Toprağın, yaşamın temel kaynağı ve gıda güvenliğinin en kritik unsuru olduğuna dikkat çekilen açıklamada, erozyon nedeniyle kaybedilen yıllık 642 milyon ton toprağın, bir futbol sahasını bir metre derinliğinde dolduracak miktarda toprağın her dakikada yok olmasıyla eşdeğer olduğu vurgulandı.
ATAÇ: GIDA GÜZVENLİĞİ TEHLİKEDE
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Yaşamın temel kaynağı topraklarımız, erozyon, iklim krizi ve bilinçsiz tarım uygulamaları nedeniyle ciddi bir tehdit altında. Bu tehdit topraktaki verimliliği azaltmakla kalmıyor; su kaynaklarının kirlenmesine, biyolojik çeşitliliğin azalmasına ve gıda güvenliğinin tehlikeye girmesine de yol açıyor” ifadelerine yer verdi.
ÖZTÜRKMEN: GÜNEYDOĞU EROZYON RİSKİNE AÇIK BİR BÖLGE
TEMA Vakfı Şanlıurfa İl Temsilcisi Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen ise özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin erozyon riskine açık bir coğrafya olduğunun altını çizerek, “Şanlıurfa, Harran ovası başta olmak üzere Türkiye’nin en verimli tarım alanlarına sahip illerin başında geliyor. Ancak her yıl erozyon nedeniyle verimli tarım arazilerimizde büyük kayıplar yaşıyoruz. GAP projesiyle suya kavuşan Şanlıurfa ve bölge illerinde sürdürülebilir tarım uygulamalarına geçiş, tarım arazilerimizin korunması için hayati önem taşıyor” diye konuştu.
TOPRAKLARIMIZIN YÜZDE 59’U YÜKSEK EROZYON RİSKİ TAŞIYOR
Eğimli tarım arazilerinde özel sürüm tekniklerinin kullanılması ve nadas uygulamalarının azaltılmasıyla ilgili önerilerini sıralayan Öztürkmen, “Yapılan araştırmalar, doğru toprak koruma yöntemleriyle erozyonun yüzde 60 oranında azaltılabildiğini gösterdi. Ülkemiz de dünyada erozyon riski en yüksek ülkeler arasında yer alıyor. Topraklarımızın yüzde 59’u yüksek ve çok yüksek erozyon riski taşıyan bölgelerde yer alıyor. TEMA Vakfı olarak bölgemizde yaşayan vatandaşlarımızı topraklarını korumaya çağırıyoruz” diyerek vatandaşlara çağrıda bulundu.