Güneydoğu ve Doğu Anadolu illerinde başta kayyumlar olmak üzere belediyeler ve valilikler, bir yerden talimat almışçasına toplum ahlakî yapısını yozlaştıran etkinlikler düzenlemeye devam ediyorlar.
Konser ve festivallerin düzenlendiği ilçelerin çözülmeyi bekleyen onlarca sorunu varken; bu sorunların çözümü yerine sanat adı altında yüz binlerce liraya mal olan bu tür etkinliklerin yapılması akla bazı soru işaretlerini getiriyor. Gidin bakın konserlerin yapıldığı Harran ve Suruç'un sokaklarına, alt yapı ve üst yapısına; buralar adeta koca bir köyü andırıyor.
Özellikle manevi önderlerle özdeşleşmiş, muhafazakâr olarak bilinen il ve ilçelerde yapılan bu etkinliklerin, zorlama rakamlarla yoğun katılımlı olduğunun öne çıkarılması ve medyada sıklıkla işlenmesi bir yerlere mesaj olarak algılandığı gibi, bölge üzerinde uygulanan özel bir proje gibi duruyor.
Çünkü 2010'dan sonraki yıllarda FETÖ'nün etkin olduğu dönemlerde de bölgedeki tarihi ve İslamî bir kimliğe sahip il ve ilçelerde benzer etkinlikler yapılmıştı. O dönemde Diyarbakır'da, Mardin Kasımiye Medresesinde (Medresaya Sor), Şanlıurfa merkez ve Harran ilçelerinde yapılan defileler buna örnektir.
Bunu çok rahatlıkla söyleyebilirim ki; gençlerimizin bugün festivalden daha çok önemli ve çözüm bekleyen ciddi sorunları vardır. Onları bir birkaç saatliğine gayri ahlakî bir ortamda eğlendireceğinize onları alın karşınıza ve gerçek sorunlarını dinleyin.
Yetkililerimize sesleniyorum; gelin halkımızın alın terinden ödediği yüz binlerce lirayı bir gecede; bir sanatçıya ve organizatörün cebine koymak yerine; bu paraları gençlerimizin yaşadığı gerçek sorunlarına harcayın.
Ve gençleri bir nesne, siyasi bir malzeme aracı veya oy deposu olarak görmekten vazgeçin. Gençler bir toplumun geleceğidir. Kendi değerlerinden ve inancından uzaklaştırılmış, Batı'nın eğlence ve popüler kültürüyle uyuşturulmuş bir gençliğin yetişmesi demek bu ülkenin geleceğinin yok edilmesi demektir. Siz bunu yaparak aslında kendi bindiğiniz dalı kesiyorsunuz.
Yok, eğer bir avuç oy uğruna bunları yapıyorsanız bu daha da vahim bir durum. Gerçekçi ve samimi yaklaşım yerine popülist yaklaşımlarla yapılan etkinlikler kısa vadede size fayda verse de uzun vadede memlekete zarar verecektir. Aklı başında her insan, bunun şuurunda olmalıdır.
Bir gazeteci olarak halkımıza ve gençlerimize karşı sorumluluğumuz gereği gençlerin ne gibi sorunları olduğunu ben size söyleyeyim:
1-Gençlerimiz ciddi bir manevi boşluk içerisinde bocalayıp duruyor. Maneviyatı zayıf gençlerimiz, yaşadıkları bunalımlardan dolayı maalesef intihar ediyorlar. Binlerce gencimiz bunalımlardan kurtulmanın yolunu uyuşturucu kullanmada veya satmada bulmaya çalışıyor. Bugün Urfa'nın kenar mahallelerinde gelinen tablo ortada… Evinde madde bağımlısı olmayan ev yok gibi… Aileler perişan, insanlar rahatsız bu durumdan. Evet, geç de olsa nihayet Türkiye genelinde ve ilimizde son dönemde bu konuya yönelik polisiye tedbirler arttırıldı ama sadece sonuçla uğraşmak yeterli değil, sebeplere yönelik tedbirler gerekir. Bu memleketi seven herkes bunun farkına varmak zorundadır. Gençlerimizin yaşadığı bunalımları bir gecelik zevke dayalı eğlence ile gideremeyiz. Onlara öyle güzel projeler sunmalıyız ki; onların hem dünyalarını hem de ahretlerini kurtulsun…
2-Gençlerimiz iş, aş istiyor. Binlerce gencimiz bugün işsizlik pençesinde sokaklarda avare avare geziyor veya çok kötü şartlarda, birçok hakkından mahrum olarak çalışmak zorunda kalıyor. Bugün bu memleketin bu gençlerin iyiliğini isteyenler onların iş sorununa çare bulmak zorundalar.
3-Gençlerimiz evlenip bir yuva kurmak istiyor. Ama ekonomik nedenlerden dolayı, evliliğin ağırlaştırılmasından dolayı yaşı geçmiş olmasına rağmen gençlerimiz evlenemiyor. Oysa evlenme fıtri bir ihtiyaç ama imkânsızlıktan dolayı maalesef gençlerimiz bir şekilde başta zina olmak üzere birçok ahlaki olmayan durumların pençesine düşüyor. Bu memleketi ve gençleri seven onların aile kurmasına yardımcı olmalıdır. Siz belediyelerimizin gençlerin evlenmesi için bir projesini duydunuz mu? Buradan başta belediyeler ve valiliğimiz olmak üzere sorumlu herkese çağrıda bulunuyoruz: Gelin evlenmeyen gençlerimiz için Genç Fon adı altında gençler fonlar oluşturun. Zengin iş adamlarını bu fona katkı sunması için teşvik edin. Festivallere harcadığınız paraları buraya aktarın.
4-Gençlerimizin konut ve barınma sorunu var. Binlerce insanımız evi olmadığı için fahiş kiraların altında ezilmiş durumda. Aldıkları maaşın yarsını kiraya vermek zorunda kalıyorlar. TOKİ'nin açıkladığı projenin şartları maalesef çok ağır ve teslimat süresi çok uzun. Yine üniversite okuyan gençlerimizin de barınma sorunu devam ediyor. Mevcut yurtların durumu ve kapasitesi maalesef yetersiz kalıyor. Birçoğu üniversitelerden çok uzakta yapılmış. Bu da ayrı bir yük olarak öğrencilerin motivasyonunu olumsuz etkiliyor. Sosyal devlet gereği, bu insanlara tüccar mantığıyla değil hizmet düşüncesiyle konut projeleri temin edilmelidir. Belediyenin konut projesi var ama hala bu konuda adım atılmış değil. Hem açıklanan sayı yeterlide değil. Bu yüzden konserlere verilecek paralar bu projeler için harcanmalıdır.
5-Gençler daha iyi şartlarda eğitim istiyorlar. İlimizde 10 bine yakın öğretmen açığı var. Okul sayısı yetersiz olduğundan ikili eğitim veriliyor. Bu da sabah erken saatlerde okula gitmeyi ve gece geç saatlerde eve dönmeyi getiriyor. Sınıfların sayısı 50 kişiyi bulmuş durumda. Bu şartlarda sağlıklı eğitim nasıl alınabilir. Evet, durumu olanlar çocuklarını dershanelere gönderiyor ama durumu olmayanlar… İldeki kütüphane sayısı yetersiz… Geçenlerde sıra almak için şafak vaktinde gelip çantalarını sıraya koyan gençler gündem olmuştu. Eğitimde fırsat eşitliği nerde soruyorum. Bu memleketi ve gençleri sevdiğini iddia edenler, eğitim için imkânlar oluşturmalıdır, gençler için yeterli sayıda kütüphane yapmalıdır.
6- Gençler okula giderken ulaşımda ciddi sorunlar yaşıyorlar. Uzak mesafedeki okula ulaşmak için sabah erken saatlerinde kalkan gençler, otobüs sayısının yetersizliği nedeniyle balık istifi bir şekilde okula gidip akşamları aynı şekilde eve gelmek zorunda kalıyorlar. Dakikalarca ayakta yolculuk yapıyorlar. Üniversitenin öğrencilerinin ulaşım sorunu hala çözülmüş değil. Defalarca sefer sayısının arttırılması talep edildi ama sorun devam ediyor. Gençlerimiz insani şartlarda okullarına gitmek istiyor. Sizce bu çok mu zor bir talep soruyorum. Güya gençleri sevdiği için yüz binlerce lira festivallere harcayan yetkililerimiz, acaba neden aynı sevgiyi onlara daha rahat bir ulaşım sağlamak için yapmıyor? Bunun izahı var mı?
7-Gençler söz hakkı istiyor, sorgulamak istiyor kısacası gençler, anlaşılmak istiyor. Gençler birilerinin kendilerini dinlemesini istiyor. Bugün gençlerin kendilerini ifade edebilecekleri kaç tane platformu var acaba soruyorum. Bugüne kadar gençlerin sorunları konusunda kaç tane çalıştay yapıldı? Soruyorum bu memleketi gerçekten sevenler acaba ne zaman gençleri, bir nesne gibi görmekten vazgeçip onların düşünce ve zihin dünyalarını uyuşturan konser ve festivaller yerine, onların gerçek sorunlarını dinleyip çözüm üretecekler?
Eğer tüm bu sorunlar dururken söyleyin Allah aşkına, bu nasıl gençleri düşünmedir?