Çakmaktepe Kazı Alanı Başkanı  Doç.Dr. Fatma Şahin ve Kazı Bilimsel Ortağı Prof.Dr. Yutaka Miyake konuk oldukları “Yaşamın İçinden” programında yayın devam eden kazı çalışmalarına ve ortaya çıkan bulgulara ilişkin merak edilenleri cevaplandırdılar.

Çakmakharita

GAPGündemi’nden  İshak Polat’ın hazırlayıp sunduğu “Yaşamın İçinden”  programının canlı yayın konukları Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi, Çakmaktepe Kazı Başkanı Doç.Dr. Fatma Şahin ve Ortak Bilimsel Başkanı Tsukuba Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr.Yutaka Miyake Taş Tepeler Projesinin bileşenlerinden olan ve Neolitik Arkeolojiye ilişkin önemli ip uçları barındıran Çakmaktepe’ye ilişkin soruları ve merak edilenleri cevaplandırdılar.

Çakmak

Türkiye’de bulunmaktan ve  Çakmatepe kazılarında yer almaktan mutluluk duyuyorum

Canlı yayında İshak Polat’ın sorularını cevaplandıran Prof.Dr. Yutaka Miyake, Japonya’nın Tsukuba Üniversitesinde görev yaptığını ve Türkiye’de Doktora yaptığını ve 1985 yılından bu tarafa her yıl 1-1,5 aylığına geldiğini belirterek; “Biz yaklaşık 20 yıldır bu bölgede çalışıyorduk.

İlk olarak Diyarbakır, Bismil’de başladık. Dicle vadisindeki Ilısu Barajının etkileşim alanındaki yerde olan bir yerdi ve çanak-çömlekli neolitik dönemdi. Orada 5-6 dönem çalıştık. Ondan sonra Batman- Hasankeyf Höyükte çalışma imkanı oldu. İkinci yer orada çalışma imkanı yakaladık.

2020 yılında Ilısu Barajının su tutmaya başlaması ve çalıştığımız yerin sular altında kalmasından sonra biz de çalışabilecek başka bir proje arıyorduk. O sırada Taş Tepeler Projesi başladı. Proje Koordinatörü Prof.Dr. Necmi Karul Hoca bana Çakmaktepe’yi önerdi. Doç.Dr. Fatma Şahin Hocada bizi kırmadı ve ben Çakmaktepe kazılarına dahil oldum” diyerek Türkiye’de bulunmaktan ve Çakmaktepe kazılarına dahil olmaktan duymuş olduğu mutluluğu ifade etti.

Olmayançakmak

 Çakmaktepe, Göbeklitepe ve Karahantepe’nin öncüsü

Taş Tepeler Projesine ilişkin düşüncelerini de ifada eden Prof.Dr. Yutaka Miyake; “ Taş Tepeler Projesinin en önemli kısmı neolitik çağ arkeolojisi alanında bir çok yerleşimin kazılıyor olması. Bunlar birbirilerini tamamlayacak şekilde alanlar ve en eskiden başlayıp gelişmeler ve sonra Göbeklitepe, Karahantepe, ondan sonraki dönem Gürcütepe. Taş Tepeler Projesi uzun bir dönemi kapsayan bulgulara ev sahipliği yapan alanları kapsadığı için çok güzel bir proje ve en güzel tarafı bu. Çakmaktepe’ye gelince bu neolitik çağın başında ilk yerleşme olduğunu söylemiştik.

Çakmatepe’de de özel yapı dediğimiz çok büyük ve normal konut yapılarından farklı olan yapıyla karşılaştık. Bunun yanı sıra basit ama bir dikilitaşlar var. Bunlar henüz t yapılı taşa dönüşmemiş ve bu dikili taşlar t yapılı taşların geleneğinin eskiye gittiğini bize gösteriyor.

Şanlıurfa Arkeoloji Müzesinde sergilenen tabak şeklinde ama daha küçük tabaklar var. Bunlar da bulunan tabakların eski versiyonlarının Çakmaktepe’de olduğunu öğrendik.  Çakmaktepe, Göbekiletepe ve Karahantepe’ye bu geleneklerin nasıl geldiğini veya başlangıcını bize gösteriyor. Bunların hem ilginç hem de önemli olduğunu düşünüyorum” diyerek Çakmaktepe’nin önemine vurgu yaptı.

6 A89A4B8040Ba

Arkeolojik değerler açısından Urfa çok şanslı. Kongre Urfa’yı dünyaya tanıtacak

4-8 Kasım 2024 tarihleri arasında Şanlıurfa’da yapılacak olan Dünya Neolitik Kongresi’ne ilişkinde görüşlerini dile getiren Prof.Dr.Yutaka Miyake; “Şanlıurfa özellikle neolitik çağ arkeolojisi alalında çok şanslı bir şehir. Hatta bir çok arkeolojik katman olarak çok şanslı bir şehir. Bizim alanımız olan neolitik çağ konusunda Taş Tepeler Projesi kapsamında şu an için 10 alanda kazı çalışmaları sürdürülüyor ve bu tüm dünyada bilim adamlarının büyük ilgisini çekiyor.

Ac 7A53D39A1069

Dünyadaki bilim adamlarının bu kazı alanlarını gelip yerinde görmesi biraz zor ama 4-8 Kasım 2024 tarihleri arasında yapılacak olan Dünya Neolitik Kongresi dünyadaki bilim adamlarına bu alanları yerinde görmeleri ve çıkan bilimsel verileri bizzat burada takip etmeleri açısından önemli bir fırsat sunuyor. Bilim adamları Urfa ile tanışacak ve bilimsel etkileri görecekler. Bu açıdan Kongrenin çok önemli olduğunu düşünüyorum” diyerek Şanlıurfa ve bölgeye ilişkin kişisel düşüncelerini de ifade etti.

Kaynak: GAPGündemi / Deniz KIRVAR