Ülkemizin ve Milletimizin çok ağır bir imtihandan geçtiği şu dönemde; Şanlıurfa'daki Bürokrasinin, İş dünyasının ve (sözde) Basının durumunu, bir vatandaş olarak üzülerek - utanarak izliyorum.
(Biri yemek yemiş, diğeri gülmüş öteki "E bunlar da gülmüş… vs.)
Basit insanların kendileri gibi zavallı gündemleri, sığ bir siyasette debelenip durmaca… Felaketin daha ağır yaşandığı çevre illerde, Belediye çalışanları da vefat etti. Sağ kalanlar can derdinde. Kısaca o bölgelerde şuan yerel Belediye ekipleri yok!
Aynı durum, o illerdeki sanayi kuruluşları için de geçerli. Fabrikalar hasar gördü, çalışan insanlar enkaz altında kaldı üretim durdu. Elhamdülillah yüzde 80'i gecekondulardan oluşan Urfa'da; bu badireyi hafif atlattık. Peki, şimdi ne yapıyoruz?
Türkiye'nin dört bir yanından gelen Belediye Ekipleri; ağır yıkımın yaşandığı illerde altyapı çalışmaları sürdürüyor. Kanalizasyon ve su şebekelerini onarıyor. Göçen yıkılan yolları yeniden yapıyor. (Ör: Konya BB Başkanı. İlk günden bu yana Hatay'da, ilçe Belediye Ekipleriyle)
Biz; Urfa olarak Adıyaman'da en fazla çöp toparlayabildik. (Bu çalışmaların, Bakanlık tarafından görevlendirme ile yapıldığının bilincindeyim) Ancak inisiyatif alamıyor muyuz? Görev talep edemiyor muyuz? Urfa'da çorba, ekmek dağıtmaktan daha fazlası gelmiyor mu elimizden?
Hadi afet bölgesindeyiz komşu iller için şuan bunu yapabildik. Peki, Urfa'daki gündemimiz ne olmalı? Dedik ya yüzde 80'i gecekondulardan oluşan bir şehir… Belediyeler için bu afet daha neyi göstersin? Kentsel dönüşüm projeleriniz var, güzel uygulamalarınız var
Çıkıp bunları anlatın, hızlandırın. Belediye Başkanlarımız çorba - ekmek dağıtımına katılacağına; yeni imar alanlarının gözlemine katılsın. "O şurada gülmüş, Bu burada gülmüş" gibi ısmarlama polemikler yerine, mevcut konut projelerinin hızlandırıldığını açıklasınlar.
Urfa'da hangi deyyusun hazırladığı - onayladığı konuşulmayan imar planları ve bunun sonucunda oluşan çok katlı gecekonduları, tarım arazilerindeki yapılaşmaları konuşsunlar. Açgözlü vatandaşların nazını bahane etmeyip "Bu yanlışı nasıl düzeltebiliriz" diye eyleme geçsinler.
Yaşanan acının çok taze olduğu şu dönemde; sıradan vatandaş olarak kendi adıma bunları konuşmak utanç verici. Sahada canını dişine takan STK'lardan, Belediye çalışanlarından, gönüllü vatandaşlardan Allah razı olsun. Allah gayretlerini artırsın. Benzer acıların yaşatmaması ümidiyle…