GAPGündemi dijital platformlarında canlı olarak yayımlanan Muharrem Çelik'in hazırlayıp sunduğu "Şanlıurfa'da Kültür ve Sanat" programının konuğu Şanlıurfa İl Müftüsü Ramazan Tolan oldu.
Tolan, programda Ramazan ayını önemi ve eski Ramazanlar ve oruçla ilgili soruları cevapladı.
Hayatla ilgili her şeyin hayırlısını istemek gerektiğini ifade eden Tolan, "Hayatla alakalı olarak insan elinden gelen gayreti sarf etmesi gerekir. İstenilen bir şey için 'İlla olsun' demek doğru değildir. İstenilen işin iyi mi kötümü olacağını biz bilemeyiz. İnsan hazırlığını yapar, çalışmasını yapar, 'Yarabbi! Bu işim olsa ben sevinirim. Hayırlıysa olsun' demesi gerekir. Hiç layık olmadığım halde Rabbimiz çok güzel şeyler nasip etti. Bu güzelliklerin en güzeli ise güzel insanlarla buluşmak ve beraber olmaktır. Gittiğimiz yerleri sevdik. Ülkemizin her ilinde çok iyi insanlarımız var. Sevelim, sevilelim dünya hiç kimseye kalmaz." dedi.
"Ailemiz bizi sahura kaldırmadığı zaman ağlardık"
Çocukluk döneminde yaşadığı Ramazan aylarına değinen Tolan, "Elazığ ve Urfa'nın örf ve adetleri hemen hemen aynıdır. Elazığ ve Urfa'da halen eski kültür devam ediyor. Türkiye'de aşırı göç alan yerlerde kültür yozlaşması oluşmuş. Urfa ve Elazığ da göç alan iller ama önemli olan şehrine gelen insanları içinde yoğurabilmek. Şehrin kültürü ve yapısı değişti mi o şehir başka şehir olur. İlk oruçla çocukken köyde tanıştım. Çocukluğumdan oruçla alakalı aklımda kalan en güzel şey ailece beraber sahura kalkmaktı. Ailemiz bizi sahura kaldırmadığı zaman ağlardık ve 'Niye beni sahura kaldırmadınız' derdim. Ailemi, beni sahura kaldırması için zorlardım. Sahurda yenilen şey aslında her gün yediğimiz şeylerdi ama bize çok tatlı gelirdi. 'Sahurda bereket vardır' hadisi böyle bir şey. İftar hazırlığı ve telaşı, Kadir Gecesi şenlikleri ve bayram hazırlıkları önemliydi." diye konuştu.
"Güzel örf ve adetlerimizin kaynağı dindir"
Ramazan ayında yardımlaşma ve dayanışmanın önemine dikkat çeken Tolan, "Eskiden imkânlar böyle değildi annelerimizin çoğu tek çeşit bir yemek yapardı; ama sofrada 5-6 çeşit yemek olurdu. Bir yemeği yapan kendi komşularına da dağıtırdı. Komşular da yaptıkları yemekleri getiriyorlardı bu şekilde iftarın bereketi sofralara yansıyordu. Bizim ne kadar güzel örf ve adetlerimiz varsa bunların milletle de alakası var; ama kaynağı dindir. Uzun yıllar dinimizin emir ve yasakları bizim geleneklerimiz haline geldi. Peygamber efendimiz hadis-i şeriflerinde ' Kim bir oruçluyu iftar ettirirse, oruçlu kadar sevap kazanır. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez.' Normalde bir insanın kendi yaptığını yiyip içmesi sadece kendisi içindir. 'Hediyeleşin' diye bir hadisi şerif var. Bu kişiler arasında irtibatı sağlıyor. Yardımlaşmanın toplumsal bir yönü de var." ifadelerini kullandı.
"Orucun üç kademesi var"
Orucun sadece aç kalmak olmadığını aynı zamanda günahlardan da uzaklaşmak olduğunu vurgulayan Tolan, "Orucun üç kademesi var. Birincisi orucu bozan şeylerden uzak durmak. İkincisi günahlarda kaçınmak. Üçüncüsü ise kötü niyet, fikir ve hayalleri terk ederek içini güzelliklerle donatmak. İnsan, Ramazan ayında kazandığı güzellikleri başta ailesi olmak üzere topluma yansıtamıyorsa Ramazan ayının görünürde bir etkisi olmaz. Güzellikler paylaştıkça çoğalır." şeklinde konuştu.
"Urfa'da 10 camide hatimle teravih namazı kılınıyor"
Şanlıurfa'da Ramazan ayında camilerde yapılan ibadetlere değinen Tolan, "Şanlıurfa'da il genelinde 2156 camimiz var. Ortalama 15 günde bir camimiz artıyor. Camilerimizin hepsinde Kur'an mukabelesi yapılıyor. Bazı camilerimizde günde 3 kez Kur'an mukabelesi okunur. Şehir merkezlerinde ise genellikle 2 kez Kur'an mukabelesi okunur. Kur'an kurslarımızda da Kur'an mukabelesi okunuyor. Urfa'nın 11 ilçesinde hatim ile teravih namazı kılınıyor. Urfa merkezde ise 10 camide hatimle teravih namazı kılınıyor. Yine ilçe müftülüklerimiz tarafından uygun görülen camilerimizde itikâf sünneti ihya ediliyor." dedi.
Müftü Tolan, programda Fıtır Sadakası, Kadir Gecesi ve Ramazan Bayramı ile ilgili de mesajlar da verdi.
Ramazan Tolan kimdir?
1961 yılında Elazığ'ın Maden ilçesi Kaşlıca köyünün bir mezrasında dünyaya geldi.
İlkokulu köyde, ortaokulu Maden'de, İmam Hatip Lisesi'nin Elazığ'da okudu.
Üniversiteyi 1985 yılında Erzurum'da tamamladı. 1985 yılının sonunda Adilcevaz'a müftü vaiz olarak atandı. Burada 4 ay hizmet yaptıktan sonra askerlik hizmetini asteğmen olarak Ankara Polatlı ve Urfa'da yaptı. Daha sonra Kahramanmaraş Elbistan, Bitlis Adilcevaz, Bitlis Mutki, Elazığ Alacakaya, Elazığ Karakoçan, Kahramanmaraş Elbistan, Diyarbakır Sur, Şırnak'ta müftülük yaptı. 2021 yılında Şanlıurfa İl Müftüsü olarak atandı. Halen buradaki görevini sürdürmektedir.
