GAPGündemi kanalında moderatörlüğünü Muharrem Çelik'in yaptığı "Şanlıurfa'da Kültür ve Sanat" programının bu haftaki canlı yayın konuğu Ressam-Şair Remzi Kara oldu.

Programda, resim, şiir, sinema oyunculuğu yanında sanat ile iç içe bir yaşam sürdüğünü belirten Kara, Urfa için sanat merkezinin önemine değindi.

"Ortaokulda yağlı boya sergisi açtım"

Resme olan ilgisinin Ortaokul yıllarında keşfedildiğini belirten Kara, "İlkokul dördüncü sınıfta abim bir Tommiks çizdi ve bana verdi. Ben de 1 hafta uğraşarak ondan daha iyi bir Tommiks çizdim. Abim görünce şaşırdı. O dönemde Tommiks Teksas çizdim. Çizgi romanlardan yararlanıyorduk. Ortaokul ikinci sınıfta 2 resim hocası ile tanıştım. Biri şu an İstanbul'da yaşayan Abdurrahman Aksoy, diğeri ise Şükran Korkut hocalarımdır. Beni keşfedenlerin başında bu hocalar gelir. Şükran hocamın yardımıyla ortaokuldayken yağlı boya sergisi açtım. Ortaokul ve lisede resim konusunda ilerlerdim. Hatta bir hocanın yerine resim derslerine girdim. Urfa'nın tanınmış hocalarından biridir kendisi, ellerinden öperim. Öğretmenimizin branşı resim değildi. Kendisi mecbur kalmıştı resim derslerine girmeye. Ben de onun yerine birkaç sınıfın resim derslerine giriyordum." ifadelerini kullandı.

"Birçok ünlünün portesini yaptım"

Ünlülerin portrelerini de yaptığını belirten Kara, "Ünlülerin hepsi baş tacıdır. Cumhurbaşkanımızın evinde en az yaptığım 10 tane tablom vardır. Sayın Cumhurbaşkanımızın Balıklıgöl'de annesiyle birlikte bir resmini yapmıştım. Seçimde baktım ki benim yaptığım tablo Cumhurbaşkanımızın arkasında duruyor. O zaman çok mutlu oldum. Bir seçimde Remzi Kara'nın yaptığı resim kullanılmıştı. Sayın Abdullah Gül, Cumhurbaşkanıyken onun portresini çalıştım. Onun portresinin arkasına Balıklıgöl'ü koydum. Bunu böyle kabul etmezlerse resmi yapmayacağımı söyledim. Daha sonra Abdullah Gül resim için beni arayarak teşekkür etti. Yine Numan Kurtulmuş da büyük bir tablom var. İbrahim Tatlıses ve Mahmut Tuncer'de yaptığım portelerim var." şeklinde konuştu.

"Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesini bırakmak zorunda kaldım"

Bir süre İstanbul'da yaşadığına değinen Kara, "İstanbul'a tekstil işinde çalışıyordum. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesini kazandım; ama çalışmak zorunda kaldığımdan okulu bırakmak zorunda kaldım. Okula devam mecburiyeti vardı. Abim çalışarak okudu, kardeşlerim çalışarak okudu, bir gelirimiz yoktu. Ben de bir sene okuduktan sonra okulu bıraktım. Tekrar imtihana girdim. Bu defa iyi bir puan aldım. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini kazandım ve kayıt yaptırdım. Bu okulun devam mecburiyeti yoktu." diye konuştu.

"Keşke herkes sanatçı olsa da hayata öyle baksa"

 Sanatın önemine değinen Kara, "Valiliğe bağlı İl Kültür Müdürlüğünde ve Belediye Kültür Müdürlüğünde açılan resim kurslarında 15 yıl hizmet ettim. 3 senedir kursum kapalıydı. Yeniden bana kurs açılacak. Kursa gelen kursiyerler kötü bir tarafları varsa düzeltebiliyorlar. Sanat yaptıklarından dolayı her şeyi unutuyorlar. Hayatta bir çakım olmadı, silaha nefretle baktım. Keşke herkes sanatçı olsa da hayata öyle baksa. Uluslararası çalıştaylara çağrılıyorum. Yeni Kapadokya'dan geldim. Ben orada da Urfa'mı tanıttım." dedi.

"Urfa'da sanat merkezi istiyoruz"

 Urfa'nın tanıtımı noktasında sanat merkezlerinin önemine vurgu yapan Kara, "Sayın Valimiz, Sayın Belediye Başkanımız ve Sayın rektörümüzden Urfa'da sanat merkezi kurmalarını istiyoruz. Altında sergi salonu olan, dünyanın her yerinden insanların gelip sergi açabildiği bir merkez. Herhangi bir ücret talep etmeden gelip gönüllü olarak bu merkezde ders veririm. O zaman Urfa'nın tanıtımı sadece çiğköfte ile kalmaz. Genelde Urfa'yı tanıtmak için Urfa tabloları çalışıyorum. Urfa için canımı bile veririm. Çocuklarımızı dünya çapındaki sanatsal etkinliklere götürelim. Hayatımda bir hata yaptım. Paris'e davet edilmiştim; ama Urfa'yı düşünerek gitmedim. Üniversite yıllarında Paris'e gitseydim belki dünya şu anda benden bahsedecekti." ifadelerini kullandı.

Maddi olarak yaptığı resimlerden pek bir şey kazanamadığını belirten Kara, yaptığı sanatının önemsenmemesine üzüldüğünü ifade etti.

Kara, "Çok şükür kimseye muhtaç değilim ama iki evlat okutuyorum. Biri bu sene doktor olacak biri de müzik öğretmenliği okuyor. İnşallah bir sanatçı olarak Urfa'ya gelir." diye konuştu.

Sinema ve tiyatro ile de yakından ilgilenen Kara, Türk filmlerinde 10'a yakın filmde oynadığını ifade etti.

Editör: Seda Nur ŞAHİN