GAPGündemi’nden İshak Polat’ın hazırlayıp sunduğu “Yaşamın İçinden” programının bu seferki konuğu Sefertepe Kazı Başkanı Doç.Dr. Emre Güldoğan oldu.
Sefertepe’de çanak-çömleksiz A evresine ait bir tabakanın olduğunu öngörüyoruz
Taş Tepeler Projesi içerisinde yer alan ve Neolitik çağ arkeolojik kazı alanlarından olan Sefertepe’ye ilişkin İshak Polat’ın sorularını cevaplandıran İstanbul Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Tarih öncesi Arkeolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Doç.Dr. Emre Güldogan, Sefertepe arkeolojik kazı alanının SİT alanının 6.400 metrekarelik bir alan olduğunu belirtti.
Doç.Dr.Güldoğan; 2021 yılından bu tarafa 700-800 metrekarelik bir alanı açtıklarını belirterek; “Açtığımız alan aslında Sefertepe için çok küçük bir alan. Ama açtığımız alanda ortaya çıkan hem mimari buluntular açısından hem yontma taş, hem sürtme taş hem diğer küçük buluntular açısından oldukça önemli bilgiler veren bir yerleşim yeri.
Şuanda bizim kazdığımız yerin altında büyük bir ihtimalle çanak-çömleksiz A evresine ait bir tabakanın da olduğunu öngörüyoruz. İlerleyen yıllarda o seviyeye indiğimizde hem Göbeklitepe, hem Karahantepe, gibi benzer yerleşimlerdeki o buluntu çeşitlemesinin örnekleriyle de karşılaşama ihtimalimizin olduğunu düşünüyorum” dedi.
Sefertepe’de bulunan yılan başı heykelleri ve süs eşyaların yapıldığı yeşim taşının Filistin veya Türkmenistan’da bulunduğunu ve bunun ilginç olduğunu dile getirdi.
Taş Tepeler Projesi ulusal ve uluslararası ilgi görüyor
Şanlıurfa’da çok sayıda kazının yapıldığını ve bunun da çok önemli olduğunu belirten Doç.Dr. Emre Güldoğan; “ Bu kazıların varlığı Urfa’ya ve kazı alanlarına olan ilgiyi arttırıyor. Mesela; Biz, Sefertepe olarak ilçe içinden, Şanlıurfa’dan yurt içinden ve yurtdışından ziyaretler alıyoruz. Taş Tepeler Projesi uluslararası anlamda çok takip edilen bir projeler. Başta Karahantepe, Göbeklitepe olmak üzere. Bu proje ile ilgili her çıktı doğal olarak ilgi alanı olan ve bu konu ile ilgili meraklı olan her insan için cezbedici oluyor.
Bazen arazide aklımıza hiç gelmeyecek bölgeden, ülkeden insanlar ile karşılaşıyoruz. Mesela geçenlerde Polonya’dan bir ziyaretçi geldi. Pandemi döneminde Taş Tepeler webinarlarını seyretmiş ve kazı alanlarını işaretlemiş pandemi biter bitmez de Urfa’ya gelerek bu alanları ziyarete gelmiş.
Geçenlerde yine Kanada’dan, İngiltere’den ziyaretçilerimiz gelmişti. Bunları görünce bizlerde mutlu oluyoruz” diyerek Taş Tepeler Projesi kapsamında yürütülen kazıların büyük ilgi gördüğünü dile getirdi.
Dünya Neolitik Kongresi festival havasında geçecek
4-8 Kasım 2024 tarihleri arasında dünyada ilk defa Şanlıurfa’da yapılacak olan Dünya Neolitik Kongresine ilişkin de görüşlerini açıklayan Doç.Dr. Emre Güldoğan; “Dünya Neolitik Kongresi festival havasında geçecek bir toplantı. Sadec toplantı olmayacak geziler de olacak organizasyon içerisinde.
Dünyanın her bölgesinden neolitik çalışan uzmanları bir araya getiren, ilk olması açısından da bizim ülkemizde de yapılıyor olmasından da mutluluk duyduğumuz bir etkinlik.
Kongrenin süreceği 4 gün içerisinde inanıyorum ki arkeoloji severler, özellikle neolitik çalışan bilim insanları, meraklıları, öğrencilerimiz herkes buraya gelenler Kongrenin bitiminde çok büyük bir mutlulukla ikincisi ne zaman ve nerede diye herhalde beklentileri yüksel şekilde bu süreci tamamlayacaklar. Biz de bu Kongrenin içerisinde yer almaktan dolayı büyük bir mutluluk duyuyoruz. Tabiri caiz ise saatlerimizi ayarladık ve geri sayımı bekliyoruz” diyerek Dünya Neolitik Kongresinin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.