Ayrılık tohumları insanlığın doğuşundan, Dünyanın son bulmasına kadar olacaktır. Ayrılık dün olduğu gibi yarında olacaktır. Dünya tarihi ayrılık tabloları ile doludur. Dinimizde ayrılık batıl olarak tarif edilir. Birlik ise rahmetle açıklanır. Dini literatürde ayrılık-birlik Hak batıl Mücadelesi olarak yerini alır. Dünyanın sonlarına doğru Ümmeti Muhammed (S.A.V.) 73 Fırkaya bölünecek bunlardan sadece bir tanesi hakkın savunucusu olacak. Geriye kalan 72 fırka ise batılın kuklası oyuncağı olacaktır. O iyi fırkanın kim olduğunu Allah bilir. Değil 72 fırka belki 172 fırka birleşmiş, İslam dinine savaş açmış, Müslümanları yok etmeye çalışıyor. Neden birlikte rahmet var ilkesinde Müslümanlar yan yana gelmiyor? Bu yazdığım hadis mealidir. Kimse gocunmasın.

Dinimiz de hak belli, batıl bellidir. Bu çilekeş dünyada kim çalışır, davasında samimi olur, bedel öder, riskleri göze alırsa hak batıl mücadelesinde kim olursa olsun galibiyet elde edecektir. Batıl savunucuları çoğu zaman birleşerek, güç oluşturarak, Müslümanlara Çin zulmü yapmışlar, halen yapıyorlar yapmaya da devam edecekler. Ta ki, hak dava savunucuları yan yana gelinceye, güç oluşturuncaya kadar. Din düşmanları genelde dünya Müslümanlarında özelde ise Ülkemizde Müslümanları rahat bırakmıyorlar. Bir seçim olmuş halk iradesini ortaya koymuş, Bir hükümet kurulacak mecliste ki partiler, Sayın ERDOĞAN'A Kinlerinden, çekememezliklerinden dolayı Hükümete ortak olmaya yanaşmadılar. Çoğunlukla geçici hükümete Bakan bile vermediler. Ülkede kalleşçe, kirli savaş senaryoları varken, siyasetçilerin hamasetle hareket etmelerini anlamış değilim.

Hani ülke çıkarları her şeyin önündeydi. Milliyetçi, Mukaddesatçı MHP Bile partisinin görüşünü dinlemeden geçici hükümette bakanlık teklifini kabul eden, Sayın Tuğrul TÜRKEŞ'İ linçe tabi tuttular kesin ihraç talebi ile disipline sevk ettiler. Milliyetçi geçinen bir partinin meydanı istenmeyen kişilere bırakması tarihi büyük bir hatadır. Bu nedenle mevcut geçici hükümet erken seçim kararı aldı yine halkın iradesine başvurma olacak. Tablo nasıl çıkar onu Allah bilir. Bazı kahinler şimdiden anketlerle işkembeden atıyorlar. Bunlara inanıp kanmamak lazım. Kim ne ekmişse onu biçecektir. Sanırım Hükümet kurmaya yanaşmayanlara bu halk 1 Kasım erken genel seçiminde sandıkta gerekli dersi verecektir. Hiç bir parti Din değildir. Müslümanlara insanlığa eylem söylemleri ile kim yardımcı olur birliğin tesisine çalışır, tüm yıkıcı faaliyetlerle mücadele ederse tercihimiz onadır. İnsanlar kusurlu olabilir. Pire için yorganlar yakılmaz.

Bir ülkenin toplum önderleri, Dini kurumları, STK Ları ekseriyetle kimi işaret ediyorlarsa oraya odaklanmak bölünmemek her akıllı insanın görevidir. Bu yazıyı yazdığım sırada Huzur kenti Şanlıurfa'mız da teröristlerce iki polisimizin şehit olduğunu öğrendim. Menfur saldırıyı kınıyor, Şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum. Yakınlarının ve Milletimizin başı sağ olsun. Bu bedevi dağ katillerinin sonu bir gün gelecektir. İnşallah. Bu hainleri koruyan, eylemlerini görmezden gelen, insan öldürmekle bir hakkın alınacağını sananlar, her iki tarafı razı etmeye çalışan, neye karşı olduklarını cesurca belirtmeyenler de en az bu katiller kadar insan düşmanıdırlar.

Müslümanların birliği partide, meşreplerde, tapınak şahıslarda değil. Dinin İslam kardeşliğinde olmalıdır. Gizli bir el sinsice bindiğimiz gemiyi delmeye çalışıyor, seyredenler, bana ne diyenler kurtulacaklarını mı sanıyorlar? Bir hocamız: Türkiye'de terör değil, Gavurluk var diyordu bence doğru bir söz, başka bir hocamız ülkede diplomalı terörist ve bol yalancı yetiştiriyoruz, buda doğru.

İnsan öldüren gençlere laik eğitimle ne verildi? İnsanlıkta manevi boşluk var. Cehalet, insana her kötülüğü işletir. Bu ümmetin gençlerini maneviyatsız, Allah'tan korkusuz yetiştirenler de akan kanın ortaklarıdır. Dinimizden öğrendiğimiz Müslüman geçinen bir toplum Allah'a isyanda zirve yapar. Helalı haram-Haramı helal sayıyorsa o toplum fertlerine uyanmaları için belalar uyarılar yaratan tarafından gelir bu işin dini yönü budur. Bu olup bitenlere karşı bir şeyi okuyucularla paylaşmak istiyorum. Devlete karşı baş kaldıranlara karşı mücadele eden (asker) acaba Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, bakanlar, Milletvekilleri, Komutanlar, İş adamları, STK Başkanları, Baro başkanları, Sendika başkanları, Adliye unvanlı kişilerin yani elit dediğimizin çocuklarından bu güne kadar bu vatan için şehit olan var mı? Varsa birileri bana anlatsın. Yoksa bu vatan için canını verenlerin kanı üzerinden kimse menfaatler devşirmesin.

Bazıları halen barıştan bahsediyorlar barış olsa ne güzel alkışlarız. Muhataplar barıştan anlamıyorlar ki, barış olsun. O zaman yöntemler yanlış. Sonuç alınacak yöntemleri devreye koymak gerekir. Bunu için kafalar yorulmalı ve çabalar sarf edilmelidir. Terörün hortladığı İller, İlçeler can çekişiyor, insanlar tedirgin, çoğu yerde kepenkler kapalı iş aş yok önce huzur İnsanların can mal emniyeti sağlanmalıdır. Halk iki ateş arasında bırakılmamalıdır. Suriye olayları terörün en kuvvetli ayaklarındandır yeni çözümler mutlaka devreye sokulmalı, sürekli düşman türetmekten vazgeçilmelidir. Bilinmelidir ki, birlikte Rahmet ayrılıkta ise felaket ve azap vardır… Selam ve dua ile.