Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Yıldız, Suriye'nin doğusundaki Deyrizor ilinde rejim güçleri ile PKK/YPG terör örgütü arasındaki çatışmalara atıfta bulunarak "Deyrizor'da yaşanan son olaylar, bir kez daha PKK/YPG/SDG terör örgütüne sağlanan desteğin ne kadar yanlış ve sürdürülemez olduğunu gösterdi." dedi.
Yıldız, BM Güvenlik Konseyinde (BMGK) Suriye'deki siyasi ve insani durumun ele alındığı oturumda konuştu.
Suriye'de çatışmanın 13 yıldır sürdüğünü hatırlatan Yıldız, çatışmanın kısıtlanan politika boşluğuyla, kötüleşen ekonomiyle, kitlesel yerinden edilmeyle, terörizmle ve giderek kötüleşen insani durumla yüz yüze kalan milyonlarca Suriyelinin acı çekmesine neden olduğunu söyledi.
Yıldız, "Çatışmanın temel nedenleri BM Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararı doğrultusunda zamanında ele alınsaydı bu artan krizler önlenebilirdi." ifadesini kullandı.
Krizin çözülmemekle birlikte bölgeyi bir karmaşaya sürüklediğini söyleyen Yıldız, "Bu kritik dönemeçte Suriye'yi bölgesel şiddet sarmalından uzak tutmak herkes için temel bir öncelik olmalıdır." diye konuştu.
Yıldız, "Orta Doğu'daki durumun ciddiyeti, Suriye çatışmasının acil, kalıcı bir çözüme ihtiyaç duyduğunu ortaya koyan bir uyarı niteliğinde olmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Suriye içinde ve dışında tüm aktörlerin bu gerçekle yüzleşmesi ve krizi, "donmuş veya çatışma sona ermişcesine bir durum" olarak ele almaktan kaçınması gerektiğini kaydeden Yıldız, "Kalıcı tek çözüm tüm Suriyelilerin iradesiyle yönetilen, toprak bütünlüğü ve birliğinin korunduğu bir Suriye'dir." ifadesini kullandı.
Yıldız, ilgili tüm aktörlerin ortak bir çaba ve dört önceliğe odaklanan ortak bir vizyon ortaya koymadığı sürece kalıcı çözümün mümkün olmadığını vurgulayarak, bunlardan birincisinin Anayasa Komitesi'nin daha fazla gecikmeden toplanarak siyasi süreci canlandırmak olduğunu söyledi.
Bu konuda engellemelerin halen sürdüğünü dile getiren Yıldız, ikinci önceliği "Suriyelilerin ülkelerine güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde geri dönmeleri için elverişli koşullar oluşturmak" şeklinde ifade etti.
Yıldız, odaklanılması gereken diğer önceliklerin ise "Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve birliğini korumak için ayrılıkçı terörle mücadele edilmesi ve Suriye'de ihtiyaç sahiplerine kesintisiz insani yardımın ulaştırılması" olduğunu bildirdi.
Anayasa Komitesinin Suriye için BM siyasi sürecinin merkezinde yer aldığına dikkati çeken Yıldız, sürekliliğin sağlanmasının esas olduğunu vurguladı.
Yıldız, "Siyasi süreçte elde edilebilecek gelişmelerle insanların yaşamlarını kolayca iyileştirmek için daha fazla adım atılabilir." diye konuştu.
"PKK/YPG'ye sağlanan destek yanlış ve sürdürülemez"
Yıldız, Suriye'nin kuzeydoğusunda endişe verici gelişmeler yaşandığına işaret ederek şunları dile getirdi:
"Suriye'nin birliğini ve toprak bütünlüğünü gerçekten destekleyen herkes için bu derin bir endişe kaynağı olmalı. Deyrizor'da yaşanan son olaylar, bir kez daha PKK/YPG/SDG terör örgütüne sağlanan desteğin ne kadar yanlış ve sürdürülemez olduğunu gösterdi. Bu terör örgütünün Suriye'nin kuzeydoğusundaki yerel nüfusa, özellikle çocuklara karşı baskıcı eylemleri ve büyük ihlalleri, BM dahil yıllardır kapsamlı şekilde belgelendi. Neredeyse aynısını Irak'ın bir kısmında da yapıyorlar."
Büyükelçi Yıldız, BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisinin (OCHA) raporuna atıfta bulunarak PKK/YPG terör örgütünün Deyrizor'daki yerel nüfusun temel gıdaya ve içme suyuna erişimini kısıtlayarak ve BM'nin Rasulayn-Tel Abyad bölgesine sınırdaki insani destek teslimatını engelleyerek "gerçek çirkin yüzünü" gösterdiğini kaydetti.
Yıldız, "PKK ve onun sözde uzantısı SDG'nin DEAŞ'la mücadele adı altında" yıllardır Suriye halkına boyun eğdirmeye çalıştığını belirterek "Gerçekte ise DEAŞ'a bağlı unsurları serbest bırakıyor ve sözde 'toplumsal sözleşme' ve 'yerel seçim' girişimleri örneklerinde görüldüğü gibi sadece kendi ayrılıkçı gündemine odaklanıyor." ifadelerini kullandı.
PKK/YPG'nin Suriye'nin birliğine ve toprak bütünlüğüne en büyük tehdit olduğunu vurgulayan Yıldız, örgütün aynı zamanda ülkede barış ve istikrarı sağlamaya yönelik her anlamlı çaba için de büyük tehdit oluşturduğunu söyledi.
Suriye'de 16,7 milyon kişi insani yardıma muhtaç
Ahmet Yıldız, Suriye'de iyice kötüye giden insani durumun her yeri sarmaya devam ettiğini belirterek krizin 14. yılında ülke içinde 16,7 milyon kişinin insani yardıma muhtaç olduğunu ifade etti.
Buna rağmen BM'nin insani müdahale kapasitesinin erişim ve fon yetersizliğindeki belirsizlikler nedeniyle büyük oranda kısıtlı olduğunu aktaran Yıldız, BM'nin hayat kurtaran sınır ötesi yardımları için 3 sınır kapısının kullanılmaya devam edilmesiyle birlikte yapay zaman kısıtlamalarının uzatılması yerine ihtiyaca dayalı öngörülebilir sınır ötesi erişim çağrısında bulunduklarını dile getirdi.
Büyükelçi Yıldız, son gün, son dakika ve kısa vadeli uzatma sürelerinin uygun olmadığını belirterek BM'nin bu karmaşık kriz durumunda kapsamlı insani müdahalesinin belkemiğini oluşturan "Suriye'nin bütünü" yaklaşımının korunması gerektiğini kaydetti.
Kötüleşen insani durum ışığında Suriye için insani yardım fonlarının azaltılmaması ve taahhütlerin hızla yerine getirilmesinin de büyük önem taşıdığını vurgulayan Yıldız, "Türkiye olarak Suriye'ye insani yardım sevkiyatını kolaylaştırmaya devam edeceğiz. BM ile de Suriye'nin kuzeyindeki su ve elektrik sorunları için kalıcı çözümler geliştirmek için işbirliği halindeyiz." dedi.
Yıldız, Suriye için daha geniş bir koordinasyon ve bütüncül bir yaklaşımla uluslararası toplumun odağının yeniden düzenlenmesine ihtiyaç duyulduğuna işaret ederek "Gerçek bir ulusal uzlaşı yönünde ve tüm Suriye nüfusunun beklentileri doğrultusunda atılacak her anlamlı adım Suriye krizinin çözümüne katkıda bulunacak." dedi.