Erdoğan'ı anlamak ve üstlendiği görevi daha iyi analiz etmek için biraz geriye gidip bu şer odaklarının yapısını bilmek ve onları iyi tanımak ile mümkündür.
Katolik Avrupa dünyasının bir tane devleti vardır ve devletin merkezinde de papa bulunur. Avrupa devletlerinin liderlerini doğrudan ve her kurumuyla papalık yönetiyor. Bunun karşısındaki İngiltere ise zengin soylular ve aristokratların biçimlendirdiği bir devlettir, devletin lideri kral, kraliçe, başkan, başbakan veya her kimse bu soyluların emrinde olmak zorunda. Yani devlet onların yönlendirmesi ile siyaset belirler, ekonomisi, askeriyesi her şeyiyle onlar belirler. ( Selman Kayabaşı - Operasyon )
Bu iki gücün karşısında duran ve sürekli mücadele eden Devlet-i müddet ebet olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Devlet-i Aliye'nin bütün kurumlarını ele geçiren temeline dinamit koyan bu şer odaklarının oyunlarını deşifre eden Abdülhamit han yeni bir devlet kurulası için harekete geçer. Bu kurulacak yeni devletin adı Türkiye Cumhuriyeti olacaktı. Devlet-i müddet ebet her kese görevler verdi ve bu görevi alan herkes üstüne düşen görevi eksiksiz yerine getirdi. Evet, Türkiye Cumhuriyeti devleti kuruldu ama Lozan antlaşması ve bazı gizli anlaşmalarla ayaklarına frangalar takılmış ve onların emrine amade olarak kurulmuştu.
Yeni devlet doğmuş ama çok sancılı olmuştu yılarca sömürülen bu ülke asılan başbakanlar biri sağdan biri soldan deyip haksız yere idam edilen gençleri kendini millet davasına adamış insanların hapislerde çürüyen bedenleri gördü. Türk- Kürt suni- alevi çatışmaları ve darbeler ile hep önü kesildi gelişmesi engellendi. İnancından dolayı başını örten bacımız ve İslamı bir yaşam tarzı olarak seçen insanları teröristlerden daha tehlikeli görülmeye/ gösterilmeye çalışıldı ve bunlar çok ağır bedeller ödediler. Ve telafisi mümkün olmayan derin yaralar açtı bu milletin bağrında.
1980-1990 ve 2000'li yıllar kraliçenin KARAR ODASI denilen karanlık oluşumların kararlarının uygulandığı Siyonist baronlarının en parlak yılları idi.
Onlar kimi isterse ve neyi isterse o oluyordu ve milli olan her şey milli olmaktan çıkmış onların emir ve komutası altına girmişti. Devletin asıl sahipleri olan Devlet-i müddet ebet yeniden bir karar aldı ve Yeni bir Türkiye kurulmalıydı bunun bütün palanlarını yaptı ve operasyon başladı var olma veya yok olma davası idi. 1993 Ocak ayında başlayan bu gizli operasyon 2002 yılında Erdoğan ile tam 13 yıl sürdü.
2002-2007 yılları Erdoğan ve AK parti iktidar oldu ama tam olarak muktedir olamadı olamıyordu Siyonist örgüt ve yetiştirdiği maşalarını devletin en önemli kademelerine yerleştirmiş hükümete manevra yapma alanı bırakmıyordu. İşte Erdoğan ve bir avuç inanmış insan kefenlerini giyerek bu kutlu yola baş koyuyorlardı. İlk altın vuruş Davos'ta başladı dünyanın ve içimizdeki hainlerin ödünün koptuğu İsrail cumhurbaşkanına kafa tutup rest çekmesi ile başladı.
Din kisvesi altında bütün Müslümanlara ihanet ederek bu şer odaklarının maşası haline gelen bir de paralel örgüt çıkmıştı ve bütün devlet kademelerine sızmış devletin MİT müsteşarını ve dolaylı olarak ta Başbakan'ını tutuklamak için girişimde bulunuyordu işte o gün kimin kimler için hangi rolleri üstlendiği ortaya çıktı.
Sayın Erdoğan'ın ısrarla vurguladığı Yeni Türkiye ne kraliçenin ne de papanın emrinde olan batı Katolik dünyasının emrinde olmayacaktı. Tamamı milli tamamı yerli olan kurumlarla yoluna devam edecekti ve öyle de oluyor. AK parti böyle bir misyon üstlenmiş ve böyle büyük bir davayı sahiplenmiştir. Müslümanların dini hassasiyetlerini suiistimal ederek din adı altında dini ve Müslümanları sömüren şer odaklarının uşaklarına geçit verilmeyecektir. Şimdi anladınız mı neden EROĞAN istenmeyen adamdır neden Erdoğan'a düşmanlık, devlet düşmanlığına dönüştü yani mesele Erdoğan değil hizmet ettiği milli devlet geleneğidir.
Unutmayınız ki mason localarının kurucusu Mustafa Reşit Paşanın ektiği fitne tohumları yeşerip dal budak sarmış hoca- din alimi bildiğimiz bir çok kişi bu karanlık locaların esiri haline gelmiştir seçimlerde Urfa ölçekli düşünmek hataların en büyüğü olacaktır. Şu soruyu kendimize soralım " biz her şeyi milli olan birlik beraberlik ve kardeşlik içinde yaşayan bölgesinde lider ümmete öncülük yapan Yeni bir Türkiye mi? yoksa Siyonistlerin emrine amade bir avuç mutlu insan için savaşan eski Türkiye mi? " istiyoruz. Bu gün Erdoğan' düşmanlığı devlet ve millete düşmanlığı haline getiren paralel yapı, CHP, MHP, SP, HDP'nin kime ve kimlere hizmet etiklerini anlamanıza yardımcı olmak istedim.
7 Haziran seçimleri çok ama çok önemlidir yukarıda anlatmaya çalıştığım şekilde Yeni Türkiye kuruluyor ama bu yeni Türkiye başkanlık sistemi ile geliyor.
AK kadrolar bu inançla küsmeden küstürmeden bıkmadan bu gerçekleri halkımız anlatmalıdır. AK davaya hizmet eden ne kadar insanımız varsa uyandırılmalı gerekirse ziyaret edilerek çalışmalara dahil edilmelidir.
Bu düşüncelerle uyuyan ve uyutulan bütün hücrelerin uyandırılması umuduyla. YENİ TÜRKİYE ve Devlet Başkanımız hayırlı olsun.