İlimizin bir açık hava müzesi olduğunu çoğu insanlar bilir ve öteden beri söylenir. Neden açık müze derseniz gezip görmeyince bilemezsiniz. Tarihi milattan önce on bir binli yıllara dayanan atıl bulunan şehir çevresinde olduğu kadar, şehir merkezine elli kilometre uzaklıktaki Tektek Dağlarındaki uygarlıkların izlerini, medeniyetlerin bıraktığı tarihi mirası görünce bana hak vereceksiniz.
Hiç Harran'dan bahsetmek istemiyorum. O dünyaca bilinen semavi dinlerin toplanma merkezi ve dünyaca bilinmekte, tanınmaktadır. Felsefe günlerinin konuşulduğu dünyanın ilk üniversitelerinden diyeceğimiz harabelerin bulunduğu tarihi kent Harran hepimizin malumu... Ama toprak altında ya da ahır olarak kullanılan sayısız tarihi mekan gün ışığına hasret beklemektedirler.
Bu memleketimizin gelir kazancının büyük payı turizmden geldiğini ve 'bakılırsa bağ olur' misali daha da geleceği parlak bir kent olduğundan kimsenin şüphesi olmasın. Yeter ki biz tarihi yapıları turizme açmasını bilelim. Fazla uzatmadan, nasıl olsa daha uzun yıllar birlikteliğimiz olacak ve bu konuları daha çok dile getireceğimizden, onun için 'Sayın Valimiz Abdullah Erin'e 'açık hava müzesine hoş geldiniz' demimin sebebi buydu. Vali beye ziyarete bir grup arkadaşla gittik. Salon kalabalık olduğu için sorunları dile getirmekten ziyade tanışma fasıllıyla geçti. Bir araya gelme fırsatımızı bulabilirsek tarihi mekanları ve sorunları tanıtma ve eksikleri paylaşmaya çalışırız.
Görevleri gereği zaman zaman atamalar ve tayinler yapılır. Bu her valinin hizmet yapması için verilen fırsattır. Gidenin ardından bir burukluk yaşanıyorsa, mutlaka ilimize teşrif eden valimizi ziyaret ve 'hoş geldiniz' demek nezaketin gereğidir. Zaman içerisinde bizler Urfa'nın dili olacak eksiklikleri, yanlışlıkları paylaşma adına ilk ağızdan duyacağımız her kelime hizmetin paylaşmasıdır.
Herkes bulunduğu görevde kendine düşen payını hakkıyla yaparsa zaten sorun kalmaz. Mülki amir olarak ilimize atanması ve bir an önce yapılmasını, sizlerin fazlasıyla katkıda bulunacağınız, aynı zamanda hızlandıracağınız işlerin sizleri beklediğini bilmenizde yarar olduğu kadar bizleri de o derece sevindirecek olmasıdır.
Yeni görev yeri olarak atandığınız sanatın ve kültürün, kültür varlıklarının ilgi beklediğini, sımsıcak Urfa halkının yakın ilgisine mazhar olacak, saygı ve sevgi ile kucaklandığınızı bizim Hz. İbrahim geleneğinde, misafir perverliğine nasıl sahiplendiğimizi göreceksiniz. Bizim öyle bir yemek derdimiz yok. Biz hizmete aç bir toplumuz. Yemek için 'karın tok olsun ağaç kabuğundan olsun' sözü bize yeterli.
Her vali geldiğinde mutlaka kendine göre bir şeyler yaparak gider. Çünkü Urfa boş durulacak bir şehir değil. Kim bu memlekette bir taş üstüne taş koyarsa biz ona minnettarız. Çünkü bu memleket hizmete susamış, dertleri, ıstırapları, çileleri artık şehrin dışına taşımış, ayyuka çıkmış her taraftan duyuluyor. Köşe yazarları olarak vali beyle bir araya gelme fırsatımız olursa bunları etraflıca sıralamaya çalışırız.
Urfa hizmete olduğu kadar, işe aşa ihtiyaç vardır. Bu Urfa halkının kaderin kötü cilvesi ile baş başa kaldığını hepimiz biliyoruz. Yanı başımızda GAP projesi gelişti ama onun nimetlerinden faydalanmadığımız meydanda. Elektrik kesintileri insanların canına tak etmiş durumda. Sulama alanına girmeyen ve susuzluktan kavrulan çevre ovalarımız olduğu kadar bol su ile yanlış ekim yapan insanların feryatları arşı alayı buldu.
Şehir içi ulaşım artık içinden çıkılmaz bir hal almış. Yollar gerek trafik yüküne yetersiz gelmekte gerekse yapılan kazılarla köstebek yuvasına dönen yollar tüm insanları caddede sokakta yürümekten nefret ettirmiş. Urfa'yı ilçelere ve komşu illere bağlayan duble yollara bir an önce başlanmalıdır.
Dünyanın Mekke, Medine ve Kudüs'ten sonra gelen ve dördüncü kutsal kent ve peygamberler şehri olarak kabul edilen, aynı zamanda bir kültür şehri olan ilimiz Urfa gerek dini turizm yönünden, gerekse otantik yapısı ve tarihi geçmişiyle hizmetlere layık bir kent. Her validen aldığımız karınca kararınca hizmetler bize tarihi sevdirdiği gibi ilimize hizmet eden insanlara saygı ile anmayı, sevgiyle kutlamayı ve kucaklamayı bir görev biliriz.
Saygıyla sevgiyle nice uzun bir birlikteliğe gönülden merhaba...