'Kıraat' Arapçada okuma, 'hane' ise ev, mekan, yer anlamına gelir ki bu kelime Farsça'dır. Bu iki kelime bir araya gelmiş ve bir bileşik kelime olan 'kıraathane' oluşmuş.
Zamanla bu ismin yerini 'kahvehane' aldı. Çay, kahve içilir, gazete dergi, kitap okunan yerdir. Hatta bu kıraathanelere, saz çalan türkücüler, atışma yapan aşıklar, hikaye anlatıcıları uğrar, hünerlerini ortaya koyarlardı. Zamanla bunların tabiri yerinde ise kökleri kurudu. Saz eşliğinde halk destanları anlatılır, aşıklar arasında doğaçlama atışmalar yapılırmış. Bizde onu yetişmedik. Ancak sadece saz çalıp türkü söyleyenleri dinleme fırsatımız oldu.
Kahvehanelerde bol oturma yerleri vardır. Aslında burada oyun oynanmazdı. Ancak zamanla oyunlar gelişince kahvehanelerde bir oyun salonuna dönüştü. Okey, domino, tavla, kağıt, dama gibi oyunların önü alınmıyordu. Bazı kış gecelerinde öyle sesli konuşmalar, oyun seslerinden kahvene koyu bir gürültüye boğulurdu. Bazen uyarılar yapılırdı ki, herkes yaptığı hatanın farkına varır sesler kısılırdı. O değerlerimiz alt üst oldu, bu gün artık geri gelmesi mümkün değildir.
Bir ara 1980 öncesi sıkıyönetimle başlayan ve 1982 on iki eylül darbesi üzerine kahvehaneler eski misyonları kazandırılmak istendi. Hata kitaplık oluşturdu ise de randıman alınmadı. Kışın sobaları yanmayınca kitaplıklardaki kitaplar tuturuk görevi gördü.
Çayhane ismine gelince... Çay evi çay ikram edilen yer. Burada oyun oynanmaz sadece çay ve kahve içilir. Bu ocakların işi esnafa çay yetiştirmektir. Küçük yerlerdir. Kapı önlerine birer kürsü atılsa da daha çok esnafa çay verme anlamında hizmet etmektedirler.
İsimleri kıraathane, kahvehane, çay ocağı da olsa bir türlü 'zorla güzellik olmaz' sözünü hatırlarsak kitap okumanın zorla olması mümkün değildir. Dolaysıyla kıraathane ismi de tarihe karışınca akortsuz bir yaşam aldı başını yürüdü.
Eğitim düzeyinin düşük olduğu bir toplumda, okuma yazmanın kıt olduğu, rakamsal olarak dibe vuran bir toplumda kahvehanelerde zorla kitap okutulmasına bir mana veremiyorum. Ama nargile de zorlama yoktur. Sağlığa zararlı olduğu bilinmesine rağmen tebelleş olan gençlerin bir hobi olarak büyük zevk vermektedir.
Tüm bu yerler dünyanın Avrupa diye isimlendirdiği medeniyetten tüm Ortadoğu ülkeleri etkilendiği gibi Türkiye de bundan nasibini aldı. Şimdi yeni isimlerle Cafe ismi adı altında yeni lüks, modern donanımlı insanı cezp edici yerler açılmaktadır. Kıraathane ya da kahvehanelere bayan gitmezdi. Üniversitelerin olduğu yerde yabancı gençlerin akın etmesiyle kimse onları tanımadığından bir ayıp ya da bir anormallik olarak görmüyorlar.
Bu cafelerde neler konuşulur, diye merak etmenize gerek yok. Sosyal arkadaşlıkların kurulduğu, yeni arkadaş edinme, sohbet etme, fazlasıyla zamanı burada tüketme. Stres atmak için, kafamı dinlemeye gidenlere sakın kanmayın. Çünkü orada ki gürültü insanı daha beter bunalıma sokmaktadır. Her ne kadar 'bir kahvenin kırk yıl hatırı var' denilse de bu gün o hatır dört dakikaya düşmüş durumda. Bazen fincan yarım bile bırakılır.
Sohbetler ağılıklı kız erkek ilişkileridir. Dargınlıklar, barışmalar, küskün durmalar, sevgi, dostluklar kurulan yeni arkadaşlıklar, kahve içimleriyle yerini bulmaktadır. Siyasi konuşmalar, ülke sorunları toplumsal yapıya katkı sunmalar çok azdır. Onlar daha çok bu işlerden uzak durur gönül eğlendirmeye bakarlar.
Oysa ne güzel söyleyen söylemiş, yüreğine beynine sağlık; 'gönül ne kahve ister ne kahvehane/ gönül muhabbet ister kahve bahane' sözü bize çok şey ifade eder, anlayabilirsek.
Okumayla yeniden buluşturma adına alternatif çözümler üretilmeli, yeni metotlarla yaşam serüveninde kendini yenileyip gelecek üzerine yaratılan tezleri önemsemeliyiz.
Bireyselleşme bunalımına geren toplumun bireylerini yeniden kazanma, toplumu okumaya yöneltme ve istikrar kazandırılmalı, bunun için önemli uğraşlar verilmelidir.
Kahvenin etimolojik olarak kelime anlamına gelince; 'caffe' denilen bir yerde yetiştiği ve dolaysıyla o bölgenin ismini aldığı söylenir. Ancak Arapça dilinde 'gahwe'ye dönüşmüş.
Kelime olarak; 'keyif veren içecek' anlamına gelmektedir. Bugün açılan yerler hep caffe ismi kullanmakta ise de esas gayesi kahve ve benzeri içeceklerin sunulmasıdır.