Çok hızlı seyreden bir hengâme var
Yeşeren sürgünler, solan güller var
Bağ-ı İrem olsa fazla özenme,
Bayram gelmiş, neyime diyenler var.
Okşanmayı hasretle bekler yetim
Bir dokun bir ah dinle, tek zat yetim!
Gölgesi bile kalkandır babanın
Bu özlemle, hep yanar durur yetim.
Haraptır reissiz baba ocağı
Sızlar yetim, ağlatır dağı, taşı
Sular ısınıp bendini aşınca
Yana savrulur, dost ana kucağı.
Gülersen seninle âlemler güler
Gaipten arza nur bereket iner
Ağlama, tükendi nesli mertlerin
Zira gözyaşlarını onlar siler…
Boz dumanlar yöreyi tam sarmadan
Mor sümbüller, bağlar geride kalmadan
Kin libasından çıkıp sarılalım
Ah baba! Diyerek yetim kalmadan…
Ağlarsa yetim, Arş-ı Âlâ ağlar
Perdeler kalkar bu hâl yürek dağlar
Vakit, gönül alma demidir bu dem
Aksi hüsran olur; kin,nefret sağlar…
Yer ile göğün birleştiği o nokta
Karartıyı baba bilir ufukta.
Umutla arar gülü gelir diye,
Yaşlı gözü, söken hep son şafakta.