GAPGündemi dijital platformlarında canlı olarak yayımlanan, Meral Bayat'ın hazırlayıp sunduğu "Meral Bayat'la Biz Bize" programının konuğu Eğitimci Yazar Şükran Hekimoğlu Taşdelen oldu.
Okumaya ne zaman başladığı ile ilgili hayat serüvenini paylaşan Taşdelen, "Okuma yazmayı seven bir insanım. 5 yaşındayken ablalarım okula giderken ben de onların peşine verirmişim. Annem, babama, 'Bu çocuğu al götür bir okula kaydet. Okuyorsa okusun. Okumazsa da hiç olmazsa ablalarının yanında olur.' demiş. 5 yaşında okula yazılmışım. Herkes harçlığını elmalı şekere verirken ben kitaba veriyordum. Daha ilkokulu birinci sınıftan itibaren kitap sevgisi bu şekilde bende oluştu. İnsan çok okudukça yazası da geliyor. Bilgiler biriktikçe bu bilgileri paylaşmak istiyorsun. İnsan mecbur kalıyor yazmak için. Malcolm x, 'Söyleyecek bir sözü olanın mutlaka bu sözlerini dünyaya haykırması gerekir.' diyor. Ben de bu sözleri kendimi vird edindim. Bildiğim şeyleri ya da savunmam gereken bir davam varsa onu savunmaya gayret ediyorum." ifadelerini kullandı.
"Görevden atıldıktan sonra dergi çıkardım"
Eserleri hakkında bilgi veren Taşdelen, "Bugüne kadar 3 kitabım yayımlandı. Birincisi öykü kitabı olan 'Yağmur'dan İzler'dir. Bu kitapta, çocukluğumdan beri bende yer etmiş olayları ve olaylardan çıkardığım dersleri paylaşmak istedim. Bu kitabın oluşum aşaması 28 Şubat sürecinde görevden uzaklaştırılmamla başladı. Görevden atılan arkadaşlarımızla birlikte bir kadın dergisi çıkarmaya başladık. Evde otururken 7 yıl boyunca üretkenliğimizi sürdürdük. Dergiyi oluştururken bu öyküleri çocuklar için yazmaya başladım ve dergi köşelerinde yayımlandı. Dergide hem düşünce yazılarım hem de öykülerim yayımlandı. Dergide 7 yol boyunca yazdıklarım çok birikti. Arkadaşlarım bu yazdıklarımın kitaplaştırılması gerektiğini söylediler." şeklinde konuştu.
"İnsan bilinçlendi mi ve mücadelesini de bu alana yönlendirdi mi kesinlikle yanlış yapmaz"
İkinci kitabı olan 'Örtüyü Kuşanmak' kitabına değinen Taşdelen, "İkinci kitabı yazmamı yayınevi istedi. Yayınevi, 'Siz başörtüsü mücadelesi veren 28 Şubat mağdurusunuz. Günümüzde çocuklarımız başörtüsüne karşı soğuk davranıyorlar. Örtülü olanlar bile örtülerini çıkarıyorlar. Çocuklarımızı başörtüsü konusunda nasıl ikna ederiz.' diye benden kitap yazmamı istediler. Ben de 'Onurumuz, Kimliğimiz, Zırhımız Örtüyü Kuşanmak' isimli kitabı yazdım. Çok da ilgi gördü. Okuyanlar kitabın çok faydalı olduğunu ve hoşlarına gittiğini söylüyorlardı. Kitapta örtünmeden daha çok bilinçlenme konusunda durdum. İnsan bilinçlendi mi ve mücadelesini de bu alana yönlendirdi mi kesinlikle yanlış yapmaz diye düşünüyorum." diye konuştu.
"28 Şubat süreci tarihi bir tanıklıktı"
Üçüncü kitabı olan 'Hazan Çiçekleri'ni tarihe tanık olma adına yazdığını belirten Taşdelen, "Genel olarak 28 Şubat sürecinde büyük mezalimi yaşayan, 28 Şubat kıyımından geçen sayısız mağdurlar var. Onlardan biri de benim. Hazan Çiçekleri isimli romanımda yaşadıklarımdan da çok esinlendim; ama benim hayatım değil, öyle olsa daha farklı yazardım. Yaşadıklarınız, deneyimleriniz yazdıklarınıza sirayet eder. Bir kurgu içerisinde kendi yaşadıklarınızı da örnek verebilirsiniz. 28 Şubat süreci tarihi bir tanıklıktı. 28 Şubat'ta yapılan zulümleri avazımız çıktığı kadar haykırmamız gerekiyordu. Hazan Çiçekleri, uzun süren bir kitap oldu. O döneme dair tarihe bir not düştüğüme inanıyorum. O dönemin mağdurlarına az çok ışık tuttuğuma inanıyorum. 28 Şubat sürecinden haberi olmayanlara o dönemi anlatmak gerekiyordu. Tarihte olup bitenleri bilmezseniz geleceğe güvenle bakamazsınız. Bu kitabı 15 yılda yazdım. Bitiremiyorsunuz; çünkü zulüm halen devam ediyordu. Nitekim romanın sonunda da bitmeyen ucu açık bir ifade bıraktım." dedi.
"28 Şubat süreci çok sancılı bir süreçti"
28 Şubat sürecinde yaşadıklarına dikkat çeken Taşdelen, "Çok yıpratıcı bir dönemdi. 2001 yılında görevden atıldım. Kanunlarımızda 'başörtüsünden dolayı görevden atılmak' gibi bir suç yok. Bundan dolayı bize bir suç isnat edildi. Benim suçum ise 'Kurumun huzur ve sükûnetini bozmaktı'. bu sebepten dolayı ihraç edildim. İhraç edilmeden önce de birçok defa çeşitli cezalar aldım. O süreç çok sancılı bir süreçti. Sırf inancımızdan dolayı bu zulme maruz kaldık. 2008 yılında görevime geri döndüm. Aslında 2006 yılında 28 Şubat mağdurlarının geri dönmesi için bir kanun çıkarıldı ve geri dönüşler başladı. Bazı kişisel nedenlerden dolayı 2 yıl geç göreve döndüm. Görevden ihraç edildiğim 7 yıllık süreçte üretkenliğimizi ve topluma faydalı olmak adına gayemizi 'Genç Tefekkür' dergisinde yazılar yazarak gerçekleştirdim." ifadelerini kullandı.
Şükran Hekimoğlu Taşdelen kimdir?
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde doğdu.
Diyarbakır Kız Meslek Lisesinin ardından Diyarbakır Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Tarih bölümünden mezun oldu
1992 yılında Sivas'ta göreve başladı. Daha sonra eş durumundan Şanlıurfa'ya atandı.
28 Şubat sürecinde 2001 yılında görevden ihraç edildi. Daha sonra 2008 yılında görevine geri döndü.
Şanlıurfa'da 7 yıl boyunca yayımlanan "Genç Tefekkür" dergisinde yazılar yazdı.
Bugüne kadar, Yağmurdan İzler, Örtüyü Kuşanmak ve Hazan Çiçekleri isimli 3 kitabı yayımlandı.