GAPGündemi dijital platformlarında yayımlanan Muharrem Çelik'in hazırlayıp sunduğu "Şanlıurfa'da Kültür ve Sanat" programının canlı yayın konuğu Eğitimci Abdulkadir Açar Hoca oldu.

Açar, programda Çelik'in sorularını yanıtladı.

Şanlıurfa Endüstri Meslek Lisesi'nde müdürlük yaptığı dönemdeki çalışmalarına değinen Açar, "Bizi yetiştiren topraklar var. Bizi yetiştirilen topraklarla ödeşmenin bedeli çalışmaktır. Rahmetli annem bize şunu derdi: 'Bir işi ya doğru yapın ya da hiç yapmayın.' Babam bize devlet, millet ve bayrak şuurunu aşıladı.

Göreve başladığım zaman okulumuz fizik ve kimya konusunda bitmiş bir durumdaydı. Her sınıf kaloriferliydi; ama her sınıfta soba vardı. Çatılardan su akıyordu. Okulda yaptığım ilk iş tıkalı kanalizasyonu açmak oldu. Genelde idareciler yapacakları bir iş için örnek olup olmadığına bakarlar. Ben tersini yaptım. 'Her şeyin bir ilki vardır' dedim.

Bir gün bir uygulamamızda bakanlık başmüfettişi bana dedi ki: 'Bunu hangi kanun ve yönetmeliğe göre göre yaptın?' dedi. Ben de kendisine: 'Hangi kanun hangi yönetmelikte bu olmaz diye bir madde var. Bir şey kafama yatıyorsa milletin faydasınaysa devletin faydasınaysa mevzuatta olsun olmasın, mevzuatta da böyle bir şey olamaz maddesi yoksa yaparım.' dedim. Kapalı spor salonunu kendimiz yaptık. Okula kazanç sağlaması için düğün salonu yaptık. O kazançla 17 sigortalı işçi çalıştırıyordum.

Yine halı sahamız ve lojmanımız vardı. Öncelikle inanmak gerek.  Başkasının açtığı yollardan yürümek yerine kendin yeni yollar açmak gerekir. İdareci olaylara bu şekilde bakmak zorundadır. Hak ve doğru bildiğini yaptığın zaman seni sevmeyen de sana saygı duyar." ifade etti.

"Çocukları, örfüne, âdetine, vatanına, bayrağına, milletine bağlı adam gibi yetiştirdim"

Okul müdürlüğü döneminde delikanlı öğrenciler yetiştirdiğini ifade eden Açar, "En tehlikeli dönemlerde okul müdürlüğü yaptım. 1988-2010 yılları arasında 22 sene müdürlük yaptım. Okuluma terör, sağ-sol, aşiret kavgası ve uyuşturucu giremedi. 1990 ile 2000 yılları arasında maalesef birçok gencimiz aldatılarak dağa götürüldü. Bir lisemizde 150 çocuğumuz dağa gitti. En gözde olan liselerimizin öğrencileri dağa gitti. Fakir fukaranın çocukları benim okulumdaydı. Yine katsayı zulmüne uğrayan öğrenciler de bendeydi. Asıl dağa gitmesi gereken, istismara en açık olan kesim benim öğrencilerimdi. 22 yılda Allah'a şükür tek bir firem olmadı. Çocukları, örfüne, âdetine, vatanına, bayrağına, milletine bağlı adam gibi yetiştirdim. Günümüzün temel problemi delikanlı insan yetiştiremiyoruz. Ben delikanlı insan yetiştirdim. Allah'a şükür bu memlekette 8 bine yakın adam gibi adam yetiştirdim. Öğretmenlerime öğretmenler kurulu toplantısında şunu söylüyordum. 'Çocuk, iki kere iki dört eder bunu her yerde öğrenir. Önce çocuklara adam olmayı, oturup kalkmayı, büyüğe saygıyı, küçüğe sevgiyi, Allah'ın yaratmış olduğu her türlü canlıya, bitkiye, hayvana, saygı ve sevgiyi öğretin. Bunlara ihtiyacımız var.' derdim." şeklinde konuştu.

Abdulkadir Açar kimdir?

1960 yılında Birecik'te doğdu.

9 kardeşin ortancasıdır.

1967 yılında ailesi ile birlikte Gaziantep'e taşındı.

İlk, orta ve lise son sınıfına kadar Gaziantep'te okudu.

Lise son sınıfı ise Şanlıurfa Endüstri Meslek Lisesi'nde okudu.1978 yılında mezun oldu.

Gazi Üniversitesi Ankara Yüksek Teknik Öğretmen okulunu bitirdi.

1988 yılında lise okuduğu Şanlıurfa Endüstri Meslek Lisesi'nde müdür olarak atandı. 2010 yılına kadar müdürlük görevini sürdürdü.

Daha sonra çıraklık eğitim merkezi ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliği yaptı.

Evli ve 5 çocuk babasıdır.

Kaynak: GAPGündemi / İshak POLAT