Bir toplum değerleri ile kalkınır, var olma mücadelesini verir. Değerlere medeniyet deniliyorsa da doğruluk payı vardır. Toplumsal değerler belli bir toplumda oluşan, ortaklaşa kabul gören, duygu, düşünce ve kuralların uygulama biçimlerini yansıtan ölçülerdir.

Genellikle beğeniye, ahlak ve inançlara dayanır. İnsan davranışlarının hangilerinin iyi, hangilerinin doğru ve yararlı olduğunu belirtir. Saygı, sevgi, hoşgörü, vefa, dürüstlük, yardımseverlik, kardeşlik, dostluk, namus, sadakat, kadir kıymet bilme, dayanışma, vatanseverlik bilinen toplumsal değerlerdir. Kaybettiğimiz o kadar çok değerlerimiz var ki, bunları anlatmaya sayfalar bile yetmez.

Toplumları ayakta tutan kültürleri ve değerleridir. Medeniyetler iki çeşittir İslam Medeniyeti, İslam dışı medeniyetler. Her iki medeniyet çeşidinde de toplumlarında Medeniyet erozyonu vardır. İslam dışı medeniyetlerde yönetim alanında Demokrasi İman esasları gibidir. Her konuştuklarında bu kelimeyi sakız gibi çiğnerler. Bu demokrasi kelimesi mıknatıs gibi İslam toplumu yöneticilerini, Siyasetçilerini de büyülemiştir.

Toplum fertlerine konuşan her lider veya siyasetçi Demokrasiyi çokça konuşur bir yaşam hayat tarzı olarak topluma sunar. Keşke eylem söylem birbirine uysa, bu söylemlerin banisi batıdır. Bu söylemlerle Batının bu boş ve loş Medeniyet anlayışı ile İslam coğrafyasında yaptıklarını Müslüman'ın ana karnındaki, bebeği bile haberdardır. Nesilden nesile bu yıkım enkaz medeniyet anlayışı Müslümanlarca unutulmayacaktır.

Batı medeniyeti bu ise, yani işgal, öldürme, yağma, Kula kul olma nedenlerinden dolayı, Müslümanların kendi medeniyetlerine dönmeleri, medeniyetlerini yaşamaları zaruret halini almıştır. Başlıkta da belirttiğim gibi yitirdiklerimizi hayata geçirmekle Müslüman'ın yaşama hakkı, galip olma şansı vardır.

O zaman yitirdiklerimizi tekrar gözden geçirmemiz gerekir. Kısaca değinirsek, Öncelikle Müslüman Allah'a inanır ondan başka Rabler edinmez. İlahi tebliğ metodu İlahi kelam Kur'an dır. Kura'n-sız hayat olmaz. Emir ve nehiylere uyulur. İlahı İnsanlara tanıtan elçilerdir, Peygamberlerdir Elçi ve Peygamberlerinde bir yolu sünneti vardır her Müslüman uymak mecburiyetindedir. İslam bir medeniyettir hayat tarzıdır. Çok acıdır ki İslam toplumu bugün bu asil medeniyetten kopmuş veya koparılmıştır.

Yazacaklarımın çoğu Müslümanlarca yitirilen ilkelerimiz ve Allah'ın emirleridir. " Şirk koşmamak, haksız yere insan öldürmemek, başkasının hakkına tecavüz etmemek, yapılan iyiliği başa kakmamak, adaletsiz olmamak, rüşvet almamak, yalan söylememek, gıybet etmemek. Suçsuz bir insana iftira atmamak.

Haram yememek, israf savurganlığında bulunmamak. Kimseyi kandırmamak, sözünde durmak. Komşusu açken, kendisi tok yatmamak, zinanın semtine uğramamak. Faizin her çeşidinden kaçınmak. Uyuşturucunun her çeşidine isyan bayrağını açmak. Mideye, kasaya, keseye helal indirmek. Adam kayırmamak, kibirlenmemek, gösteriş yapmamak, kin tutmamak, yetime öksüze zulüm etmemek, kötü söz söylememek, haset etmemek, yalan yere şahitlik yapmamak, yeryüzünde bozgunculuk yapmamak, ölçüde, tartıda hile yapmamak, doğmamış çocuğu öldürmemek, kumar ve şans oyunları oynamamak, büyü, fal, sihir yapmamak, ana babaya kötü davranmamak, zorla din dayatmamak." Yukarıda yazdığım, yasak olan Allahın emirlerini yerine getirenler ve namaz kılanlara ne mutlu!

Selamla kalın selamette kalın…