Dün Bahçelievler'de Milli İrade Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde idim. Sağlık lisesi programı uygulanıyor.
Eski bir dershaneden dönüştürülen bina okul için pek uygun değil ama içinde yapılan eğitim öğretim bir hayli iyi.
11. Sınıf öğrencilerinin katıldığı sohbetimiz oldukça güzel geçti. Gençleri istekli görünce ben de keyif alıyorum.
Artık tecrübeli olduğum için konuşmamı kısa tutuyorum.
Ne kadar güzel ve faydalı şeyler konuşursan konuş, uzayınca verim düşüyor.
Dünya baş döndürücü bir hızla değişiyor.
Değişen dünya birçok avantajları ile beraber birçok riskleri de barındırıyor.
Gençleri, yaşayacakları bu dünyaya olabildiğince iyi hazırlamak lazım.
Onlardan beklentimiz yüksek.
Başarılı olmak, meslek sahibi olmak, mutlu olmak ve dünyanın mutluluğuna katkıda bulunmak...
Tabii en başta da iyi bir insan olmak.
Diğer insanların iyiliği için çalışmak.
Ve tabii ki kitap okumak...
Örnek hikayeler üzerinden bunları anlatmaya çalıştım.
Sonra kendilerinin isteği ile bir grupla ayrıca görüştük.
Çok iyiydiler.
Gençleri genelde çok eleştiriyoruz.
Anlamak da lazım.
Dinlemek de lazım.
Sevmek yetmez, saymak da lazım.
Bu gençler çok hoşuma gitti.
Umutlarımı tazeledi.
Aslında gençler, özünde iyi, temiz.
Dünya çok kirli olduğu için bazıları büyüdükçe kirleniyor.
Onlara ne kadar temiz bir dünya sunarsak o kadar temiz kalacaklar.
Okul Müdürü Ahmet Karaoğlu ve tarih öğretmeni Şükran Taşdelen başta olmak üzere idareci, öğretmen, öğrenci ve çalışan personele tebrik ve teşekkürlerimi sunuyorum.