Siyonist işgal rejimi Hamas Liderleri Şeyh Ahmed Yasin, Dr. Abdulaziz Rantisi, İsmail Heniye'den sonra Hamas'ın yeni lideri Yahya Sinvar'ı da şehit etti.
Şanlıurfa Sivil Toplum Kuruluşları Platformu, Siyonist işgalciler tarafından düzenlenen saldırıda şehit edilen Hamas Lideri Yayha Sinvar için önce gıyabi cenaze namazı kıldı sonra basın açıklaması okudu.
Basın açıklamasını Şanlıurfa Sivil Toplum Kuruluşları Platformu adına Veysel Toprak okudu.
"Allah şehadetini kabul etsin"
Toprak, "Mute savaşında; Zeyd şehid oldu, Cafer sancağı aldı. Cafer şehid oldu, sancağı Abdullah aldı, o da şehid oldu, sancağı Allah'ın kılıçlarından Halid bin Velid aldı. Ardından Allah zafer ihsan etmişti.
Şimdilerde sancağı taşıyan Hamas liderleri Şeyh Ahmed Yasin, Dr. Abdulaziz Rantisi, İsmail Heniye ve diğer tüm şehitler ve dün de siyonist İsrail’in korkulu rüyası büyük komutan, büyük başkan Yahya Sinvar şehid oldu. Hepsinin şehadetlerini tebrik ederiz, direnişin yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz.
Yahya Sinwar, görüntülerde görüldüğü gibi; üzerinde hücum yeleği, elinde silahı ile kanını en sevdiği toprağa akmış durumda şehit olmuş." dedi.
"Sinvar, yüce bir mertebeye ulaştı"
Yahya Sinvar'ın şehadetinden önce yaptığı konuşmayı hatırlatan Toprak,"Sinvar, 'Düşmanın bana verebileceği en büyük hediye, beni öldürmektir. Allah’ın huzuruna, düşmanın eliyle şehit olarak gitmek istiyorum. Felç, kalp krizi ya da bir kazayla ölmek istemiyorum. Sıradan bir ölümdense şehit olmak istiyorum.
59 yaşındayım. F-16 ile şehit edilmeyi korona virüsten ölmeye tercih ederim.' demişti ve arzu ettiği şekilde siyonist işgal çetesi ile göğüs göğüse çarpışırken canını vermiş. Bu şekil bir şehadet te yani cihad meydanında göğüs göğüse çarpışarak şehid olmak şehadetlerin en yücesidir. İşte Sinvar bunu yapmıştır ve inşallah o yüce mertebeye ulaşmıştır." ifadelerini kullandı.
"Şehit oluncaya kadar aslanlar gibi direndi"
Toprak, "Bazıları Sinvar, tünellerde saklanıyor diyordu.
Sinvar istese Mısır, Ürdün ya da Katar'a gitme şansı vardı; ama o meydanda aslanlar gibi mücadele edip Allah yolunda şehid olmayı tercih etti.
İşgalcilerin kendi itiraflarına göre şehit edildiğinden Sinvar olduğu anlaşılmış. Yani direnişçilerden farksız bir şekilde mücadele vermiş. Allah bilir en ön cephede şimdiye kadar kaç cendereden çıktı, kaç pusuda kaç işgalciyi cehenneme yolladı.
Allah, çıkan görüntülerle onun cephenin en ön saflarında aslanlar gibi göğüs göğüse çatıştığını, elindeki silahı, üzerindeki hücum yeleği ile son ana kadar izzetli bir şekilde direndiğini bariz bir şekilde tüm dünyaya gösterdi ve bizleri şahit etti. Allah şehadetini mübarek eylesin." diye konuştu.
"Bu dava Allah’ın davasıdır ve yiğitlerin omuzlarında devam edecektir"
Toprak, "Peki bundan sonra ne olacak diye soranlara ise aslında Ebu Ubeyde geçtiğimiz hafta yaptığı konuşmasının bir bölümünde şu şekilde cevap vermişti;
'Eğer suikastler direnişi sona erdirseydi, 90 yıl önce İzzeddin el Kassam şehit olduğunda direniş biterdi. Liderlerimizin yerine yeni liderler, bir askerin yerine on, bir şehidin yerine binlerce direnişçi gelir. Bu kutsal topraklar, zeytin ağaçları gibi mücahitler yetiştirir.'
Şimdi anladınız mı? Yani bu dava şahıslara bağlı değil, Allah’ın davasıdır ve yiğitlerin omuzlarında devam edecektir." dedi.
Toprak, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
"Öfkemizi diri tutalım, gündemden düşürmeyelim, Dünyanın harekete geçmesi gerekiyor. Hepimiz mesulüz. Mute savaşı gibi Gazze’de de peş peşe şehid olan bu yiğitleri yardımlarınla sevindir. Bizlere de şuur ve onlara yardımcı olmayı nasip et." ifadelerini kullandı.
Program, Faysal Vuran tarafından yapılan duayla sona erdi.