Aslanda bu yazı bir güzelleme değil sitem dolu bir yazıdır. Bu yazı bir şikayettir. Bu yazı Zeytin ağacının kökünü kazmak isteyenlere bir ders olsun. Sizlerle okudukça Zeytin ağacına yapılan düşmanlıktan haberdar olmuş olursunuz.
Zeytin her sabah ve bazen de sair zamanlarda sofrada ki yerini alır. Şifa kaynağı, bereketin diğer adıdır. Yoksulun da varsılın da sofrasında eksik olmayan yiyeceklerin olmazların olmazından biridir. Bunu bilmemize rağmen Zeytin ağacı katliamı başlayınca onun için bir güzelleme yazmak aklımıza geldi.
Nuh'un Gemisinin karaya oturmasının en büyük habercisi güvercin gagasında gelen Zeytin Ağacının dalıdır. Zeytin dalı kurtuluşun umudu olduğu kadar aynı zamanda barışın simgesidir. Huzur ve mutluluğun adıdır.
Yine "Ve Tini ve Zeytuni" ile başlar "tin" suresinin bize özel bir mesaj olduğunu anlamamız gerekir. Kuran-i Kerimde İncir, Zeytin, Nar ve üzüm bahsedilen meyvelerdir. Onun için bunların ekimine insanlar büyük önem vermişlerdir. Birilerinin şimdi onun kesimiyle uğraşması neyin nesi...
Bu ağacın faydaları ve uzun ömürlü olması insan bedenine faydası ve Allahın emirleri arasında ismi anılan diğer meyveler gibi saygı duyulması, değer verilmesi gereken kutsanmış bir meyvedir. Dolayısıyla Allah'ın adına yemin ettiği bir ağacın kesilmesi katliam olur. 2002 yılından den beri altıncı kez zeytin ağacının kesilmesiyle ilgili kanun tasarıları meclise kaç kez gitti geldiyse hep geri geldi. İşte yedinci kez geri dönmesinin bir hikmeti olmalı… Bu yasayı zorla çıkarmak isteyenler hala düşünemiyorlar mı?
Maden arayacaklar diye güzelim doğayı delik deşik ettikleri yetmezmiş gibi şimdi Zeytin Ağaçlarının ekili olan alanları bu vesileyle yok ederek o, alanları iskana açmaktır. Madenleri yerin altında arayanlar bilsinler ki zeytin yeryüzündeki bir madendir. Yerin altını kazacağınıza yerin üstündeki ekili alanlara sahip çıkarak zeytin ağacının gelişsin ki insanların geçimine kaynak olsun.
Bu kadar zeytinlik alanlar varken biz bu cennet ülkede en pahalı zeytinyağını tüketmekteyiz. Her gün yeni bir katliamla zeytin ağaçların kökleri kepçelerle kazılmaktadır. Basından okuduğum kadarıyla Muğla'nın Milas ilçesinde 80 bin Zeytin ağacı katledilmiş.
Bu bir dram, bir trajedidir. On yıl önce köylülerden aldığı zeytinlikleri sökerek üç dönümlük araziye golf sahası yapılmak istendiği haberi hala gözlerimizin önünde. Bu girişimden vazgeçen şirket yeniden aynı miktarda zeytin ağacı dikmiş. Ancak yine vazgeçerek bütün ağaçları sökmüş araziyi çırılçıplak hale getirmiştir. Neden niçinler hep rant meselesi…
Yine İzmir- İstanbul otoyolu için Manisa'da yaklaşık 105 kilometre boyunca binlerce zeytin ağacının kesildiğini, bu ağaçların alternatif bir alana nakledileceği söylendiyse de gereğinden bir sonuç alınamadı. Söylenenler unutuluyor, kimse takip etmiyor.
Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye topraklarının tarıma en elverişli, zeytin gibi kutsal bir bitkinin ülkemizdeki en kaliteli yetiştiği bölge işgal altında. Zeytinyağı fiyatının kilosunun 25 TL'lere çıkmışken, katledilen ağaç sayısı yazılanlara göre 700 bin ağacı bulmuş. Bu durumda yeni ağaç dikmek elzemdir. Kesilen ağaçların arasında bin yaşındaki anıt zeytin ağaçları var. Dünya menfaatinin ruhlarını saranlar ne anıt ağaca bakıyor, ne insanların geçim kaynağını umursuyor, ne de vatandaşın sağlığını düşünen var.
Bu aşamada başta devletten, sonra atanmış ve seçilmişlerden beklentilerimizin başında ağacasahip çıkmaktır. En azından anıt değeri taşıyan Zeytin ağaçlarının yaşına saygı gösterilmeli ve imha edilmemelidir. Bu ağaçlar tekniğine uygun sökülerek, alternatif alanlara ibretlik olarak dikilmelidir.
Zeytinciliğin ıslahı ve yabani ağaçların aşılaştırılması faaliyetleri hakkında kanunlar çıkarılmışsa da belgelenen ve haber konusu olan bir çalışmaya rastlanmamaktadır. Ekolojik dengenin korunması anlamında Zeytin bahçelerinin korunması gerekirken, termik santral kurma çabasında olanlara müsaade edilmemelidir.
Gazete haberlerinde okuyoruz. Sökülen Zeytin ağaçlarının taşınacağı söylenilmekte… Ama nasıl, nereye, kaç ağaç taşınacağı ve bu ağaçların kurtarılıp kurtulmaması konusuna bir açıklamaya rastlamamaktayız. Ağaçlar hukuken, ekolojik olarak, bilimsel olarak, sağlığımızın gereği kesinlikle kesilememeli ve sökülmemeli!
Soma'nın Yırca Mahallesi'ndeki, 6 bin zeytin ağacının üzerindeki tonlarca ürünle birlikte iş makinelerince söküldüğü günleri hatırlıyoruz. O gün bölge halkı Zeytin Hasadı Şenliği düzenlemişti. O şenlik yasa dönüştürülmüştü. Köylüler ve çevreciler hasat şenliğinin, bugün yaşanan olayların ardından 'zeytin yasına' döneceğini açıklamaları olayın vahametini ortaya koymakta idi.