GAPGündemi dijital programla beğenilerek takip edilen Meral Bayat'ın hazırlayıp sunduğu "Meral Bayat'la Biz Bize" programının konuğu yılların öğretmeni Ahmet Ural (84) oldu.

1 Ocak 1940 yılında Urfa'da doğan Ural, ilk orta ve lise eğitimini Urfa'da tamamladı. Fen Fakültesi'ni tamamlayan Ural, matematik öğretmeni oldu.

Ural, Urfa Lisesi'ne öğretmen olarak atanması ve Meslek Yüksek Okulu ile ilgili anılarını anlattı.

Urfa Lisesine atanma anısını anlatan Ural, " Urfa'da çok değerli bir hocamız vardı. Bana: 'Askerlik dönüşü yanıma gel, Milli Eğitim Bakanlığına giderek senin tayin işini halledelim.' dedi. Askerliği bitirdikten sonra hocamın yanına gittim. Onunla birlikte Milli Eğitim Bakanlığına gittik. Bakanlıktaki genel müdür yardımcılarından biri benim Urfa Lisesi'nden Coğrafya Öğretmenim Hasan Diker, diğeri ise Lami Hoca'ydı. Benden nereye tayin olmak istediğimi sordular. Ben de Urfa Lisesi'ne gitmek istediğimi kendilerine söyledim. Bana, 'İyi düşündün mü?' dediler. Ben de onlara düşünerek geldiğimi söyledim. Bana bir daha sordu! Yine Urfa Lisesi'ne gitmek istediğimi söyledim." dedi.

"Urfa'da hocalığın tadını tattım"

Ural, "O sırada Lami Hoca'nın telefonu çaldı. Kendisini arayan Kabataş Lisesi Müdürü, acil olarak kendilerine branşı matematik ve fizik olan bir öğretmen aradıklarını söyledi. Benim de branşım matematik ve fizikti.

Lami Hoca bana: ' Urfa Lisesi'ni bırak. Seni Kabataş Lisesi'ni göndereyim.' Ben ona cevap olarak, Urfa Lisesi'ne gitmek istediğimi söyledim. Tekrar sordu yine aynı şeyi söyledim. Lami Hoca'ya: 'Urfa'daki öğrencilerin karnı aç. Onları doyurmaya gideceğim.' dedim.

Fen Fakültesini okurken Urfa Lisesi öğrencilerine bedava ders verirdim. Urfa'da hocalığın tadına vardım." ifadelerini kullandı.

"Okumak isteyen öğrenciler için imkan çok ama…"

Yılların eğitimcisi olarak geçmiş dönemindeki Urfa eğitimini yorumlayan Ural, "Urfa'da öğretmen açığı her zaman vardı, benim görev yaptığım zamanda da öğretmen açığı vardı. Kendi imkânlarımızla bu öğretmen açığını kapatmaya çalışıyorduk. Şu an okumak isteyenler için her türlü imkân olmasına rağmen eğitim olarak çok gerilerdeyiz.

1975 yılında Urfa Lisesi'nde müdür oldum. 1975 yılında Urfa'da öğrenciler arasında sağ-sol çatışması başladı. Kardeşi kardeşe kırdırdılar. Bir öğretmen arkadaşımız trafik kazasında hayatını kaybetmişti. Öğretmen arkadaşımızı defnederken cenazenin başında iki grup arasında sağ-sol tartışması oldu. Bu tartışmalar Urfa'da eğitim kalitesini olumsuz etkiledi.

Sınıfa giren öğretmen, ders işleyemez duruma geldi. Meslek Yüksek Okulu'nda silahların gölgesinde, mermilerin altında ders yaptık. Bu şartlar altında eğitim-öğretim yapılamazdı. Okulların içerisine ideoloji girmemelidir. Okul: eğitim ve öğretim yeridir. Eğitim: davranış değişikliğidir. Öğretim ise bilgiyi almaktır. Bunun dışında okulda bir şey yapılamaz." dedi.

Kaynak: GAPGündemi / Deniz KIRVAR