Ülkemizin huzur içinde olması helal süt emmiş her vatansever insanın arzusudur. İllerimiz içerisinde en huzurlu şehir Peygamberler şehri olarak bilinen, Allah dostlarının önemsedikleri, nice peygamber, alim, evliya, ehli tassavufun yaşadığı, Hz. İbrahim aleyhüsselam'ın doğduğu ve bir süre yaşadığı yer, Şanlıurfa'dır. Bu huzur şehrinin huzurunu kaçırmak isteyenler kimler? Bu huzursuzluk kardeşkanının aktığı Suriyeli din kardeşlerine kucak açtığı için mi? Yoksa bazı dış mihrakların maşaları olan vatan hainlerinin üst akıldan aldıkları emirlerini mi yerine getiriyorlar?
Yoksa Şanlıurfa'mızın Suriye sınırında olması, Türkiye ve İslam düşmanlarının istedikleri senaryolarını hayata geçiremediklerinden mi dir? Kendi menfaatleri gereği gözlerini kırpmadan Müslümanları katleden, İsrail, ABD, AB ile Ortadoğu da ki kukla Arap devletlerini de kullanarak kötü emellerine ulaşmaya çalışıyor. Türkiye'nin engel olması nedeniyle mi bu katliamlar? İlimizden başlayarak ülkemizde iç savaş ve kargaşa çıkarmak, Türkiye'yi ateş çemberinin içine atmak, bölmek, parçalamak ve yutmaktır.
Düşmanlarımın düşmanı dostumdur, düsturu ile hareket eden zihniyetin maşalığı ile Türkiye içerden yıkmaya çalışılıyor. Lakin bu batıl batılıların ve kuklalarının unuttukları bir şey var, Türkiye bölünemez, parçalanamaz ve yutulamaz. Çünkü Türkiye sahipsiz değildir ve olmayacak. Allah bizimledir.
Kesinlikle bunu istiyorlar çünkü başka türlü Türkiye ile baş edemeyeceklerini biliyorlar. Yeniden diriliş hamlesinden ve tekrardan Osmanlının hakimiyetinden korkuyorlar. Başka bir planları da, bu bölgede yine bölge insanından kurdukları taşeron terör örgütlerini kullanarak kendi insanlarını toplu halde imha etme ve Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'nin güneyinde kendilerine bağlı bölge oluşturarak kuzey Irak petrol ve gazını Türkiye'yi devre dışı bırakarak o bölgeden, Ak deniz üzerinden almak. Bu durum olursa eğer Türkiye'nin orta doğuda rolünü ve fonksiyonunu bitirmek ülkemizi pasifize etmektir. Feraset sahibi olan herkes bunu idrak edebilir. Oyun tahmin edinilenden çok daha derin ve büyük.
Urfa'mızın bu bölgede olmasına rağmen huzurlu ve rahat kentler arasındaydı ta ki Suruç'ta canlı bomba ile Ceylanpınar da 2 polisimiz şehit edilerek rahat ve huzurlu şehir olmaktan çıkarmaktır. Lakin Urfa sahipsiz değildir yeri ve zamanı geldiğinde gereğini yapmasını bilir. Tıpkı daha önce kurtuluş savaşını halkın başlatıp kazandığı gibi.
Nitekim DEAŞ Suriye tarafından kahpece bir subayımızı şehit etmiş 2 uzman çavuşumuzu da yaralaması sonucu, angajman kuralları gereği karşılık verilmiş ve şehitlerimizin kanı yerde kalmamıştır. Kahraman ordumuz DEAŞ hedeflerini de F 16 jetleri ile vurmuştur. Allah devletimize, ordumuza zeval vermesin inşallah.
Eğer gerek devlet gerekse milletçe birlik, beraberlik içinde kenetlenmezsek, Allah muhafaza akıbetimiz Suriye gibi olabilir. Şu anda savaştan ötürü Şanlıurfa yaklaşık 1 milyon civarında Suriyeli barınıyor. Şanlı Urfalı dünyayı kıskandıracak bu misafirperverlik yaparak kardeşlerini en güzel şekilde ağırlıyor. Ekmeğini paylaşıyor, oturduğu evin bitişiğinde Suriyeli, din kardeşini kendisine komşu yapıyor.
Devletçe halkça tüm ihtiyaçlarını karşılıyor. Sağlık, barınma, eğitim, beslenme dahil tabiri caiz ise tüm sıkıntılara rağmen Urfalı bu misafirlerine çulunu sermiş. Bu yapılanları iç ve dış mihraklar çekemiyor her halde. Yoksa bu yapılanlara karşı insan hakları savunucularının Şanlıurfa'ya madalya vermesi gerekirdi. Suriye'de başlayan kaosun en ağır bedelini Şanlıurfa çekmiştir. Yaşamın tüm alanlarında, sıkıntılara karşı Şanlıurfalı direnmesini bilmiş tüm sıkıntılara göğüs germiştir.
Bu vefa ve cefaya karşı birileri huzuru bozmak için Suruç'ta bombayı patlattı patlamada 32 vatandaşımız can verdi menfur katliamı şiddetle ve nefretle kınıyorum. Şundan hiç kimsenin şüphesi olmasın akıtılan kan yerde kalmaz misliyle ödenir. Allah'ın emri böyledir. Çok zaman geçmeden Ceylanpınar İlçemizde iki Polisimizin şehit haberleri geldi. Anlaşılıyor ki, huzursuzluk tedrici olarak yapılmak isteniyor. Suruç ta ki canlı bomba saldırganının kimliği belli oldu.
Maşanın arkasındakilerin DAİŞ olduğu anlaşılıyor. Şunu hemen belirteyim bu DAİŞ katilleri İslam'la isimlendiriliyor. Bu örgütün İslam'la gerçek dinle alakası yoktur ve olamaz. Saf temiz gerçek dini kötü göstermek için küresel güçlerin piyasaya sürdüğü, Müslüman kanını akıtan maşadan ibaret taşeron bir örgüt çeşididir. Kan akıtılarak hiçbir akım hedefine ulaşamaz.
Şanlıurfa'mız yekvücut olup Fransız katillerini nasıl ilden def etmişlerse şu an Fransızlaşanlara karşı Urfalının yapısı gücü aynıdır hiç kimsenin şüphesi olmasın. En kısa zamanda Şanlıurfa'nın huzurunu kaçırmak isteyenlerin Osmanlı tokadını yiyeceği yakındır.