Kültür - Sanat

Prof.Dr.Baird: Mendiktepe; Göbeklitepe ve Karahantepe’den daha eski!

Neolitik çağa tarihlenen Mendiketepe’nin 2 hektarlık bir alanı kapsadığını ve  üzerinde herhangi bir yerleşimin veya arkeolojik katmanın olmamasının kendileri için büyük bir avantaj olduğunu belirten Prof.Dr.Baird; “Kazılarda doğrudan neolitik dönem mimarisi ile karşı karşıyayız.

Abone Ol

Taş Tepeler Projesi kapsamında yer alan Mendiktepe kazılarına ilişkin Mendiktepe Kazı Bilimsel Danışmanı Prof.Dr. Douglas Baird konuk olduğu  “Yaşamın İçinden” programında önemli açıklamalarda bulundu.

GAPGündemi’nden  İshak Polat’ın hazırlayıp sunduğu “Yaşamın İçinden” programının konuğu olan İngiltere  Liverpool Üniversitesinden Prof.Dr.Douglas Baird, Kazı Bilimsel Danışmanlığını yaptığı Mendiktepe kazılarına ilişkin soruları cevaplandırarak ortaya çıkan bulgulara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Mediktepe’yi Doç.Dr. Fatma Şahin hoca keşfetti. Henüz kazıların başındayız

Prof.Dr.Baird uzmanlık alanının neolitik dönem arkeoloji olduğunu ve Türkiye’de başta Çatalhöyük olmak üzere 30 yıldır arkeolojik projelerde yer aldığını belirterek; “Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi Kazı başkanlığında yürütülen ve benimde Kazı Bilimsel Danışmanlığını yürüttüğüm Mendiktepe’yi ilk keşfeden şu an Çakmaktepe Kazılarını sürdüren Doç.Dr.Fatma Şahin hocadır.

Kendisi Taş Tepeler projesi içerisinde yer alan bir yüzey araştırması yapmıştı Urfa’nın batı bölgelerinde. Bu yüzey araştırmaları sırasında Çakmaktepe’de olmak üzere Mendiktepe ve başka yerleşmeler de tespit etti. Bizim Mendiktepe’de yaptığımız çalışmalar bir davet sonrası oldu.

Taş Tepeler Projesi kapsamında İngiliz Arkeoloji Enstitüsüne gelen davet üzerine bu çalışmalara başladık ve geçen yıl 10 gün süren daha çok keşif niteliğinde bir kazı çalışması yürüttük. Alanın niteliğini, sınırlarını anlamak buradaki yapıların niteliğini tarihlemesini anlamak için yürütülen çok kısa bir çalışmaydı.

Bu yıl ise Eylül ayı başında kazılara başladık ve Ekim ayının 10’na kadar bu çalışmaları yürüteceğiz. Ama henüz kazıların başındayız ve bir şeyler söylemek için bu kazıların daha da sürmesi gerekiyor” diyerek yaklaşık 20-25 kişilik bir ekip ile kazı çalışmalarını yürüttüklerini dile getirdi.

Mendiktepe neolitik çağa ilişkin birçok cevap barındırıyor

Neolitik çağa tarihlenen Mendiketepe’nin 2 hektarlık bir alanı kapsadığını ve  üzerinde herhangi bir yerleşimin veya arkeolojik katmanın olmamasının kendileri için büyük bir avantaj olduğunu belirten Prof.Dr.Baird; “Kazılarda doğrudan neolitik dönem mimarisi ile karşı karşıyayız.

Bu durum da biz neolitik dönem arkeoloji çalışan bilim insanlarını mutlu ediyor Çünkü doğrudan, çok zaman kaybetmeden bu neolitik dönem araştırmalarını yürütebiliyoruz. Geçtiğimiz yıldan beri de birkaç tane yapı da tespit ettik. Ortaya çıkan buluntulara gelince elde ettiğimiz buluntular erken dönem neolitik çağa ilişkin önemli bilgiler sağlıyor.

Bizi heyecanlandıran şeylerinden bir tanesi bu. Bunlarda insanların neden ve nasıl avcı-toplayıcılığı neden bırakıp neden aynı yerde yaşamaya başladığı neden aynı yerde aynı yıl boyunca tarım ve hayvancılığa doğru geçişle ilgili önemli bilgiler sağlıyor.

Bunları şu aşamada henüz görmesek te bu konular bizi heyecanlandırıyor” diyerek ileriki aşamalarda ortaya çıkacak bulguların bir çok soruya cevap vermesini beklediklerini dile getirdi.

Mendiktepe; Göbeklitepe ve Karahantepe’den daha eski

Mendiktepe’nin Çakmaktepe ile aynı zaman dilimine tarihlendiğini düşündüklerini belirten Prof.Dr.Baird; “Mendiktepe’nin de Çakmaktepe gibi Göbeklitepe ve Karahantepe’den daha eski olduğunu, buralarda ortaya çıkan anıtsal yapılardan daha eskiye gittiğini söyleyebiliriz.

Taş Tepelerin bütününü düşündüğümüzde uzun süreli bir sürecin bir parçası aslında Mendiktepe. Bunun erken evrelerini gösteriyor. Bu anlamda bizim için heyecan verici aslında. Yayın esnasında ekrana gelen bazı yapılar görüyorsunuz. Bunlar tabii bize çok heyecan veriyor.

Bunlardan özellikle bir tanesi bizim için özellikle dikkat çekici ve merak uyandırıcı. Çünkü; daha büyük ve yuvarlak yapılı onun çevresinde daha küçük planlı yapılar var. Bu ilk yerleşik toplulukların sosyal yapılarıyla ilgili çok önemli şeyler söyleyecek bir yapı.

Bunlar belki de Güneydoğu Anadolu Bölgesinin en eski kalıcı köy yerleşmesinin mimari yapılarına bakıyor olabiliriz. Akraba ilişkileri, sosyal düzenlerle ilgili kazdıkça daha çok bilgi edineceğiz” diyerek kazıların devamında ortaya çıkacak bulguların önemli sorulara cevap olacağını ifade etti.

Kendisine yöneltilen diğer soruları da yanıtlayan Prof.Dr.Douglas Baird, Şanlıurfa’nın çok önemli arkeolojik alanlara sahip olduğunu ve Şanlıurfa’da olmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu da belirterek 4-8 Kasım 2024 tarihleri arasında ilk defa Şanlıurfa’da yapılacak olan Dünya Neolitik Kongresine ilişkinde düşüncelerini dile getirdi.

GAPGündemi / Deniz Kırvar