Harran dergisini çıkardığımız yıllar… Harran Dergisi'nin son sayılarını Veysel Polat (M. Ali Savaş'ı unutmamak lazım) kardeşimin sahibi olduğu ve merkezi İstanbul'da olan İmaj Reklam'ın değerli katkılarıyla çıkardık. Bir yanda Dergi'yi çıkarırken, öte yandan da dergiden sonra ne yapabiliriz hesabını yapıyorduk.

Çünkü o yıllar da Urfa'da gazete sayısı az olmakla birlikte, bizim kesimin sözcülüğünü yapacak bir gazete ise hiç yoktu. Bu anlamda bir boşluk vardı zaten. İşte bu yüzden bir gazete fikri, her zaman aklımızın bir kenarında duruyordu hep. Bu vesileyle (nihayet) İmaj Reklam'ın Urfa'ya taşınmasıyla beraber de Gazete fikri tamamen devreye girdi.

İlk yıllar 15 gün de bir çıkan GAPGündemi, belli bir süre sonra yayınını günlük olarak sürdürmeye başlayınca, bireysel sorumluluklarımız da artmış oldu böylece. Daha fazla yazma, daha çok zaman ayırma ile birlikte, yazar kadrosunda da bir genişlemeye gidildi.

Naçizane, GAPGünemi Gazetesi'ni yerel bir gazete olarak değil de daha çok entelektüel bakış açısı olan bir yayın organı, bir okul olarak gördüm hep. Çünkü Gazete'nin gerek yayın çizgisi ve gerekse Gazete'de yazan kalemlerin profiline baktığımızda bunu görmek mümkün. Burada yazan bütün kalemlerin, ulusal dergi ve gazetelerde yazabilecek seviyede kalemlerden oluştuğunu görürsünüz. Gazeteyi çıkarmadan önce yaptığımız toplantıya davet ettiğimiz ve fikir alışverişinde bulunduğumuz arkadaşların da düşünsel ve bilgi düzeyi anlamında bu yapıda olduklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. Birçok arkadaşın Gazete'ye yazmasından sonra birçok kitaba imza atarken, birçok arkadaş da daha öncesinden başlamak üzere Urfa ve çeşitli konularda kitaplar çıkararak Urfa Kültür Hayatına önemli katkılar sağlamışlardır.

Gerek Urfa'nın sorunları ve gerekse Türkiye/İslam Alemi'nin sorunları, Gazete'de yazan kalemler tarafından en ince detayına kadar entelektüel bir bakış açısı içerisinde incelenmiştir. Denebilir ki, getirilen yorum ve cevaplar, ulusal yayın organlarını bile kıskandıracak seviyede olduğu rahatlıkla söylenebilir. Çünkü Gazete'nin yakınında duran arkadaşlar, bir derdi olan arkadaşlardan oluşuyor. Öyle ki, Suriye iç savaşı başladığından beri Türkiye'ye göç eden Suriyeli Entelektüeller'le yakın temas içerisine girişilerek, Bölgemizin ve İslam Dünyası'nın sorunları hep gündemde tutulmuştur. TYB Urfa Şubesi ile birlikte toplantılar, temaslar, programlar bu çerçevede ele alınmıştır. Çeşitli programlar, değişik ortamlarda düzenlenerek çıkış yolları üretilmeye çalışılmıştır.

Bu anlamda değerlendirildiğinde GAPGündemi'nin, yerel bir gazeteden öte anlamlar içerdiği görülecektir. Bir okul, bir düşünce ve inanç platformudur dersek yeridir. Buradan hareketle düşünce ve siyaset perspektifinde değerlendirildiğinde -ki öyle görmek gerek-, Gazete'nin yerel bir gazete anlayışından çok, toplum içinde sürekli hareket halinde olan, toplumu toparlayan/dönüştüren/dinamizm kazandıran bir STK gibi, bir ÖNCÜ HAREKET gibi davranışlar içinde olduğu görülecektir. Bu yönüyle haber peşinde koşan değil, bilakis kendisi habere konu olabilecek eylemler gösteren gazete mesabesindedir. Gazete'ye bu zaviyeden bakıldığında, bir şehir için, bir toplum için hakikaten Gazete'nin ne denli önemli olduğu GAPGündemi'nin yayın çizgisiyle ortaya çıkmış oluyor.

Öte yandan, bir gazete için Yazar Kadrosu'nun da ne kadar önemli olduğu gerçeği, GAPGündemi'nin Yazar Kadrosu'na bakarak anlamak mümkün. Evet, GAPGündemi'nin Yazar Kadrosu, sıradan bir kadro olmamıştır. Her biri kendi sahasında önemli sayılabilecek eserler ortaya koyarken, aynı zamanda toplum içinde çeşitli alanlarda yapıp-ettikleri ile kendini kanıtlamış isimlerden oluşmuştur. Burada o isimleri tekrar etmek istemiyorum. Siz kıymetli okuyucular, bunları biliyorsunuz zaten.

GAPGündemi, kurulduğu ilk günden bugüne yayın çizgisini değiştirmeden, entelektüel birikimini yerel gazetecilikle birleştirerek haberler üretmiş, bu alanda bir okul olmuş olmaya da devam etmektedir.

Birlikte nice yıllara…