Türkiye, 19 Kasım 1990’da NATO ile Sovyetler Birliği arasında imzalanan ve belirli askerî azaltmaları zorunlu kılan antlaşmadan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı Resmi Kararname ile çekildi.
Resmi Gazete’de yayımlanan 8300 numaralı kararnamede şu ifadelere yer verildi: “19/11/1990 tarihinde Paris’te imzalanan ve 1/7/1992 tarihli ve 92/3250 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan “Avrupa’da Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Hakkında Antlaşma”nın Türkiye Cumhuriyeti ile Antlaşmanın tarafı diğer devletlerarasında 8/4/2024 tarihinden itibaren uygulanmasının durdurulmasına, 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 3 üncü maddesi gereğince karar verilmiştir.”
AVRUPA KONVANSİYONEL SİLAHLI KUVVETLER ANTLAŞMASI NEDİR?
19 Kasım 1990’da imzalanan anlaşma, NATO’nun sahip olduğu tankların, zırhlı muharebe araçlarının, ağır topçu sistemlerinin, savaş uçaklarının ve taarruz helikopterlerinin sayısına eşit sınırlamalar getirerek, Sovyetler Birliği’nin Avrupa’daki konvansiyonel silahlardaki ezici niceliksel avantajını ortadan kaldırmayı amaçlıyordu.
AKKA Antlaşması, her 2 ittifakın da yıldırım tipi bir saldırı için güç toplamasını önlemek ve NATO ile Varşova Paktı üyeleri arasında daha düşük bir silah seviyesinde askeri denge kurmak için tasarlanmıştı. AKKA Antlaşması ve siyasi açıdan bağlayıcı olan Avrupa’daki Konvansiyonel Silahlı Kuvvetlerin Personel Gücüne İlişkin Müzakere Sonuç Kanunu’nun her ikisi de güven oluşturma ve istikrar sağlama niteliğine odaklanan çok sayıda hüküm içeriyordu.
Arms Control Association tarafından yapılan paylaşıma göre bu hükümler ortak izleme mekanizması tarafından denetlenmiştir. Her ne kadar böyle bir saldırı tehdidi Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla neredeyse tamamen ortadan kalkmış olsa da üye devletler, askeri konularda benzeri görülmemiş derecede şeffaflık sağlayan anlaşmanın silah sınırlarının ve denetim rejiminin kalıcı değerini defalarca övmüştür.