mustafa direkli'nin anısına
ben gidiyorum
yanımda sivil pazularım
temmuzun orta yerinde
gülümseyerek karşılamaya ölümü
kanamasın diye kanatları çocukların
oraya gidiyorum
meydanlara tanklarla tutulan köprülere
siper ederek göksümün düzünü
murat almadan
kurşunlara doğru yaslana yaslana direklere …

ben oraya gidiyorum
ölmeye gidiyorum
yanımda ateş salan gözlerimle
damarlarımda depreşen özgürlük marşları ile
kalbimin en derin yerine bırakarak sevgilinin gözlerini
korkmadan ve yılmadan
destur alıp buğday başaklarından
iniyorum
ölüm saçan tankların önüne
bir deliyim belki aklından zoru olan
ya da ölmeyi mutlu gören bir çılgın
ama
ne ölümün soğuk yüzü geçer aklımdan
ne mutlu anların sevimli resmi
ne de gülen gözleri sevgilinin…

ben gidiyorum
göğüsleyip temmuz'un kızgın ateşini
ölmeye
meydanlara tanklarla tutulan köprülere