SORU: Avukatım, Ramazanın nasıl geçiyor?

CEVAP: İtirafta bulunayım: Boş! Dolu, dopdolu geçmeyen, her zamanki gibi gene boşa geçen ve geçirilen bir Ramazan! Hâlbuki bu oruç günlerinin değil her bir günü, bir saati bile elmas ve altın kıymetinde iken, artık adına cehalet mi yoksa gaflet mi dersin, maalesef ve de maatteessüf Ramazan ayının hakkını veremiyorum! Şahsen imanımı kuvvetlendiremedim, ibadet u taatlerimi artıramadım, hayır u hasenatlarımı çoğaltamadım; kısacası bir ticaret yapamadım bu Ramazan ayında, bu kutsal ayda! Halim hal değildir, şu kardeşinize de dua edin inşaallah… 

Bu ay Kur'an ayı; bol bol Kur'an okuyup, çok çok da Kur'anı (ayetleri) tefekkür etmek gerekiyor… Kur'an'ın özünden uzaklaşıp, sözüne takılıp kaldık; tamam, Kur'anı Arapçasıyla, yani orijinali ile okuyacağız ama beri taraftan Türkçesiyle, Kürtçesiyle, Almancasıyla, hangi dilden anlıyorsak artık, o dille de manasını anlamaya çalışalım! 

Kur'an ayında, sözü işbu sefer merhum Muhammed Akif'e bırakayım; o bize bir ders u nasihat versin Kur'an hakkında:

İbret olmaz bize, her gün okuruz ezber de! 
Yoksa bir mana aranmaz mı bu ayetlerde? 
Lafzı muhkem yalnız anlaşılan Kur'an'ın; 
Çünkü kaydında değil hiçbirimiz mananın. 
Ya açar Nazm-ı Celil'in bakarız, yaprağına; 
Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına. 
İnmemiştir hele Kur'an bunu hakkıyla bilin; 
Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için!