GAPGündemi dijital platformlarında canlı olarak yayımlanan Nusret Yılmaz'ın hazırlayıp sunduğu
"İstersen Konuşalım" programının konuğu RUHA-DER Başkanı Eğitimci Yazar Haşim Bingül oldu.
Bingül, programda "Modern Çağda Gençlik" konusunda Yılmaz'ın sorularını cevapladı.
Eğitim ve öğretim denilince neyi anlamalıyız? Sorusunu cevaplandıran Bingül, "Lisede gençlerle iç içeyiz. Yine derneğimizde gençlik çalışmalarımız var. Eğitim bireyin davranışlarında istenilen davranışları meydana getirme sürecidir. Doğumdan ölüme kadar bir yaşam sürecidir. Eğitim; tecrübe, iletişim gibi kavramların hepsini kapsar. Öğretim ise okullarda yapılan ve belli kuralları olan bir sistemdir. Okullarda eğitimden daha çok öğretim yapıyoruz. Dil öğretimi, Türkçe öğretimi gibi. Eğitim; öğretimi de kapsayan bir kavramdır. Eğitim; hayatın hepsi demektir ve beşikten mezara kadar devam eder. Bütün hayatımızı kapsadığı için eğitim hayatın her sürecinde de geçerlidir. Biz bu çağda eğitime sanki ikinci plana attık. Önce eğitim sonra öğretim gelmesi gerekirdi; ama biz sanki eğitimi arka plana ittiğimizden dolayı bazen bazı sıkıntılar yaşıyoruz. Okullarda eğitimden ziyade öğretim yapılıyor. Böyle olunca da sıkıntılar yaşıyoruz. Medreselerde ise önce eğitim gelirdi. Adap, edep gibi. Talebe: İsteyen ve talep eden demektir. Öğrenmekten gelen öğrenci ise zorlama bir kelime." ifadelerini kullandı.
"Gençlere en başta Allah'ın varlığını anlatmamız lazım"
Gençlerin maddi başarısından çok manevi başarısına önem verilmesi gerektiğini ifade eden Bingül, "Genelleme yapmadan söyleyeyim ki sanki seküler bir eğitim anlayışını benimsemişiz. Gençlik denilince homojen bir şekilde konuşmamız lazım. Gençlerde olumsuzluklar var; ama bunun yanında medreselerde, hafızlık ve Kur'an kurslarında olumlu örnekler de var. Biz gençlerin dört dörtlük olmasının peşindeyiz. Peygamber Efendimiz zamanında Mus'ab Bin Ümeyr, Hz. Ali, Sad Bin Ebi Vakkas gibi genç sahabeleri görüyoruz. Peki, bu kadar eğitim ve öğretimin gelişmesine rağmen neden sıkıntı yaşıyoruz? Bizim çocuklarımızdan maddi beklentimiz var. Çocuğumuzu başarısına göre değerlendiriyoruz. Nasıl maddi olarak midemizi besliyorsak aynı şekilde manevi olarak da kalbimizi beslememiz gerekir. Gençlere en başta Allah'ın varlığını anlatmamız lazım. Peygamber Efendimiz, kızlarını diri diri toprağa gömen insanlardan Asrı Saadet gibi bir dönem çıkardı. Peygamberimiz onlara iman, ihlas, cesaret ve fedakârlığı anlattı." şeklinde konuştu.
"Teknolojiyi, kullanma kılavuzuna göre kullanmalıyız"
Modernizmin gençler üzerindeki etkisine değinen Bingül, "Değişen insanlardır, zaman değil. Teknolojiyi ve dijitalleşmeyi iyi yönde de kullanabiliriz. Gençlerimize bunların nasıl kullanacağı ile ilgili kullanma kılavuzundan da bahsetmemiz lazım. Gençler bu teknoloji nasıl kullanacağını bilmeseler kendilerine faydası olmaz. Örneğin insanlar tarafından suç önlenmesi için bazı noktalara kurulan mobese kameralar bozulabilir ama Allah'ın yanındaki kameralar hiçbir zaman bozulmaz. Gençlerimize bu bilinci vermemiz gerekir. Teknolojiyi, kullanma kılavuzuna göre kullanmalıyız. Hak ile batıl mücadelesi Hz. Âdem'den bu yana devam ediyor. Bu teknolojiyi bize sunanlar kendi çocuklarına bu teknoloji kullanmayı belli bir yaşa kadar yasaklıyorlar. Gençlere iyi ve kötüyü öğretebilirsek o zaman bu teknolojinin zararlarından korunabiliriz." diye konuştu.
Haşim Bingül kimdir?
1979 yılında Hilvan'ın Nasrettin köyünde doğdu. İlkokulu Hilvan Yatılı Bölge Okulunda, orta öğrenimini ise Şanlıurfa İmam Hatip Lisesi'nde tamamladı. 2002 yılında Harran üniversitesi Türk Dili ve Edebiyat Bölümünden mezun oldu. Dicle Üniversitesi Sosyal Bilgiler Enstitüsü'nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. Milli Eğitim Bakanlığı'nda Türk Dili ve Edebiyat öğretmeni olarak çalışmaktadır. 2021 yılından beri RUHA Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Eğitim Ve Kültür Derneği'nin Yönetim Kurulu Başkanlığını yapmaktadır.