Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bir proje üniversitesi doğuyor...!

Dünyanın ilk üniversitesi bir proje üniversitesi olacak.

Küskünleri üniversiteye tekrar kazandıran, başarılı bir çalışma ekibi ile üniversitenin teknoloji alt yapısını ve fiziki mekanlarını geliştiren, tarım, turizm ve arkeoloji alanında bölge üniversitesi olma amaçlarına ve hedeflerine hızla odaklanan Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Tahir Güllüoğlu, yeni bir başarıya daha imza attı.

Harran Üniversitesi tarihinde ilk kez bilimsel projelerle bölgesinde bulunan çok sayıda üniversitenin önüne geçti.

Dünyanın ilk üniversitesi olma özelliği taşıyan Harran Üniversitesi bilimsel projeler ve bilimsel çalışmalar üzerinden bir dünya üniversitesi olma yolunda hızla hedeflerine ulaşmak için yoğun bir çalışma içinde.

Bir üniversitenin dünyada kabul görmesi ve tanınması, değerlendirilmesi, bilimsel araştırma çalışmalarının kalitesine ile yakın ilişkilidir. Ancak, bu hedeflere ulaşmak için emek ve zamana ihtiyaç var.

Uzun yıllardır bir gazeteci yaklaşımı ile gözlemlediğim Harran Üniversitesi’nde dikkat çeken önemli çalışmalar dikkat çekiyor.  Üniversitede birçok alanda başarılar dikkat çekerken ben sadece bir alanda gözlemlediğim başarıyı sizinle paylaşacağım.

Bu çalışmalar ve başarılar bir takım çalışması ve tesadüf değil.

Yoğun emek, disiplin, özveri isteyen bu takım çalışmalarında kendi takımını da seçmek önemlidir. Takım seçilirken “bilen ile bilmeyeni ayırmak “da bir irade meselesidir. Bilen ile bilmeyeni, usta ile çırak, vasıf ile vasıfsızı da ayırabilmek yönetimde başarının diğer temel anahtarlarıdır.

Bu felsefe ile ortaya güzel işler işler çıkar. Başarılar artar, saygınlık istikrarlı hale gelir.

Sorunlar bitmez belki, ancak sorunlar süreç içinde azalır. Bu üniversite yönetimlerinin öz verili çalışması ile mümkündür.

Gazetecilik mesleğini sahada fiili olarak icra ettiğim dönemlerde bizde klişe olan bir söz vardı, “gazetecilikte mesai olmaz” bu yaklaşımla evden çıkarken olaylara ve iş yoğunluğuna göre eve tekrar ne zaman döneceğimiz belli olmazdı. Üniversite yönetimleri de böyle, yöneticiler evden çıkar akşam ne zaman dönecekleri belli değil. Bu bir özveridir.

Bu noktada hareketle uzun süredir gözlemlediğim iki üniversite var. Biri Harran Üniversitesi diğeri Gaziantep Üniversitesi. Bu ay ki yazımı Harran Üniversitesi’ne ayırdım.

Harran Üniversitede son dönemde önemli çalışmalar ve hareketlilikler görüyorum. Bu çalışmalar ve hareketlilikler yoğun bir iş temposunu beraberinde getirmiştir.

Harran Üniversitesi yoğun iş temposu, bilimsel etkinlikler, proje çalışmaları ve tüm bunların çıktıları ile uluslararası başarıyı yakalamış durumda.

Harran Üniversitesi uluslararası iş birlikleri çerçevesinde diğer üniversitelerle iş birliği yaparak bilimsel çalışmaları kısa sürede artıran bir üniversite oldu.

Harran Üniversitesi’nde 2023 yılı sonu itibarı ile toplam 52 büyük TUBİTAK projesi ile bölgesindeki üniversitelerin önüne geçti.

Ayrıca 2024’ün ilk altı ayında 26 adet TUBİTAK projesi ile yıl sonuna doğru yeni bir rekora gidebilir.

Kısa sürede kabul gören çok sayıda proje, artan öğrenci ve öğretim üyesi sayısı, değişim programları bu iş birlikleri ve takım çalışması sonucudur.

Harran Üniversitesi araştırma altyapısı ve kaynakları aktif olan bir üniversite olarak, bilimsel araştırmalarının kalitesi, kullanılabilir kaynakları, her alanda en son teknolojilerle eğitim ve öğretimde bölgesel bir üniversite olma yolunda önemli adımlar attı.

Yenilikçi araştırma projelerine ve keşiflere odaklanan üniversite, bilimsel alanda öncü bir rol oynayamaya aday ve dünya çapında tanınan bir üniversite.

Önemli alanlarda laboratuvarları, kütüphaneleri ve araştırmacı akademisyenleri ile sürekli güncel olan ve genişleyen üniversite potansiyeli her bakış açısı ile fark edilmektedir.

Dünya çapında akademik iş birliği ağları ile iş birliği içinde olan üniversite, diğer üniversitelerle bağlantı kurarak, bilimsel çalışmalarını bu ağlar üzerinden daha geniş bir kitleye yayma gayreti içindedir.

Alanlarında uzman ve dünya çapında tanınmış akademisyenleri bünyesinde tutarak ve katmak, üniversitenin bilimsel itibarı yükselmiş, tercih edilen bir üniversite olmuştur.

Bu amaçlara yönelik benim de katıldığım 10 ve 11 Haziran tarihlerinde bir proje eğitimi gerçekleştirildi. Sosyal bilimlerde proje ve bilimsel çalışma yapmak için akademisyenlere iki günlük kamp eğitimi verildi. Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Tahir Güllüoğlu’nun bir dünya üniversitesi, bir proje üniversitesi olma yolunda yaptığı çalışmalardan yakın bir örnek olan bu eğitimi üniversitenin Proje Danışma Ofisi organize etti. Bu çalışmalara emek veren Harran Üniversitesi Proje Geliştirme ve Danışma Ofisi Koordinatörü Doç. Dr. Sertan Çevik’in projelere ve proje eğitimine önemli katkılarını da unutmamak gerekiyor.

Eğitim vermek için Harran Üniversitesine gelen Yozgat Bozok Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Büyükata, Hacettepe Üniversitesinden Prof. Dr. Nurettin Demir, Başkent Üniversitesinden Doç. Dr. Melike Üzüm iki gün boyunca sosyal bilimler alanında çok sayıda üniversitenin akademik personeline proje yazma eğitimi verdiler.  İlgi ile izlenen bu eğitime iki gün boyunca bizzat bende kursiyer olarak katıldım ve iyi bir projenin nasıl yazılacağını öğrenmiş oldum.