GAPGündemi dijital platformlarında salı akşamları canlı olarak yayımlanan, moderatörlüğünü Gazeteci Mutlu Güneş'in yaptığı "Urfa'dan Bakış" programının konukları; Genel Yayın Yönetmenimiz Veysel Polat ve Kanalurfa Genel Müdürü Ferhat Özer oldu.
Veysel Polat, Rabia Meydanı ismi ile ilgili yapılan dezenformasyon çalışmalarına değindi.
Polat, "Rabia Meydanı isim tartışmasıyla ilgili olarak 10 yıl önce 'Rabia ve Topçu Meydanı arasında cirit atanlar' diye bir yazı yazmıştım. O zaman da aynı şeyleri söylemiştim. Yazımda. 'Ne konuştuğumuzu bilmiyoruz.' demiştim.
Bugün de Şanlıurfa kamuoyu dezenformasyona maruz kalmış, duygu ve hafızası ile oynanıyor. İnsanlar yer isimlerinin değiştirilmesine karşı olduklarını söylüyorlar; ama 10 yıldır ismi konmuş bir yerin ismini değiştirilmeye çalışıyorlar. Darbelere karşı olduklarını söylüyorlar; ama Darbelere karşı demokrasi ve halk iradesini temsil eden Rabia Meydanı'nı Urfaya yabancı görüyorlar.
"Topçu Meydanı ismi değiştirilmedi yeni bir meydana Rabia Meydanı ismi verildi"
Polat, "Önce ortaya atılan problem nedir? Onu anlayalım. Kamuoyuna sunulan söylem:
1-“Topçu Meydanı'nın ismi değiştirilerek Rabia Meydanı yapıldı.
2-Rabia ismi kaldırılsın, her iki alan da Topçu Meydanı olarak adlandırılsın” şeklinde propağanda yapıldı.
1A- Var olan Topçu Meydanı'nın ismi ve yeri meclis kararıyla kayıt altına alınmış ve korunmuştur.
2A – Eski Valilik, Adliye ve Tekel Binaları yıkılarak yerine yeni meydan yapılmıştır. STK Platformunun teklifi, O zamanki Büyükşehir belediye meclisinin kararı ve vilayet makamının onayıyla bu yeni meydana Rabia Meydanı ismi verilmiştir.
Ülkemizde de her 10 yılda bir yaşadığımız acı darbelerle demokrasi ve halk iradesinin ifadesi, Mısır'da seçilmiş ilk hükümete karşı yapılan kanlı darbede Rabia Meydanında katledilen 6 bin kurban anısına Rabia Meydanı demiştir.
Aradan 10 yıl geçtikten sonra gerçeği yansıtmayan bilgileri öne sürerek toplumu Topçu Meydanı taraftarı yada Rabia Meydanı taraftarı diye kamplaştırmak, buradan hareketle ırkçılık ve sığınmacı düşmanlığı yapmak, nefret söylemi ve kaosu Urfa gündemine taşımak; Saco ve Emperyalizme selam durmaktır." ifadelerini kullandı.
"Biraz tarih bilgi ve coğrafya bilincimiz olsun"
Polat, "Bu şehrin gazetecisi, belediye başkanı, belediye meclis üyesi, siyasetçisi şehri tanımalı ve geçmişini bilmeli. 100 Sene önce kiminle, nasıl savaştığımızı unutmuş. Urfa'yı işgal eden Fransızlar ve İngilizler nereden, nasıl geldiler? Urfa’da kimlerle ne yaptılar? Urfa işgale karşı nasıl mücadele etti? Eğer biz 100 sene öncesini unutursak; yanı başımızda yeniden işgal için fırsat kollayan düşmanları dostumuz, müttefiğimiz zannedeceğiz.
Biraz tarih bilgimiz, bilincimiz olsun. Mısır, Suriye, Filistin, Gazze, Kudüs buralar bizim dünkü vatan topraklarımız? 100 Sene önce Basra, Gazze, Mekke ve Medine, Yemen, Balkanlar, Galiçya, Sarıkamış, Çanakkale’de.. ölen insanlar, bizim Mehmetçiğimizdi.
Sisi gelip gider. Öncesindekiler gibi Emperyalizmin bir uşağıdır.
Gazze'de 11 aydır kayıtlı 50 bin çocuk, kadın, sivil şehit edildi. Seçilmiş Mursi hükümetine yapılan kanlı darbe Mısır'ın 15 Temmuz'udur. Sisi burada bir kukladır. Orada Amerika, Batı ve İsrail vardı. Gazze'deki soykırımın yola açılsın diye 6 bin insan öldürülerek darbe yapıldı" şeklinde konuştu.
"Topçu Meydanı, Şehbenderiye Vakfı’nın mülkü"
Polat "Kurtuluş Savaşı yıllarında Urfa büyük oranda Karakoyun deresinin güneyinde, etrafı Kale’ye kadar surlarla çevrili. Dışarıya açılan Samsat Kapısı, Murat Hüdavandiğar Kapısı, Harran Kapı ve Bey Kapısı var..
Urfa’yı işgal eden İngilizler sonrasında Fransızlar, Karakoyun’un berisinde Millet Hanı, Hastahane ve M.Nedim Konağı’nı zabt ediyorlar. Tılfındır’da, Külaflı’da ve belirli yerlerde müfrezelerinin yer aldığı mevziler yapmışlar.
Beykapısı ve Harrankapı’dan şehre giren Milli Kuvvetlerin Hapishaneyi ele geçirip tahliyesiyle başlayan çatışmalar; Külaflı, Hastahane, M.Nedim Konağı, Millet Hanı, Ermeni yetimhanesi ve Amerikan misyoner merkezi etrafında sürüp, Hızmalı Köprü üzerinde bitirilmiştir.
Bilinen Topçu Meydanı, Şehbenderiye Vakfı’nın mülküdür. Yıldız Meydan’ında bulunan şehbenderlik alana bugünkü Şehbenderiye Camii yapmış. Camiye gelir sağlamak üzere hamam ve hanı yaptırmıştır.
Hanın kuzeyinde yer alan Pazar yeri – otopark alanı ile, eski müze, kütüphane, Cengiz Topel İlköğretimokulu dahil Bahçelievlere ve
Batısında Şehit Çamlık ve etrafını kapsayan geniş alan olup, ufalarak bugünkü sınırında kalan alandır.
Hanın doğusundaki alan Reji’nin el koyduğu Kiliseye ait Gayrimüslüm mülkü ve yanında Karağa’ya ait handır.
Kurtuluş Savaşıyla ilgili eser ve söylemlerde; yaşanan hiçbir toplantı, yığınak, üstlenme veya çatışmada “Topçu Meydanı” veya Topçu Hanı, Şehbenderiye Cami” isimlerine şimdiye kadar rastlamadım.
Polat, "Kurtuluş Savaşı'nı verenler Urfa'da 12'lerdir. Urfa'nın eşrafı ve Urfalı milislerdir. Siverek'ten, Hilvan'dan, Harran ve Viranşehir'den gelen aşiret milisleridir. Bunların topları, bombaları ve makineli tüfekleri yoktu. Ordumuz Gazze'de ve Kudüs'te yenildiği zaman 3 tane kolordumuz var. 2 tanesi İngilizlerin eline düşmüş. On binlerce askerimiz şehit ve esir düşmüştür. Toplarımız ve makineli tüfeklerimiz orada kalmıştır.
Urfa'da Fransız ve İngiliz işgaline karşı Urfa'yı savunacak silah ve asker kalmamıştır. Fransız makinalı tüfeklerini susturma anlamında Diyarbakır’daki ordudan bir tane top gelmiş. O topla da sınırlı sayıda atış yapılmış.
Topçu Meydanı ismi nereden geliyor?
1. Dünya savaşı sırasında cephedeki topçu birliklerine gönderilmek üzere Han’da top mermisi imal edildiğini sözlü olarak duydum. Üretimin ne boyutta olduğu, ne kadar sürdüğü ve Filistin– Irak-Hicaz hangi cepheye gönderildiğini bilmiyorum.
2-Şehbenderiye Hanı ile Karaağa’nın hanı arasındaki Rejiden devr alınan arazi, uzun yıllar şehir etkinliklerinde kullanılıyor. Resmi tören ve kutlamalarla birlikte spor takımları da etkinliklerini burada yapıyor. Futbol takımlarının idman ve maç alanı olarak kullanılıyor.
Topçu Meydanı derken, “Futbolcular ve futbol karşılaşmaları mı kastediliyordu;
3-1946 yılında Diyarbakır'dan Urfa'ya bir topçu birliği geliyor. Buradaki handa 5-6 ay kira karşılığı konakladıktan sonra kendisine tahsis edilen yere gidiyor.
4-Konuyla ilgili başka bilgi, belge var mıdır, bilmiyorum.
Tüm bu konular akli selim ve ciddiyetle üzerinde bilimsel araştırma – çalışmalar gerektiriyor.
Hepsinden önemlisi de yok etmeye devam ettiğimiz, sur içindeki tarihi dokuyu koruma çalışmalarını hızla eski şehrin geneline yaymalıyız.
Dipnot ve teşekkür:
Reji mülkünde yapılan etkinlik ve futbol karşılaşması fotoğraflarını bizimle paylaşan, eserleriyle konuya ışık tutan Müslüm Akalın hocamıza teşekkür ederiz.
Ayrıca bilgi ve belgeleriyle araştırmamıza katkı sunan saygıdeğer tüm Urfa dostlarına gönülden teşekkürler..
Kroki Foto. Şurkav dergisinin son sayısından alınmıştır. Şebeke baskınında etkisiz hale getirilen bir Fransız subayının üstünden çıktığı belirtilmiştir.