Ana muhalefet partisinin lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu biz baba ve evlat gibiyiz dediler.

Şimdiye kadar ne o evlat, babam dediği adamın elini öptü, ne de, o baba o evlat dediği insanın gözünden öptü. Şahsen böyle bir sahneye şahit olmadım.

İkisi de sadece kucaklaştılar ve birlikte zevki safa içinde, etrafa gülücükler dağıtarak neşeli bir şekilde benzeri şapkaları giydiler. Hizmet dediğin böyle olmalı, şapka giymek kadar büyük bir hizmet olur mu hiç? Tabii onlar için..

Biz fazlaca bu baba ve evladın arasına girmeyelim, sadece bir hatırlatma. Ha bir şey daha var. Herhangi bir gün bu baba; gel evladım, şu parti koltuğumu sana terk edeyim, benim yerime geç, ne de evlat o babaya sen orada oturmaya devam et demedi, alttan alttan o evlat sağa sola o koltuğu almak için mesaj vermeye devam etti.

Sanki baba ile evlat meydana çıkmış pehlivanlar gibi birbirlerine gizliden el ense çekiyorlar. Görünen o ki evlat babanın koltuğuna göz dikmiş, baba da sımsıkı bir şekilde o koltuğa sarıldıkça sarılmış. Bu nasıl bir baba ve evlat ilişkisi. Çocuklarımız bu baba evlat ilişkisini inşallah fazla anlamazlar. Eğer anlasalar bizimde halimiz belki perişan olur.

Siyaset aleminde bunlara da şahit olduk, kim bilir daha nelere şahit olacağız.

Az daha unutuyordum altılı mı, yedili mi ve hatta sekizli mi o masanın etrafında kaç kişi vardı şimdi kaç kişi kaldı? İmzalanan protokoller ve verilen sözler, o samimi görünen arkadaşlıklar acaba hayal miydi? Emin olun gözlerimle gördüm, tamamen bir gerçekti. Ancak, malı götürenler şimdiye kadar o masaya hiç dönmedi. Ötekiler sessiz sedasız hareket ederken, kızımız da sinirlenip, ben emanet olarak 15 milletvekilini ödünç aldım ve hayatımın en büyük hatasını yaptım diyerek, bağırdıkça bağırdı, parmak salladı ve yumruğunu sıktı. Hatta ötekiler de şimdilik ortada pek görünmüyorlar amma kendi aralarında birbirlerine el ense çekiyorlar bence.

Bu baba ve oğula ömür boyu mutluluklar dilerim. Birbirlerinden hiç ayrılmasınlar. Amma ötekilere gelince, birbirlerinden çoktan ayrıldılar bile.

Haydi kalın sağlıcakla.