Dikkatimi çeken ve sizin de merakınızı giderecek bir konuyu sizlerle paylaşarak 'kör' kelimesiyle oluşturan deyimler üzerinde durmak istiyorum. 'Kim burada (bu dünyada) kör ise o ahrette de kördür. Ve yol bakımından daha şaşkın bir sapıktır. (İsra 72)
Bu ayette ki 'kör' kelimesi gözü olmayanlar dünya aydınlığını tabiatı, doğayı görmeyen anlamı yüklenmemelidir. Buradaki kör, yaşadığı dünya gerçeğine inancına yaşamın doğrularına kapalı ise görmüyorsa işte esas 'kör' odur. Toplumsal yaşam içindeki sıkıntıları görmüyorsa, siyasetteki çirkinlikleri farkında değil ise ilahi emir ve buyruklara kapalıysa, servete kölelik yapıyorsa işte o kördür.
Onun dünyadan bihaber olması gözlerinin körlüğü değil beyninin kör olmasıdır. Kör olanlar kendi sevdaları ya da duygularının peşinden giderek kör olmamıştır. O ilahi bir takdirdir. Onun ahrette de kör olacağını söylemek büyük bir yanılgıdır. Zulme maruz kalıp susan, baskı, haksızlık ve adaletsizliğe karşı gelmeyen esas o kördür. Farklı mealler okudum. Benim duygularıma tercüman olan Sn. Ahmet Tekin Meali oldu. 'Her kim, bu dünyada, hak ve hakikati, çevresinde olup bitenleri görmekte kör kesiliyorsa, ahirette, ebedî yurtta da kördür. Üstelik hiçbir çıkış yolu bulamayacak derecede felaketle karşı karşıyadır.'
Toplumsal sorumluluklarını bilen kişi ailesine, halka karşı sorumluluğunu yerine getiren kişi kör değildir. Kör doğan bir insanın suçu günahı ne ki hem bu dünyada sıkıntı yaşasın hem öteki dünyada. Bu meali okuduktan sonra yaşamın gerçeğiyle körleri buluşturması beni fazlasıyla mutlu etti. Çevremizde özellikle 'ama olan, kör olanların çoğu Kuran'ı hıfzedenlerdir. Hatta bu nedenle onlara 'hafız' diye hitap edilir. Şimdi bunu söyleyen ve Kuran'ın ayetini anlamadan yorumlayanlara ne buyrulur.
Kör denince sadece kör olan, gözü görmeyenler için değil; farklı alanlarda da kör kelimesi kullanılır. Kör deyimini anlam ve içerdiği mana olarak sizler de yüreğinizden gelen sesi paylaşın ki yaşamın gerçekleri yalanla örtülmesin. Kör kuyu, suyu olmayan, kör çeşme suyu akmayan demektir. Kör düğüm kesilmedikçe çözülemeyen ilmiksiz düğüm. İçinden çıkılması, bir çözüme ulaştırılması çok güç olan, çözümü olanaksız sorun.
Kör inanç, toplumsal değer yargılarının gölgesinde yaşam bulan bir ahlak ve inanç sistemini simgeleyen bir dizgidir. Bu sistemin içinde dünya görüşü, ahlak, değer yargıları hatta dünyevi ideolojik bir takım kaygılar bulunur.
Bu kaygıları gidermek ezberleri bozmaktan geçer. Bu deyimlerin köküne indiğimizde yaşamın gerçekleri ile buluşuruz. Salt olarak basmakalıp bir takım tutum ve davranışları öncelemek ve savunmak değildir. Bu günümüz dünyasında gözlemlenebilir bir olgudur.
Kör kelimesi anlam olarak yanına gelen her kelimeyi olumsuz kılar. Kör ocak, kör bıçak, kör kuyu vesaire yakıştırmalarla kör kelimesinden çeşitli deyimler oluşmaktadır. Kör bohça, kör çıkın gibi deyimler eşyasını saklayan, parası olup harcamayanlar için söylenen sözlerdir. Hani bir de aramızda 'kör dövüşü' diye söylenir ya! Bize sonuç alınamayacak ve birbirini engelleyecek biçimde, bir birinden habersiz düzensiz ve uyumsuz işlerdir.
İlimizde ayrıca mezara da 'kör' ismi verilir. Sövgü olarak kullanıldığı gibi dua olarak da kullanılır. 'Babanın körüne nur yağsın' duasını çok duyarız. Mezar için kullanılan 'kör' kelimesi Kürtçedeki 'gor' kelimesinin yöremizde 'köre' dönüşmüştür.
Kör görmeyen anlamına geldiği gibi keskinin de zıttıdır. Bu bıçak keskin dediğimiz gibi ona 'kör' diyerek kesici özelliği olmadığının ifadesidir. Kör kelimesi dilimiz de öyle yer etmiş ki konuşma sırasında yeri geldiğinde bir deyim ve atasözü kullanırız. 'Kör satıcının kör alıcısı olurmuş' derler. 'Fakirliğin gözü kör olsun' deyimini de bir kenara atmayınız. Biz doğarken boynumuzda görünürde bir ip yoksa da yaşam içinde ister istemez bir ip boynumuza geçer. Bu iptir bizi köleleştiren. Bu ip nefistir, bu ip ihtirastır. Bu ip düşkünlüktür. Bu ip her boyunda ayrı bir renkte ayrı bir şekilde bağlıdır. Kimisini bir kapıya kul, kimisini koltuk sevdasına mahkum etmiştir. İhanet, zillet, çirkinlikler, bizi boynumuzda görünmeyen iple bizi bir yerlere bağlar. İşte kör olan bunlardır.
Bu dünya da kör olana suç yüklemek başlı başına kör olmaktır. Bunu söyleyenler bu dünyada yaşanan gerçekleri görmeyenler kör değilseler de madar beygirlerinden farksızdırlar.
Nasıl atların gözlerine 'at gözlüğü' dediğimiz ve atın sırf önüne bakmasını sağlayan at koşumu bağlanıp beygirin, atın dönmesini kolaylaştırıyorsak, işte bu ayetten haberi olmayanlar bu at gözlüğünü takmaktan nasiplenmiş kişilerdir. Onlar madar beygiri gibi döner dururlar. Döndüklerinin farkında bile olmazlar.