Taş Tepeler Projesi Koordinatörü, Göbeklitepe ve Karahantepe Kazı Başkanı İstanbul Üniversitesi Tarihöncesi Arkeolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Necmi Karul konuk olduğu “Yaşamın İçinden” programında Göbeklitepe, Karahantepe gibi Taş Tepeler Projesi kapsamındaki kazı alanlarına ilişkin spekülatif haberlere ve algılara yönelik açıklamalarda bulundu.
Doğru bilgiyi kazıları yapan Bilim İnsanlarımızdan alabilirsiniz
GAPGündemi’nden İshak Polat’ın hazırlayıp sunduğu “Yaşamın İçinden” programının konuğu olan Taş Tepeler Projesi Koordinatörü, Göbeklitepe, Karahantepe Kazı Başkanı Prof.Dr.Necmi Karul sorulan soru üzerine; “Taştepeler Projesi yönetsel bir organizasyon değil. Sadece bilimsel sorular etrafında bir araya gelmiş insanların sürdürdüğü bir proje. Dolayısyla bu projenin altındaki her kazı çalışmasının Göbeklitepe’de olabilir, Sefertepe’de olabilir, Harbetsuvan’da olabilir Çakmaktepe’de olabilir vesaire. Her birinin başında o alanın sorumluluğunu üstlenmiş bir bilim insanı var. Keza müzemizde, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüzde. Bunu özellikle vurguluyorum; bu bir yönetsel bir örgütlenme olsaydı bir sözcüsü olurdu.
Ona sorulmadan bir cevap verilmesi, verilmemesi gibi başka bir aritmetik düşünülebilirdi. Bunu neden söylüyorum böyle bir bilimsel organizasyon demek ki soru sorabileceğiniz, doğru bilgiyi alabileceğiniz bir kişi değil bir sürü insan var. Yani hangi kazıdan söz ediyorsanız hangi bilgiden söz ediliyorsa onu öğrenebileceğiniz insanlar burada.
Bunun yapılmaması tabi aslında üzücü olmasının yayında yapmayanlarında ayıbı. Dolayısıyla bir haber herhangi bir yerden, nereden çıktığı bile belli olmayan, çıktığı yeri, kişiyi araştırmadan doğru kabul edilerek hızlı yayılmaya o kadar müsait ki, o kadar hızlı yayılıyor ki.
Mesela son günlerde Göbeklitepe’de bir ay takviminin bulunduğu söylendi, böyle bir makale yayınlandı. Makale akademik bir yerde yayınlandı ama biraz daha irdelediğiniz zaman yayıcı kurumun bile (ben araştırmadım. Yazıdan dolayı biliyorum) ücret ödeyerek yayın yapabileceğiniz bir yer olduğu iddiası da var. Ama bu makaleyi yazan kişi ne bize ne de çalışmakta olduğu üniversitenin arkeoloji bölümüne, hiç birine fikrini sormadan fikir alışverişinde bulunmadan bir makale yazmış. Yayını kabul görmüş, belik hakem sürecinden geçmiş- geçmemiş.
Dolayısıyla bilimsel bir iddianın olduğu ortamda o iddianın doğru olup olmadığı o işi yapan diğer bilim insanları tarafından teyit edilmesi görüşünün alınması çok basit bir şeydir” diyerek yapılan haberlerin ve makalelerin kazıları yapan bilim insanlarına sorulmasının önemine dikkat çekti.
Göbeklitepe’de kazıların durdurulduğu iddiaları gerçek dışı!
Prof.Dr.Necmi Karul açıklamalarına devamla; “İşinizi size öğretecek değilim ama gazeteciliğin esası bir taraf varsa diğer tarafa da söz hakkı vermektir. İki taraf varsa üçüncü tarafa da söz hakkı vermektir. Bu doğru haberciliğin esasıdır. Ama ne yazık ki sözünü ettiğimiz bu ay takvimi ile ilgili (Sözde takvimle ilgili diyelim) son birkaç gündür inanılmaz bir yayın var. Ben bugün bir iki yerde yazılı bir açıklama yaptım.
Kazıların durdurulması haberleri ayrı bir trajedi. Çok üzücü bir tarafı da var bu haberlerin toplumda buna inanan insanların varlığına da inanmak ta istemiyorum. Bir forumun, Avrupa Ekonomik Formu diyorlar galiba aldığı bir kararla Göbeklitepe kazılarını durdurulduğu, yapılmadığı bunun için ağaçlar dikildiği, çatının ayaklarının buna göre konumlandırıldığı gibi bir takım iddialar var.
Bir defa şunu düşünmek lazım; kendi insanınıza bu kadar mı güvensizlik söz konusu. Uluslararası bir kurumun etkisiyle hiçbir bilimsel neden olmadan Ülkemiz, bir bilim insanı dışarıdan gelen bir etki ile kazıyı durdurabilir? Böyle düşünülmesi çok üzücü. Böyle bir şey yok. Olmadı. Olması da mümkün değil” diyerek iddialara cevap verdi.
