Irakta yeni bir senaryo üretiliyor. Maliki istenilen şekilde beceriksiz ve başarısız olacak ki, yeni seçim ve sınır şekilleri piyasaya sürüldü. Üstelik İslam boyası ile boyanarak, kimi kandırıyorlar. Yapılanlar Müslüman kanı üzerinden menfaat paylaşımı kalleşliğidir. Amaç İslam coğrafyasını karıştırmak, Müslüman kanı akıtmak ve petrole konmak, bütün gayeleri Ortadoğu da anti demokrasi ile işbaşında yandaşlarını yine menfaatleri gereği orada tutmaktır. Taktikleri hep aynı böl, parçala, yut.
Bu defa senaryonun adı IŞİD konuldu. Dünya'nın neresinde Müslüman varsa, yekvücut olmuş batılı cani coniler Müslümanların kanını akıtıp petrollerini çekiyor. Olan bitenden anlaşılıyor ki, dinsize donsuza idare etme var, Müslüman'a yok. Bu nasıl demokrasidir anlamış değilim.
Türkiye'de de aynı senaryo üretilmeye çalışılıyor. Müslüman bir cumhurbaşkanının seçilmesini istemiyorlar. Utanmadan Cumhurbaşkanı herkesimin olmalı diyorlar. Şimdi soralım kanunlarda olmadığı halde kamusal alan icat edip binlerce kız çocuğunu, memureyi mağdur eden eğitim gaspçısı zihniyet hortlarken neredeydiniz? O zaman vatandaşlık anlayışınız izinde miydi? Samimi ve dürüst olun.
Bu ülkede her kes inandığı gibi yaşasın bizim demokrasiden anladığımız budur. Aksi halde seçmek seçilmek pek bir şey ifade etmez. Kendilerini seçtikleri halde halkına zulüm eden, kanını döken sözde seçilen idareciler er yada geç mazlum millet fertlerine bir gün hesap verecekler. Hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Bu gaspçı liderlerin ortak ayağı yargı ve askeriyedir. Ülkemizde şükür askeri vesayet bir nebze sona erdi. Ancak suçlu gösterilenler Mahkemelerce suçu sabit görülenler içerde iken, bazıları cezalar alırlarken ne olduysa birden hepsi Salıverildi insan anlamakta güçlük çekiyor. Suçlu iseler niçin bırakıldılar, yok eğer suçsuz iseler neden içeri alındılar? Çelişkili bir durum.
Devlet yönetimi ciddiyet ister. Suçlu suçunun cezasını çeksin. Mazlumda zulme uğramasın hepsi bu kadar. Bize hakkaniyetli idareciler gerek yosunlu beyinler insanlara çok çektirdi halen çektirme peşindeler. Halkın iradesine saygı duyan, gizli ajandası olmayan, dış güçlere göbekten bağlı değil. Milli kahramanlara ihtiyaç vardır. Muhtar bile olamaz dedikleri yarın Cumhurbaşkanı olacaktır.
Sahtekarlar, maşalar çatlasalar bile, Seçme seçilme görev ise seçilenlerin meşru dairede millet fertlerinin emrinde, çalışarak, iş aş yerleri açarak Milli iradeye hadim olmalıdırlar.
Hayırlı Ramazanlar…