanlık çökmüş, hangi eve tanrı misafiri olmak istemişlerse kabul etmemişler. Gece karanlık, hava soğuk vasıta yok, uzun bir yoldan gelen şıh'la arkadaşı hem yorgun hem de açtırlar. Tam köyden çıkacakken son bir eve uğrarlar. Evin hanımı ocağı yakmak için odun götürüyor. Şıh kadına yaklaşarak Biz Allah'ın misafiri olduğunu bu gecelik misafir etmelerini istedi kadın cevap vermeden gider, tam giderken, Şıhın arkadaşı bağırır 'yürü şıh gidelim bunlar misafir barındıramazlar' der.
Şıh kelimesini duyan kadın hemen kocasını çağırır. 'herıf bak sen bir şıh arıyordun bak Allah onları bize misafir etti.' Ev sahibi dışarı çıkar şıh kim der, şıh da ' benim der.' İyi olacak hastanın doktor ayağına gelir misali sevinir, alır eve misafir eder aç mısınız tok musunuz sorar ;şıhla arkadaşı uzun yoldan yayan gelmişler ikisi de aç olduğunu söyler. Kadın hemen yemek hazırlığına başlar, kısa yoldan bol yağlı bir bulgur pilav yapılır. Şıhla arkadaşı pilavı yiyecek durumda değildirler. Çünkü yağı bozulmuştur. Sadece ekmek ve biraz bulguru dürümlerine koyup yerler.
Ev sahibinin bir de on-on iki yaşlarında bir çocuğu var, onlara hizmet etmektedir. Çocuk dışarı çıkınca ev sahibi şıha döner; 'işte bu benim oğlum altını ıslatıyor. Kurbanın olayım şıh ona bir nüsha yap altını ıslatmasın. Şıh bu işin uzmanı, kağıdı kalemi cebinde, hemen bir nüsha yazmaya başlar. Kağıt doldukça ev sahibinin hoşuna gider. Muska yazılır , dualar eşliğinde çocuğun boynuna asılır.
Çocuk daha bir zevkle onlara hizmet eder, çaylar içilir ve o gece çocuğun yatağı şıhın yanında yapılır. Sabah namazına kalkan şıh bir de ne görsün çok kötü bir koku şıh anlar ki çocuk yatağını kirletmiş. Şıh hemen arkadaşına çağırır , 'kalk, muska ters tepti çocuğun işemesi kesileceğine, bilmem nesi beraber gelmiş, ev sahibi gelmeden gidelim.'