GAPGündemi’nden İshak Polat’ın hazırlayıp sunduğu ve GAPGündemi dijital platformlarında canlı yayınlanan “Ekonomi Gündemi” programına katılan TMMOB Şanlıurfa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Süzen, başta Harran Ovası olmak üzere Şanlıurfa’daki tarım arazilerindeki betonlaşmaya dikkat çekti.
Programda, Ziraat Mühendislerinin sorunları ve çözüm önerileri başta olmak üzere tarım ve tarımsal üretime ilişkin görüşlerini dile getiren Mehmet Süzen, GAP Projesi, girdi maliyetleri, kaçak ilaç bayiliği, elektrik kesintileri gibi bir çok konuya değinirken tarımsal üretimi tehdit eden betonlaşmaya da ayrı bir vurgu yaptı.
Harran’da 110 bin dekar alan betonlaşmış durumda
Mehmet Süzen, başta Harran Ovası olmak üzere Şanlıurfa’da tarımsal alanlarda boy gösteren betonlaşmaya ilişkin yaptığı açıklamada; “ Bu sorunu çıktığımız programlarda, katıldığımızı hep platformda söylüyoruz, dile getiriyoruz. Tarım arazilerimizin betonlaşması kanayan yaramız. Türkiye’mizin tarımsal arazı varlığı 27 milyon hektardır. 270 milyon dönümdür. Günümüzde bu rakam 22 milyon hektara yani 220 milyon dönüme düşmüş durumdadır.
50 Milyon dönüm tarımsal arazimi betonlaşmış durumda ülkemizde. Bu soruna ilimiz özelinde baktığımızda Harran Ovasına baktığımızda yaklaşık 110 bin dekar alan betonlaşmış durumda. Harran Ovasının toplam alanı 2 milyon 250 bin dekar. Yaklaşık yüzde 4’ü 5’i betonlaşmış durumda” diyerek Harran Ovası’nın hızla betonlaştığını dile getirdi.
Karaköprü’de de bağ evi adı altında ciddi bir betonlaşma var
Mehmet Süzen betonlaşma nın sadece Harran Ovası ile sınırlı olmadığını belirterek; “ Şimdi hep Harran’dan bahsediyoruz ama Karaköprü’de de aynı durum söz konusu. Bağ evi adı altında ciddi bir betonlaşma var. Karaköprü’de Hazine arazilerinin üzerinde maalesef evler yapılmış. Normalde Hazine arazileri üzerinde sabit tesis yasak. Dedaş’ta buraya abonelik veriyor. Belediyeler yol yapıyor. Dolayısıyla Şanlıurfa’da ciddi bir betonlaşma var.
Bu sorun ile ilgili olarak Toprak Koruma Kurulu’muz var. Çoğu zaman Vali beyin başkanlığında toplanıyoruz. Burada tarım arazileri kolay kolay imara açılmıyor. Buradan böyle kararlar çıkmıyor. Sonrasında vatandaşlarımız kaçak yapılara yöneliyor.
Bugün Akçakale yolu üzerinde sağlı sollu çırçır fabrikaları, mısır kurutma tesisleri var. Bunları çoğu kaçak. Belediyeler maalesef çoğu zaman bunlara göz yummuş. Burada yerel tarımsal sit alanlarının ilan edilerek ciddi bir denetim mekanizmasının kurulması gerekiyor” diyerek sorunun boyutlarına dikkat çekti.