Son 4-5 yıldır bazı siyasilerin, iş insanlarının ve STK'ların fonlamasıyla popüler hale gelen 'X ya da Twitter gazeteciliği,' Şanlıurfa'nın çöplüğü olma yolunda hızla ilerliyor. Kendine gazeteci diyen bu sözde kişiler, (bazılarına "Sen ne biçim gazetecisin?" diye sorduğunuzda, "Ben gazeteci değilim, vatandaşım. Bunları yazmak benim hakkım." tarzında çocukça cevaplar vererek kendilerini savunmaya kalkarlar) sosyal medya üzerinden alakalı alakasız, belgesiz ve delilsiz, siyasilere-iş insanlarına "çamur at, izi kalsın" felsefesiyle saldırıp ya da saldırtılıp bir şeyler elde etme çabalarını görüyorum. Bu durumu gördükçe de midem bulanıyor. Sanki 50 derece sıcağın altında, içerisinde hayvan leşi barındıran bir çöp tenekesinin yanından geçiyormuşum gibi midemi bulandırıyorlar.
Ha bir de internet üzerinden 250-300 liraya takipçi satın alıp, üzerine 5-6 sahte hesap açıp, o hesaplarla kendi yazdıklarının altına yorum bırakmayı da ihmal etmezler. Bu şekilde kendilerine "Bak, Urfa üzerinde benim sözüm nasıl etkili, görüyor musun?" diyerek caka satarlar!
Arkadaşlar, size bir tavsiye vermek istiyorum: Hani o "Falanca Bey/Hanım" diyerek paylaştığınız, noktası virgülüne kadar doğru olan yazım hatası barındırmayan, siyasileri eleştirmek için size yazdırdıkları mesajları, sanki başkası yazıyormuş da siz de paylaşıyormuşsunuz gibi yaptığınız mesajlar var ya. O sahte hesaplarınızdan kendinize mesaj atın. Sonrasında ekran görüntüsü alıp üzerini karalayıp öyle atın. Daha inandırıcı olursunuz.
ŞANLIURFALILAR, UYANIN! Kimseye kendi sırtınızdan prim yaptırmayın, yaptırtmayın. Sizler dünyanın en kadim şehirlerinden birinde doğdunuz, büyüdünüz, yaşadınız ve yaşıyorsunuz! Sizleri cahil yerine koyan, "Ne desem, ne söylesem zaten inanırlar, sorgulamazlar." diyen bu şarlatanlara prim yaptırtmayın! Unutmayın, bu sektör o kadar kirli bir sektördür ki insanlar, gelecek etkileşim uğruna, sırf siz paylaşımlarının altına küfür de olsa bir şeyler yazın diye, sizi kışkırtacak, damarınıza basacak paylaşımlarda ve yazılarda bulunurlar.
Şanlıurfa kadim bir şehirdir! Şanlıurfa, tarımın ve yerleşik hayatın temellerinin atıldığı, tarihin sıfır noktası; misafire gösterdiği hürmet ve hoşgörüsü ile bilinen bir şehirdir! Şanlıurfa, kan davaları ile değil, sıra geceleri ile (davullu zurnalı yozlaşmış sıra gecesinden bahsetmiyorum), hoşgörüsü ve merhameti ile bilinen bir şehir olmalı!
Batıdaki turistler, şehrimizi ziyaret ettiklerinde, "Acaba benim de fotoğrafımı çekip sosyal medyada linç ederler mi?" sorusu olmadan, gönül rahatlığıyla gelip ziyaret etmeli. Avrupalı vatandaş, Şanlıurfa’ya gelirken güvenlik çekincesi yaşamamalı!
Şanlıurfa’yı olduğundan farklı tanıtan, tıklanma ve popülerlik uğruna hareket eden, mesleki kaygı taşımayan insanları takip etmeyin, prim yaptırtmayın!
Saygılarımla.