Evet, görmüşsünüzdür veya biliyorsunuzdur; trenlerde imdat freni denen bir mekanizma vardır, ani ve beklenmedik ve de insan hayatının tehlikede olduğu durumlarda hemen çekilir ve trenin durdurulması sağlanır. Gereksiz yere kullananlar cezalandırıldığı gibi, kullanılması icap edildiği halde kullanılmaması da bir o kadar yanlıştır ve de bir insanın hayatına mal olabilir…
İşte aynen bu misal; boşanma denen şey de trenlerdeki imdat freni gibidir: İcap ederse kullanmaktan çekinmeyeceksin, icap da etmedikçe kullanmayı aklına bile getirmeyeceksin…
Maalesef esefle ve de üzüntüyle ifade etmeliyim ki; boşanma denen hak (ki boşanma hem Kur'anî hem de Kanunî bir haktır) gereksiz ve yanlış ve yersiz olarak çok kullanılan ve suiistimal edilen bir hak olmuş artık! Bırakın eşlerin birbirinden boşanmasını, şakacıktan veya boşboğazlıktan dahi olsa eşlerin birbirlerine karşı gereksiz yere boşanma lafzını ağızlarına hoş görmeyen bir dinin müntesiplerine, yani biz Müslümanlara bu kadar boşanma / boşanma miktarı yakışmamaktadır.
İşte adliyelerdeki boşanma dosyaları meydanda; bakıyorum da içeriklerine en az yüzde ellisi eften püften sebeplerle açmışılmış davalar! Kimisi pişman olup hatasından dönüyor / açtığı davadan feragat edip vazgeçiyor ama kimisi de, ki bunlar çoğunluk, battı balık yan gider dercesine bin bir meşakkat ve eziyet ile kurduğu aile yuvasını dağıtmakta hiçbir beis ve mahzur görmüyor!
Olabilir, her evde yer yer huzursuzluklar ve zaman zaman tatsızlıklar olabilir ama kurbanınız olayım; en ufak bir tartışmada soluğu bir avukatın yanında almayın!
Gerekirse bir süre eşinizden uzaklaşın, yalnız kalın, tefekkür edin ve kızgınlığınız yatışınca da tekrar evinize / ailenize dönün ve "Her şeye rağmen bu aileyi ayakta ve bir tutacağım inşaallah" deyin.
Selamlar.