Siyasi alanda tekrar seçime gitmek, deva olabilir olmaya bilir. Mühim olan ülkenin huzurudur. Bir ülkede iç huzur yoksa seçimler pek bir şey ifade etmez. Ülke gemisini delmeye devam edenler varken, halen seyredenler, alkışlayanlar sanki kendileri kurtulacak gibi ateşe benzin dökmeye devam ediyorlar. Ülkemizde her gün insanların ölmesi büyük bir kayıptır, acıdır, gözyaşıdır. Annelerin ağlamasıdır.

Düşmanlığın, kinin, nefretin zirvede olması demektir. Ülkede her gün anneler ağlarken, zevkten, menfaatten, top sevgisinden, makam kapmaktan, dansöz oynatmaktan, ihale baronlarından, yanlış söylemlerden geçilmiyor. Ne oldu bize bu kadar mı katılaştık? Yürekler taşlaşmış sanki bir şey yokmuş gibi, her şey güllük gülistanlık sanki. Seçilme derdinde, yat ve katlarda hayat ve zevkusefa sürüyorlar.

Televizyon ekranları çoğunlukla ayrıştırıcı, nefret tohumları ekmeye devam ediyorlar. Yüreğine ateş düşen annenin acısına kimse ortak olamıyor. Bir ateş var bu ateşi nasıl söndürebiliriz diye fikir beyan eden çok az bir kitle var. Onların sesi de kısık ve sözünü dinleyen kimse de yok.

Şiddet şiddeti doğurur şiddetle hiçbir sonuç alınamaz ve bir yere varılamaz. Hele temiz su var iken pislik karışımı su ile abdest alanların namazı hiç olmaz. Yöntemlerin yanlışlığından bahsediyorum. Kayıp edilen şeylerin kayıp edilen yerden değil de, başka yerlerde aranmasının beyhude olduğunu haykırıyorum.

Ben hoca değilim. Bir ayet meali şöyledir "İman edenler iman ediniz" diyor Rabbimiz. Sahabeler döneminde bazı sahabeler gelin Resulallah'ın yanına gidelim tekrar dinimizi tazeleyelim diyorlardı. Dinimizde buna tecdidi iman denir yani iman tazeleme denir.

Ey ümmet fertleri yeniden hiç zaman geçirmeden gelin Kur'an-a dönelim, Kur'an-ı hem okuyalım, hem anlayalım, hem yaşayalım hem de başkalarına sansürsüz anlatalım. Kur'an-ı anlatma görevi yüz binlerce din görevlisi, Müftü vaiz ve bilenlerdir. Sorunların çözümünü dinde arayalım. Din, ırz, toprak düşmanı Siyonist düşünceden yardım bekleyerek veya onlara yaslanarak kan durmaz.

Ülkemin şehit kanı ile yoğrulmuş toprakları incirlik üssü conilere açılmış, sözde kanlar duracak bence daha da kanlar fazla akacak. Bu Siyonist aktörlerden hayır gelmez. Irak, Afganistan, Libya, Suriye ve diğer İslam ülkelerinin durumu ortada hala anlamayanlar varmı? Bu Siyonist aktörlere güvenmek, müttefik demek, onların planlarını uygulamak bir vatandaş olarak kanıma dokunuyor.

Barış sürecine her kes bir isim koymuş, tablo ortada demek ki yöntem yanlış. Ümmet görüşü olmadan, İslam kardeşliği pekiştirilmeden bu böyle devam eder diye düşünüyorum. Her gün fidanlar toprağa düşüyor.

Dullar, yetimler çoğalıyor. Yazık değil mi? Niçin? Neden? Her şeyden önce haksızlığa baş kaldıran kim olursa olsun ona terörist deniyor. İçte baş kaldırma silahla öldürme, yakma, yıkma ile hele meydan okuma ise tam bir bedeviliktir. Medeni dünyada haklar medenice, kırmadan, dökmeden talep edilir. Mandela'ya da terörist dediler. Teröristi doğuran sebeplerden kimse bahsetmiyor. Terörü doğuran sebeplerden en ilki cehalettir. Değiştirin bu maddeci, Allahsız eğitim sisteminizi.

İkincisi ise adil olmayan paylaşımdır. Kimine kaşıkla, kimine kepçeyle dağıtmak, insanlar arasında düşmanlıklar üretir. Terörü doğuran üçüncü faktör: Adaletsizliktir. Geçmişte bazı savcı hakimler çok kahraman dı, demek Türkiye'de de namuslu hakim savcılar var deniliyordu. O savcı hakimler her gün manşetlerdeydi.

Bugün o hakim savcılar vatan haini ise durum çok fecidir. Böylesi bir adalete kim inanır kim güvenir? Suç işleyenleri suçsuzdur demiyorum bir durum tespiti yapıyorum. Hele milli konularda basının dili çok objektif olmalı. Benden sendendir diye ötekileştirmeden vazgeçilmeli, herkes hakkın savunucusu olmalıdır.

Kanın durması ekonomi, hükümet kurma, kurmama, seçim olup olmamanın önünde olmalıdır. İç ve iç düşmanlar nedense Sayın ERDOĞAN'I Çekemiyorlar. İnsan bu kadar nankör olmamalı Cumhuriyet tarihinde Kürtlere en çok haklar Tayyip ERDOĞAN dönemlerinde verildi. Tayyipsiz dönemlerde şimdi olanlar olmuş olsaydı çok kişi idamlıktı. Demişler ya besle kargayı oysun gözünü.

Suriye ve İran yönetimleri Kürtlere bir kimlik bile reva görmezken, Türkiye'deki Kürt hakları ile kıyaslanırsa herkes anlayacaktır. Bugün bu hainler Kürtlerin kurtarıcıları olarak lanse ediliyor. Seçim, geçimlerden önce sağduyu hakim olmalı. Herkes görevini yapmalı, ümmet bilinci oluşmalı, İslam kardeşliği pekiştirilmeli, en önemlisi zaman geçirmeden erken gerçek dine dönme seçimini yapmalıyız diye düşünüyorum.

Selam ve dua ile…