Geçmişten günümüze ilim, irfan, kültür, ticaret ve sanat merkezi olan Urfa'nın başkent Ankara'da tanıtılması, tarihimiz ve medeniyetimiz adına çok güzel bir duruş. Urfa tanıtım programı muhakkak bir komisyon tarafından tertiplenmiş olup, birçok yönüyle olması gerekenler planlanmıştır. Zamanlama tarihi, program akışı olan görseller bunlardan bazılarıdır. Urfa tanıtım günleri öncesi program hakkında bilgi sahibi olduğumuz gibi, o an göze batan temel eksiklikleri belirli yöneticilerle paylaşarak kişisel görüşlerimi ortaya koydum. Ancak söylediklerim kaynak yetersizliği nedeni ile programa dahil edilmedi.
Onlara birazdan tekrar değineceğim tanıtım gününü basında özellikle youtuberların kanallarında, tweeter hesaplarında teferruatlı ve dikkatli bir şekilde inceledim. Ancak milletimizin büyük beklentisinin dışında, vur patlasın çal oynasın, yaşasın çiğ köfte, kebaplarımız, stantlarda bol bol isotlar, yiyecekler, baklavalar tanıtım gününde Urfa'yı simgeledi. Tabii ki davul zurna eşliğinde folklor yöresel kıyafetlerimiz, meyan şerbeti ve türkülerimiz, zılgıtlar kendini çok iyi gösterdi bu tanıtım günlerinde. Elbette bunlar da olması gerekenlerdi. Bütün bunlar tanıtım günlerinde başkent Ankara'da kendini gösterdi.
Şunu açık yüreklilikle belirtmek isterim ki; Urfa sadece eğlence, çiğ köfteden ve türkülerden ibaret değildir. Urfa dediğimiz zaman peygamberler şehri akla gelir. Programda peygamber temaları ile ilgili herhangi bir şey göremedim. Gönül isterdi ki, peygamberlerin mekanlarını tanıtan, oraya gelip gezenlerin ilgisini çekecek, halkımızı Urfa'ya gelmesi için teşvik edecek görseller, içerikler sunulmalıydı.
Yine dikkatimi çeken konulardan biri de; uluslararası düzeyde bu programa katılımcıların olmayışı, yabancıların ya da konsolosların, yerli ve yabancı iş adamlarının, Urfa tanıtımına katıldıkları takdirde, Urfa'ya yatırım ve Urfa'ya merak sararak buralara geziler düzenleme gibi olumlu sonuçları doğurabilirdi. Yine bu program esnasında belirli zaman dilimlerine serpilerek Urfa gezi planlaması yapılıp duyurulabilirdi.
Böylece Urfa'ya iş adamları ve gezginler açısından cazibe şehir haline getirecek tanıtımlar, tarihi dokuyu iyi sergileyecek bölümler ve Urfa kültürünün sadece yeme içme ve eğlenceden ibaret olmadığını, mimari ve tarihi dokularımız da orada sergilenmesi gerekiyordu. En önemlisi de, şehir tanıtımlarında şehrin önemli ve özel projeleri, maketlerle bu tür mekanlarda çok güzel sergilenebilirdi. Maalesef bunları Urfa tanıtım günlerimizde göremedik. Biraz önce yukarıda da bahsettiğim gibi, bazı idarecilerle görüşüp tavsiye ettiğim bazı faaliyetler bu programa dahil edilmedi.
Urfalı ressamların, Urfalı sanatçılarımızın Ebru, hattat, taş işçiliği, fotoğraf ve minyatür gibi konularda sanatçılarımıza alan ayrılmayışı ve sanatçıların oraya dahil edilme işi ve orada canlı performans çalışmalarının olmayışı tanıtım günleri için bir eksikliktir. Oysa bu sanat dalları, Urfa'da fazlasıyla yaygındır. Urfa fauna zenginliğinin sergilenmesi açısından, dünyanda tek türü olan kelaynaklar, türkülerimize konu olan ceylanlar, Urfa kuşları orada özel bir bölümde sergilenebilirdi. Bunlar da tanıtım günlerine dahil edilmeyen eksiklikler olarak göze çarpmıştır.
Urfa'ya bakan yönüyle bu tanıtım günlerinde, tarihi ve kültürel mirasımız, araştırmacıların ve bilim adamlarının dikkatini buraya çekecek herhangi bir çalışmanın olmadığı görülmektedir. Dikkatimi çeken başka bir eksiklik de, kültür ve sanat söyleşilerin tertiplenmemiş olmasıydı. Urfa tanıtım günlerinden maalesef bu eksiklikleri görünce her zamanki gibi, Urfa'yı çiğ köfte ve eğlencenin ötesinde gereğince tanıtamadığımızın üzüntüsünü yaşadık. Yerli yazarlarımız, şairlerimiz, tiyatrocularımız kapsamlı olarak programa dahil edilebilirdi.
Tertip komitesinin bazı konularda yeterince çalışamadığı ve gereken tedbirleri almadığı düşüncesindeyim. Ressamların, sanatçıların oraya gidişinden maddi külfet oluşturacağı fikri bana çok üzücü gelmiştir. Davulcusundan zurnacısına kadar bu tür insanlar için paralar harcanabiliyor. Ancak Urfa'yı bilim ve sanat alanında daha nitelikli tanıtacak kişilerin önemsenmemesi büyük bir eksikliktir.
Dünyanın ilk üniversitesinin mirasını devam ettiren Harran üniversitesinin bilimsel açıdan Urfa tanıtım günlerinde olmaması ayrıca dikkat çekicidir. Urfa çok zengin kaynaklara sahip olmasına rağmen bu zenginliğini bir türlü gösterememektedir. Oysa Urfa'mız çok zengin kültürel mirasa sahip bir turizm şehridir.
Bu bağlamda bundan sonra yapılacak olan bu tür aktivitelerde daha kapsamlı ve kültürel değerlerimizi ulusal ve uluslararası tanıtacak daha nitelikli çalışmalar yapılması gerektiği kanaatindeyim.
Bu programlar sonrasında Urfa'ya ne kadar kazanım elde ettik analizini de iyi yapmamız gerekir.
2023 Yılı İslam Dünyası Turizm Kenti'nin Şanlıurfa olarak belirlenmesinin kent turizmi açısından büyük önem taşıdığı aşikârdır. Şehrimizin en iyi şekilde tanıtımını yapmak biz Urfalıların en önemli görevi arasındadır.
Umarım bu dile getirmeye çalıştığımız konular, Şehr-i İbrahim'in kıymetli idarecileri tarafından dikkate alınır ve bundan sonraki yapılacak olan programlarda daha hassas davranılır.
Saygılarımla