Uluslararası Sanatçılar Birliği Şanlıurfa buluşmasına ressam olarak katıldım. Sergi ile ilgili duygu ve düşüncelerimi siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum. Sanat ve medeniyet şehri Şanlıurfa'da bu tür sergilerin hayata geçirilmesi oldukça manidardır. Özellikle 4 Ekim tarihinde düzenlenen bu sergi, çeşitli sanat dallarının ve sanatçıların bir araya gelmesinde önemli rol üstlendi.
Yakın tarihte kaybetmiş olduğumuz Urfa'nın eski Kültür ve Turizm Müdürü ile Urfa'nın eski Güzel Sanatlar Galeri Müdürü Nevin Güllüoğlu'nu anmak gerçekten duygulandırdı. İlginçtir ki sergiden bir gün önce de Harran Üniversitesi'nde düzenlenen oryantasyon programı kapsamında Dr. Necla Tosmur hocanın hazırlamış olduğu çalıştay sergisine katılmıştım. Necla hocanın, serginin Nevin Güllüoğlu'nun anısına isimlendirilmesi fikri, vefanın ne kadar önemli olduğunun bir göstergesidir. Oradaki sergiyi ve oryantasyon programını başka bir yazımda ayrıca değerlendireceğim.
Kıymetli dostlar, Uluslararası Sanatçılar Birliği'nin Urfa buluşması sergisini sizlerle analiz edeceğim. Urfalı yerel sanatçılar, Urfa'daki akademisyen sanatçılar, sanatçı öğretmenler, Urfalı genç sanatçılar ve Türkiye'nin çeşitli illerinde yaşayan sanat eğitimcileri ve sanatçıları bir araya getiren disiplinler arası bu buluşma, 4 Ekim Cuma günü Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi Sergi Salonu'nda başladı. Harran Üniversitesi'nin paydaşı olduğu bu büyük etkinlik, yakın zamanda kaybettiğimiz Şanlıurfa İl Kültür eski Müdürü ve resim öğretmeni olan F. Nevin Güllüoğlu'na ithaf edildi. Canlı müzik, zengin bir kokteyl ve nitelikli katılımcılarla sergi oldukça güzel geçti.
Sergi girişinde, verdiğim öneri doğrultusunda Doç. Dr. Emine Teker hanımefendi tarafınca Nevin Güllüoğlu hocamızın portresinin yerleştirilmesi ve önüne beyaz çelenk konulması, sanat camiası açısından vefanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Yerel sanatçıların ilgi duyduğu ve farklı sanatçıların eserlerinin bir arada sergilenmesi, zengin bir bakış açısı kazandırdı. Salonun iki katlı olması ve eserlerin bir kısmının üst katta sergilenmesi, sergideki çeşitliliği gözler önüne serdi. Farklı tekniklerin kullanıldığı sergide, kadın portreleri, çiçek ve motiflerin renkliliği, Göbeklitepe, Urfa Harran mimarisi dikkat çekti.
Sergiye, "Balıklıgöl'de Balıklarla Kan Ağlayan Zelo" adlı tablomla katılım gösterdim. Salonun üst katında buluna tablom kadınların ilgi odağı oldu. Özellikle genç kızların tablo hakkındaki düşüncelerini benimle paylaşmaları, bir sanatçı olarak beni oldukça mutlu etti. Sergide renkli ve farklı simaların bir arada olması, ortamın zenginliğini ve sıcaklığını sağladı. Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Kültür Sanat Daire Başkanı Merve Ofluoğlu, turizm müdürü, müze müdürü, Harran Üniversitesi rektör yardımcısı, Urfa Vakfı başkanı ve Urfalı ressamların bir arada olması, sergiyi daha da güzelleştirdi. Eserleri birebir inceleyerek, oradaki sanatsal mesajlar, tarz ve teknik hakkında zengin bir bilgi birikimi edindik.
Sergiye emek verip organizasyonu yürüten Doç. Dr. Emine Teker'in perde arkasında zaman zaman bazı zorluklarla karşılaştığını özelde biliyorum. Gece 23.30'lara kadar yaptığımız telefon görüşmeleri ile serginin mükemmel geçmesi için üzerimize düşeni yapmaya çalıştık. Başta Emine hoca, Levent hoca ve Necla hoca olmak üzere sergiye emek verenlerin hepsinin yanında olduğumuzu ve serginin amacına ulaşması için elimizden geleni yapacağımız konusunda sorumluluk aldık. Ancak sergide yabancı sanatçıların eserlerinin bulunup kendilerinin bulunmaması, beni üzdü. Ancak onları bizzat görmeyi umardım.
Umarım bu tür sergiler ilimizde daha da yaygınlaştırılır. Böylece sanatçılar ile sanatseverlerin bu tür ortamlarda buluşmaları sağlanır. Emeği geçen ve katılım gösteren tüm sanatçı dostlarımı yürekten kutluyorum. 15 Ekim 2024 tarihine kadar sanatseverlerin izlenimine açık kalacaktır. Başka bir sergide görüşmek dileğiyle.