Tarihi kaynaklara göre Malazgirt Savaşı'ndan sonra Türklerin Anadolu'ya yerleşmesi ile beraber, Türklerin yerleştiği yerleşim yerlerinde birçok anıtsal yazılı kaynak bulunmuştur. Bunlardan özellikle Kayı Boyları yerleştiği Anadolu'da boy işaretlerinin günümüze gelebilecek şekilde çeşitli mimari öğelere işlemişlerdir. Özellikle mezar taşlarında, hanlarda görülen Kayı işaretleri bunları somutlaştırmaktadır.

Anadolu Selçuklu Sultanı I.Alaaddin döneminde Halep, Karacadağ, Viranşehir bölgelerine Türkler yerleştirilmiştir. Kayılar, Oğuzların Bozok kolundandır. Osmanlılar bu boyun soyundandır. Bugün halen Kayılara yönelik Anadolu'da değişik yerlerde bu işaretlere rastlanmaktadır.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin Şanlıurfa ili 10 km güneyinde bulunan eski ismi Koçveren köyü olan Şahinler Mahallesi'ndeki üç dönümlük alanda Kayı boyu mezarlığı bulunmaktadır. Atıl durumda, derenin ve çöplerin yanı başında olan, ecdadımıza ait bu mezarlıkta Kayı işaretlerine ve koç biçimindeki mezar taşlarına rastlanmıştır. Halen bunlardan bazıları mevcut iken birçok konuda tahribata uğrayarak yok edilmiştir.

Yaklaşık 20 yıl önce Sanat Tarihçisi Cihat Kürkçüoğlu tarafından fotoğraflandırılmıştır. Maalesef burası yöneticilerimiz tarafından sahiplenen olmamıştır.

Rahmetli annemle birlikte çocukluğumun geçtiği Koçören Köyü, dedeme ait olmakla beraber günümüzde ilçe belediyesi tarafından isminim değişmesi tarihimize ve geçmişle bağların kurulmasına büyük bir darbedir. Özellikle Selçuklu tarihini inceledigimizde koçların önemli bir simgesel yeri ve ismi olduğu tarihi kaynaklarda bilinmektedir.

Değerli okuyucularım bu yerleşim yerindeki mezarlığın kaderine terk edilmesi, ülkemiz adına tarih ve medeniyet adına büyük bir sorumsuzluktur. Koçveren'e girdiğimizde alanın hemen batısındaki ekili arazilere bitişik olanın acilen temizlenmesi, korunmaya alınması ve ilgililer tarafından kazıların yapılarak belgelendirilmesi gerekmektedir.

Mezarlık alan incelendiğinde uzmanlar tarafından görülecektir ki Kayı işaretleri bazı mezar taşlarının başında halen mevcuttur. İki ok ve bir yay şeklinde olan bu işaretlere yakın tarihte bir grup arkadaşımla gezerken rastladık. Malumunuz 'kayı' kelimesi kuvvet ve kudret sahibi anlamına gelmektedir.

Bu mezarlıkta taşlara yapılan bu işaretin kayıların inancını göstermektedir. Arkeologların ve sanat tarihçilerinin alanda yaptığı yüzey araştırmasında Akkoyunlar'a ve Karakoyunlar'a ait birçok damga şekli taşlarda görülmüştür. Ancak defineciler tarafından alanda yapılan gizli kazılarda ve mezar taşlarındaki işaretlerinde para edebileceğini düşünerek tarihe ışık olacak bu taşlar ortada kaybedilmiştir.

Atıl durumda olan bahsini ettiğim mezarlık bir ara ilçe belediyesi tarafından basit ihata duvarı ve demir bir kapı takılarak bu şeklilde bırakılmıştır. Şu an kapısı kırık, duvarları dökük, içine hayvanların girdiği, atık suların geçtiği bölgede benzeri örnekleri olmayan bu mezarlığın bir an önce çevre düzenlemesi, temizliği yapılarak tarihimize ve ecdadımıza sahip çıkmamız gerekir. Bu yerin isminin de tekrar Koçveren olarak düzeltilmesi tarihi bir sorumluluktur. Bununla ilgili de ilgili yerlere yazılı müracaatlarda bulunacağım.

Değerli okuyucularım, burayla ilgili özellikle farklı noktalarda bulunan İslam dönemine ait mezarlar paleolitik dönemine ait eserlerede bir başka yazımda değineceğim.

Bölgeyi Harran Üniversitesi Sanat Tarihi Eski Bölüm Başkanı Doç. Dr. Cihat Kürkçüoğlu, Prof. Dr. Abdullah Ekinci, Prof. Dr. Bahattin Çelik, Mimarlık Fakültesi Bölüm Başkanı Mustafa Güler inceleyip belirli yayınlarda yayınlanmıştır.
Ancak şu an yok olmaya mahkum bırakılan bu yerler umarım bu yazdıklarımla tekrar gündeme gelerek tarihimize ışık olur, yetkilileri harekete geçiririz.

Saygılarımla..